KENDİ KENDİNİ ÇALIYOR!

Bir enstrüman (Çello) düşünün..!

SES çıkarmak için, iki ayrı parçadan oluşan bu enstrümanın, birinci parçası: 

‘İhtiva ettiği (waves/dalgalar) yayan BİLGİ'sini: tellerinde,

NOTA'larını (frekans/titreşim) aralıklarını ise: ‘tellerinin eşikle olan mesafelerinin uzayıp-kısalması’ arasında saklayan; 

sesin oluşacağı rezonans 'boşluğunu' gövdesinde barındırıp, bu frekansları sayısız terkipler halinde melodilere dönüştürebilmesi için gerekli olan her türlü ihtiyacı taşıyan

‘özellikle DİŞİ olarak tasvir edilen’, bir VÜCUD'tan oluşuyor..!

Sayısız dalgalar ihtiva eden bu VÜCUD’un ikinci parçası:

Frekanslarını dillendirmek için;

dillendireceği notalara tellere temas etme yoluyla titreşimler oluşturarak,

yaratmayı dilediği senfoniler/konçertolar için, sayısız terkipler meydana getiren bir YAY'dan meydana geliyor..!

Öyle ki, (dalga/wave) olan ve tüm BİLGİ'yi ihtiva eden bu VÜCUD,

sessizliğinde gizlediği bilgisinin, seslendirmeyi dilediği frekanslarını,

YAY aracılığıyla terkipsel titreşimler halinde ortaya koyarak bildiriyor..!

Gövdesinin orta bölümünde, içerideki rezonans boşluğundan yankılanacak sesleri algılayıcıya ulaştıracak ‘iki ses deliği’ ve eşik(köprü) olarak adlandırılan bir desteği bulunuyor.

Yayın tellere teması ile titreşen bu tellerden çıkan ses, eşik tarafından gövdenin içindeki havayı titreştirerek, içeride dikey olarak bulunan can direğine iletiliyor ve bu deliklerden geri dönüyor...

TİTREŞİM’ler yayarak ortaya koyduğu tüm bu terkipsel FREKANS’ları,

TEK bir boyutun sayısız algılama/değerlendirme reseptörlerine göre oluşan,

sayısız boyutlar algısı içinde, belirli isimler altında SES/MANA olarak algılatan bir ENSTRÜMAN…

Ancak şimdi bildiğimiz enstrümandan biraz daha uzaklaşarak, farklı bir Çello hayal etmemiz gerekiyor..!

Öyle ki: Bu enstrüman iki parçadan değil, TEK BİR parçadan oluşuyor:

çalmak için (yani içinde gizlediği sesleri bildirmek için) yarattığı ikinci parçası olan, YAY’ı gerçekte yok..!

Telleri ise: YAY’ın kıllarından oluşmuş..!

Sessizliğinde gizlenen sonsuz dalga boylarında taşıdığı BİLGİ'yi, bildirmek için titreşimi sağlayacak ikinci bir parçaya ihtiyacı da yok...!

Öyleyse, bu enstrümanın bir çalanı yok..!

Bu enstrüman: KENDİ KENDİNİ ÇALIYOR..!

Sayısız BİLGİ ihtiva eden bu teller, gerekli titreşimi dilenen sıklıkla yayarak, istenen terkipte sonsuz olasılıklar meydana getirirken:

'şekil almış' melodilerin bir kısmı dalgasal sonsuzlukta 'mevcut terkipsel melodilerini' koruyarak sonsuz döngüde yankılanmaya devam ederken,

bir kısmı ise 'şekilsizliğe' koşuyor..!

Diğer bir adı da ‘FIRINCI’ olan bu ENSTRÜMAN'ın SAHİBİ diyor ki:

Eğer bulabilirsen bu ÇELLO'nun nasıl çalındığını, öğreteceğiz sana çalmanın püf noktalarını..!

Böylece biz size bir MİSAL verdik, ÇÖZÜMÜ’nü ise sorgulayan BEYİN’lere bıraktık..!

Sevgiler!

Aslı Sutaş

İstanbul / Beykoz

29 Mayıs 2022

(Kendi lisanlarına uygun 'Metafor' örneği isteyen müzik öğretmenlerimize ve tüm dostlarımıza ithaftır)