Kendilerine anayasa, halka anayaso

11 Ekim…

11 Ekim denince yirmi yıl geriye, 1995 yılı Ağustosunun son günlerine giderim.

Şemsi Belli’nin telefonla arayarak Arguvan Türküleri kitap çalışmamızdan dolayı memnuniyet ve sevincini dile getirmesi, ellili yılların ortalarında Arguvan’dan gelip Mezirme ve İğdir’den geçip Hekimhan’a ve Hacılar köyüne gitmesi, türküler derlemesi, kendisi hakkında yazdığım yazıları istemesi; biraz rahatsız olduğunu, bir süre sonra bize yardımcı olacağını belirtmesi…

Bütün bunarlı birkaç dakikalık telefon konuşmasına sığdırmıştık. Yaptığımız çalışmanın, kendisinin yıllardır yapmak isteyip de gerçekleştiremediği bir şey olduğunu, bu nedenle sevinç ve memnuniyet duyduğunu ve bize her türlü yardımı yapacağını belirtmesi de benim için sevinç ve memnuniyet olmuştu…

Neden derseniz; on yedi yaşından itibaren özellikle Arguvan yöresi halk kültürü ürünlerini derleyen, araştıran uzaktan tanıdığım Şemsi Belli’nin sesini duymak ve onun destek sözünü almak, aynı zamanda önemlidir benim için. 1993 yılında kendisi hakkında Gayret gazetesinde yazdığım yazıları istemesi ise onun ilgisinin göstergesiydi…

Şemsi Belli, yaklaşık bir buçuk ay sonra, 11 Ekim 1995 günü kalp krizi geçirerek aramızdan ayrıldı. O zaman Hamle gazetesinde Haydar Karaduman’ın da isteği ve desteği ile bir hafta süren bir yazı dizim yayınlandı. Yine Malatya Yorum Gazetesinde çeşitli tarihlerde hakkında yazılar yayınladım. Derken süreçte yüz sayfaya yaklaşan “Bir Deli Rüzgâr” adını verdiğim kitap çalışmam olgunlaştı.

Aslında 1969 yılında Anayasa’ya “Anayaso” diyen ve doğunun sorunlarına parmak basan Şemsi Belli hakkında çok şey söylemek ve yazmak, özellikle de onu görmezden gelen “edebiyat” çevrelerinin burunlarının dibinde olmak, onun deyimi ile “Haso’nun Mamo’nun sesini duyurmak” istiyorum.

“Angara’da Anayaso, ellerinden öpiy Hasso…”

Ama gelin görün ki Anayasanın ellerinden öpen Hasso, yarım yüzyıl sonra da Angara’yı okumuş ağalar ve dini siyasete ve ticarete alet edenlere teslim etti. Ne yazık ki kendisi de Haso kaldı. Anayasa da hala Anayaso…

Kendilerine Anayasa, halka Anayaso…

11 Ekim 2014, Ballıkaya