- Kategori
- İlişkiler
Kendi İçimizde Kırılmak
“Beni hayal kırıklığına uğratan, kendimden başkası değil.” F.Kafka
Hayal kırıklığına hep başkaları uğratmaz bizi. Bunu kendi kendimize de yaparız. Bazen hayattan ve sevdiklerimizden bencilce beklentilerde bulunarak, bazen hırslarımıza yenilerek, bazen sahip olduklarımızla yetinmeyerek…
Ama çoğu kez mutlu olmayı başkalarının istemine bırakarak yaşamayı seçtiğimizde kırılırız. Zira bencil bir Tanrı gibi hep sevilmeyi isteriz.
İlle de isteriz.
Arsız bir çocuk gibi tutturarak karşımızdakini bıktırırız.
Mutluluğu ve huzuru başkalarında değil, dışarıda hiç değil, sadece kendi içimizde olduğunu öğrenmemiz için kendi içimizde kırılmamız gerekiyordur.
Ancak o zaman kendimizle yüzleşme cesareti buluruz.
Ancak o zaman başkalarından, beklentilerimizden, egomuzdan sıyrılıp empati yapmasını öğreniriz.
Ne istediğimizi, neyi, neden, nasıl istediğimizi sorgulamaya başlarız.
Yanlışlarımızı, hatalarımızı, olumsuz yönlerimizi, sivriliklerimizi görürüz.
Yıllarca bitmek bilmeyen bir sabırla gözümüze sokulan gerçeklerin farkına varır, başarısızlıklarımızın, kimliksiz ilişkilerimizin, öfkelerimizin, yanılgılarımızın nedenini kadere bağlamaktan vazgeçeriz.
Ulaşılmaz isteklerin peşinden koşmanın olmazlığı, karşılık beklemenin anlamsızlığı, olmayacak hayaller kurmanın sakıncaları karşımıza geçip hesap sorduğunda, bedel ödeme vaktidir. Kendi çölünde küçük bir kaktüsken, yeşil bir vadinin çiçeği olmak istemek zor ödenen bir bedeldir.
Öderiz!
Ve belki de bu yüzden bazen hayal kırıklığına uğramak iyi gelir bize.
Kendimiz oluruz!
Aşkın yalnız çıkılan içsel bir yolculuk olduğunu öğreniriz.
Hep aynı yürek yangınıyla, tek başına özleyerek yaşamayı seçeriz.
Asla vazgeçmeden…
Zira hayat , içinden aşkı çıkardığınızda geriye kalan hiçbir şeydir…