Kendi yerimize düşünmeye ne dersiniz?

Düşünen…
Gören…
Anlayan…
Ve yorumlayan varlıktır ben-i âdem…

İsterseniz yanlış düşünün,
ama her durumda kendi kafanızla düşünün..
böylece hatalarına dövünmek
sevaplarına böbürlenmek gibi bir fırsatınız olur.
Aldığınız karardan zevk alır,
Sonuçlarına katlanmanız kolay olur.

Yanlış sizin yanlışınız olsun ki,
Telafisi için yolunuz olsun.
Bir başkasının yanlışı, delinin kuyuya attığı taş gibidir.
Sonra da işiniz yok kırk akıllıyla taşı çıkarmaya çalışın kuyudan.
Tabi yanınızda akıllı bulabilirseniz çok şanslı dönemindesiniz.

“Başkalarının düşüncelerine göre hareket edeceksek, bizim düşüncelerimizin ne önemi vardır” gibi veciz bir alıntı meramımı tam da bu noktada ifade etmeye yetiyor aslında.
Zira ortamda üçüncü şahısların yaydığı bilgi kirliliğini tutana aşk olsun.
Hele bu bilgi kem düşünce ürünüyse;
Eyvah ki ne eyvah…

İyisi mi özgür düşünün.
Özgür düşünen iyi düşünür;
İyisi mi yarım olsun benim olsun mantığı bu tür hallerde doğru kabulü kaçınılmazdır.
Özgürlüğünüzü üçüncü şahısların ürettiği yalan-yanlış sokak dedikodularına kaptırmak, çocuklarımızın geleceğini mart ayında bile “yo wiye sil” etmeyen düşüncelere heba etmektir ki, iyi insan olmaktan öte bir şeydir.

Ha ülkenin bu kadar yoğun gündemi varken öz düşünceler yazısı gündem dışı bir yazı mı?
Değil.
Kesinlikle değil.

Demem o ki;
İyiyi kötüyü ayırt edebilecek kadar zeki bir halkımız var.
Seçeceği değerler kendi düşünce ürünü olduğu zaman, yanlış ve hatada “ellerim kırılsaydı” gibi bir pişmanlığı kendi düşünceleriyle savaştırır.
Ancak üçüncü şahsın birilerine yaranmak için üç-dört dakikalık ene’siyle sevişmesi sonucu yapmış olduğu telkin veya karalama en küçüğünden halkın elindeki o özgür iradeye mahalle baskısı uygulamaktır ki, yanlış ve hatalar sonrası halkın bedduası pek olur.

Bize hizmet etmeye talip sosyal dinamiklerimiz de aynı oranda değerli olduğuna göre üçüncü şahısların amiyane tabirle maydanoz olmaları yarınımıza yapabilecekleri en büyük kötülüktür.

Lütfen bugünün yöneticilerini seçmeyi kulağımıza yüksek sesle fısıldarken, bugünün yönetim ortakları olan genç dimağlarımızın geleceğini bugünden karartmayın.

Halkımıza hizmet etmek mi istiyorsunuz?
Halkı özgür tercihine bırakarak hizmet etmeyi deneyin bence.
Herkes düşündüğünün gereğini yaparak renk belirlerken,
Siz de sadece kendinizin yerine düşünün.

Saygılarımla….

Servet BEKİ