- Kategori
- Psikoloji
- Okunma Sayısı
- 1205
Kendime Sataşmalar

Saklandığın yerlerden vuruyor hep zaman. Sustuğun yerlerden acıtıyor en çok canını. En büyük yalanı kendine söylüyor da yüreğin, zamanı kandıramıyorsun işte. Kaçış yok. Geldiğinde kapatamıyorsun kapını...
Oysa sende biliyorsun herkes kadar yalnızlığın. Ne eksik diğerlerinden, ne daha fazla. Sen sadece öznesi yapmışsın cümlelerinin. Yetinmemiş küçük harflere sığdırmaya çalışmışsın. Bilinmeyen bir dilden geliyor ya hani bazen kendine bile sesin. Bundandır ağırlığı...
Başı sonu belli olmayan yolculuklarda geçiyor ömrün. Öyle çok dalıp gidiyorsun ki bazen, kendi izini kaybediyorsun kendi içinde. Geçmişte kaldığın yerlerde mi aramalı seni, geleceğe varmalarda mı beklemeli bilinmez. Aralarda bir yerlerde sıkışıp kalmışlığın.Yüreğin sanmaktan yorgun, aklın hep varamadığın yerlerde takılı.
Oysa sende biliyorsun herkes kadar üşümen. Ne daha az diğerlerinden, ne daha çok. Sen sadece gecelere kurmuşsun düşlerini, yastıkaltında sakladığın. Gündüzleri gerçeklerin zamanında yaşıyorsun. Ses etmediğin acılar biriktiriyorsun yüreğinde damla damla. Bundandır fazlalığı...
Zaman hep koşar adım gelip geçiyor yanından. Geçerken her seferinde, hızla çarpıyor sana. Şöyle bir yalpalatıyor, silkeliyor seni. Geçmişin dikişleri atıyor, hafifçe kanıyor yüreğin. Sendeliyor ama düşmüyorsun. Ardına bakmadan çekip gidiyor sonra zaman. Dudaklarında acı ama tanıdık bir tebessüm bırakarak...
Görüyorsun bir tekerleme gibi sürüp gidiyor işte hayat. İçinde eskilerden kalma silinmez izler. Dilin döndüğünce yaşamaktır çalıştığın. Dilinin dönmediği yerlerdeyse geçmişe sarılırsın. Zamanın merhametine sığınıp, kendinden kaçarak...
*Kendime dediğime bakma, aslında kendimden ziyade daha çok sana dair bu sataşmalar. Kendimizi kandırarak değilde dilimiz döndüğünce yaşayarak yorulmalı aslında. Dilimizin dönmediği yerlerde birbirimizin kelimelerine sarılmalı. İyisiyle kötüsüyle dağılmalı ve dağıtmalı bazen. Ama toparlanacağın son gücüde içinde tutarak. Bir keresinde bana yazmıştın ya hani “yüzümde şu aralar hep aptal bir gülümseme var kötü şeylere inat. Sanki ben yüzümü asarsam kötü şeyler sevinecek.” diye...İşte ben yüzünde herşeye inat, hep o aptal gülümsemeyi görmek istiyorum. Ve hatta o gülümsemenin diğer yarısı olmak...
**Foto: Nuri Bilge Ceylan
***Anadolu'da bir kızım var, öğretmen olacak" projesi için;
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=45243
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Duygularını kendine has ifade ediş tarzın kurduğun cümlelere sana özel ayrı bir tat veriyor. Bu muhteşem lezzette sanırım insanları senin bloguna çekiyor. Biliyormusun nedense hep hazineyi geçmişin izlerinde arıyoruz bizler. Ama geçmiş sadece sahip olduğumuz haritayı netleştirir gerçek hazine ise her zaman gelecektedir. Geçmişin izleri sen istersen eğer öyle bir silinir ki baktığında yerini bile bulamazsın zaten bir süre sonra onu hatırlamazsın. Yüreğine sağlık:)) Sevgilerimle
Haşim Arıkan 26.11.2007 19:46- Cevap :
- aslında herşey biraz da bize bağlı öyle değil mi. geçmişte almamız gerekenden daha fazlasını alıpta taşırsak geleceğe huzursuz bir yaşamda buluruz kendimizi. geçmişi silmek değil de yeterli olanını almamız gerekir yanımıza. ve her zaman önümüze bakmamız...sevgiler abime... 27.11.2007 9:56
hep o aptal gülümseler olmalı yüzümüzde bizi çok kıran hayata inat.Hatta bazen balka biryle bölüşmeliyiz diğer yarısını.Paylaştıkça azalmaz mı acılar?Sevgiler...
emel dedeoglu 21.11.2007 22:35- Cevap :
- bitmez ama azalır dediğin gibi arkadaşım. bir parçası olacağımız nice gülüşlere. sevgimle... 22.11.2007 10:54
duygu yoğunlugunun arrttığı bir sessizlik veya sessizliğindeki çığlık.. Bak ne düşündüm şimdi, bir kar tanesi olmak geldi içimden kimseye dokunmadan sessizce gelip, sessizce kimseye dokunmadan bir yağrağa konmak ve sessizce... bak işte bir yazın ile bir düşünceye yönlendirdin, teşekkürler.
erol aslan 20.11.2007 9:01- Cevap :
- :)) bir kar tanesi olmak...ne güzel eğer böylesine güzel duygulara yönlendirebildiyse sizi birkaç karalama satırım ne mutlu bana. bu güzel duyguların her zaman hayatınızda ve sizinle olması dileğiyle. sevgi ve selamlar... 20.11.2007 9:36
Kendi yaşadığı acının en ağır olduğuna ya da içinde bulunduğu sıkıntıyı kendisinden başka kimsenin yaşamadığına inanmak ister niyeyse... Sanki öyle olduğunda kaldırmak daha kolaymış gibi. Ama bence herşeye inat yaşama hınzırca gülümseyebilmek gerek. Gülümsemeliyiz ki, bize yaptıklarının keyfini süremesin;) Öptüm seni Özlem Can...
Yeşim Özdemir 19.11.2007 20:21- Cevap :
- zaman bazen en olmadık yaralarını hatırlatsada sana sonuçta geriye ince bir sızı kalıyor hatırladığımızda yüzümüzde acı bir tebessüm bırakan. ama biz herşeye inat yaşıyoruz işte yeni acıları, sevinçleri, yaşamı..sevgimle canımın içi... 20.11.2007 9:29