Kendi bayrağımızı sallayalım!

Ortada sandık misali! Hayat, bizi istediği şekilde biçimlendirip görücüye çıkardığında, beğenenlerin neyse de, beğenmeyenlerin yaftasına inat, kendimizi ispat etmek gibi gereksiz bir telaşa kapılırız. Kimin için? Ne için? Bunun ne kadar saçma bir düşünce olduğunun farkına vardığımızda, kazandıklarımıza mı sevinelim! Yoksa kaybettiklerimize mi? Bilemiyorum.

Kendini ispat edememiş kibirli insanların kuruntuları karşısında, kendinde olmayan isteklerini bizden istemeleri hak’mış gibi, hakkımızı koruyamamamızın yegane sebebi; kanımca bir yağmur damlası kadar saf ve insancıl düşüncelere sahip oluşumuzdandır!

İnsanlar keşfedilmemiş birer hazine gibidir, kimin ne zenginliği var bilinmez. (Hz. Musa peygamberimiz ve Hızır (a.s.) örneğinde olduğu gibi!) Bazen gördüklerimize inanamayışımızın yüce yaratıcı tarafından mutlak bir nedeni vardır. Onun hikmetinden sual olur mu?

Kariyer arsızı, mürekkep yalamış medyatik insanlarımızın, ülke gerçeği üzerindeki fikirleri ile cahil bir insanın fikirleri nasıl farklıysa, kendi sözlerine nazire edercesine gösterdikleri vücut dilleri de o kadar manidardır!

Hele ki, siz onların bir araba sürüşlerini, bir dans edişlerini, bir gülüşlerini görün! Hele ki siz onların bir damarına basın da, gerçek yüzlerini görün! Kimlikler hiçbir zaman gerçeği göstermez, bunun foyası ta ki bir hatanın vücuda gelmesiyle ortaya çıkar.

Sabır gösterenler için bunu görmek hayal değildir! Hatalar çoğaldığında, iki yanlış bir doğruyu götürdüğünde, yanlışlarından utananlar başı önünde sessizce, sığınacak başka liman ararlar!

Hiçbir harekatın ve düşüncenin sonu yoktur diye düşünmeyelim! Elbet bir gün ömrümüzün bittiği gibi eylemlerimizin de sonu gelecektir.

Son nefesimize kadar gurur duyacağımız olaylara imza atmak için bugünden itibaren

Yakaladığımız veya yakalayacağımız fırsatları iyi değerlendirelim.

Zira, toplum olarak içimizde nifak tohumları eken çiftçilere ne yazık ki gereğinden fazla önem vermekteyiz!

Kimsenin yanlışının peşinde bayrak sallayacak bir lüksümüz yoktur. Yüce yaratan bize akıl fikir ihsan etmiştir. İçimizden gelene, yani bizi birbirimize yakınlaştıran olaylara sahip çıkalım.

Önemsiz gibi görünse de, çat kapı girdiğimiz yerlerde kendimize çok dikkat edelim. Zira termal kameralar hep üzerimizde!

Ne mutlu o görüntülerde gurur duyacağımız olaylara imza atabiliyorsak…

Hepinizi sevgiyle selamlıyorum.

Talip Girgin.