Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '11

 
Kategori
Dünya
 

Kendi başını bağlayamayan

Suriye konusu giderek ilginç bir noktaya doğru sürüklenmeye başladı. Tabi haliyle ülkemize verilen görev gereği bizim konuyla ilgili görevimiz de artı.
Konuyla ilgili gelişmeler o boyuta vardı ki, Suriye konusunu “iç işimiz” sayacak kadar yakınlaştık.
Zaten görünen köy…
Bir süredir Suriye’nin batılı devletlerin hedef tahtasında olduğuydu…
Dolayısıyla adına Arap baharı denilen süreçle beraber Suriye’ de parçalanma sürecine sokuldu…
Hemen her gün baskı yapıyorlar…
“Esad artık çekilmeli” sözlerini dillerinden düşürmüyorlar.
Sözüm ona, halk diktatöre karşı ayaklanarak demokrasi istiyormuş…
İş böyle olunca insan haliyle merak ediyor. Bu güne kadar bu batılı devletler hangi demokrasinin içinde.
Irak size çok mu yakın…
Ya Mısır…
Libya…
Suriye…
Aslında bu batılı emperyalistlerin neyin peşinde oldukları ayan, beyan ortada da, görmek isteyenlere…
Görmek istemeyenlere ise her zaman olduğu gibi hiçbir şey kar etmiyor.
Sorun şurada…
Bu az önce saydığım İslam ülkelerinin tamamı batılı emperyalistlerden bağımsız olmaya çalışıyor. Neredeyse tamamının kendi milli petrol şirketleri var.
Ayrıca o koşullarda kendi milli ekonomilerini bile yaratmaya çabalıyorlar.
Böyle olunca da batılı emperyalistler, ister istemez o pazarını kullandırmayan yani sınırsızca ardına kadar açmayan, kaynaklarını talan ettirmeyen ülkelere düşman oluyorlar.
Düşman oluyorlar ki bu ülkelerin emperyalizmden bağımsız olma çabaları başka ülkelere örnek olamasın…
Elbette takdir edersiniz ki tarihin hiçbir döneminde emperyalistler sömürmek istedikleri ülkelere doğrudan:
“Yani bizi sizi sömürmek istiyoruz.”
“Yeraltı yer üstü neyiniz var, neyiniz yoksa hepsini talan edeceğiz, ülkenizde ileride gelişmenize yol açacak, sanayide, tarımda kalkınmanızı sağlayacak birikim yapmanıza izin vermeyeceğiz.”gibi gerekçelerle asla müdahalede bulunmamışlardır…
Hem zaten amaçlarını açık etmiş olsalardı, sanıyorum amaçlarına ulaşamayacaklardı…
Ama iş bu dünyada öyle olmuyor…
Önce hedef alınan ülkelerle ilgili söylentiler başlıyor…
Onu bir süre sonra emperyalist devletlerin ya da onların çeşitli ülkeleri denetlemek amacıyla oluşturdukları insan hakları vs. adı altındaki örgütlerinin uydurma suçlamaları izliyor…
Sonrası malum…
Uydurma suçlamalar, dünyada oldukça etkisi fazla olan emperyalist ülkelerin medyası aracılığıyla her tarafa yayılır…
Sonra
İşte burası ilginç…
Özellikle kendileri tarafından desteklenen, hatta eğitilen birileri tarafından
Tabi para, silah, cephane hatta son olaylarda gördüğümüz gibi cep telefonu desteğiyle ülke içinden de bir muhalefet grubu yaratılır.
Bu grubun oluşturulması emperyalistler için son derece önemlidir…
Çünkü bu olmazsa, yaptıkları müdahale, tüm dünyanın gözünde haksız konuma düşecektir…
Yok, eğer bu iş içerde örgütlenip dışarıdan destek istetilirse ki yaşananlar budur…
Öyle çok uzağa falan gitmeye gerek de yok…
Irak, Mısır, Libya ve Suriye’ye bakın zaten anlayacaksınız…

11–08–2011
Nusret KEBAPÇI 

 
Toplam blog
: 207
: 398
Kayıt tarihi
: 07.07.06
 
 

Ben Ankara'da yaşayan kendi halinde okur yazar  bir öğretmenim...     ..