Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Kendimiz uydurduk, kendimiz inandık

Kendimiz uydurduk, kendimiz inandık
 

5 Kasım’da Başbakan Erdoğan’ın Bush’la görüşmesi gerçekleşinceye kadar gazetelerde neler yazılmadı neler… Televizyonlarda da söylenmeyen kalmadı. 5 Kasım günü haberleri de yine kuşkudan başka bir şey yokmuş gibiydi.

Arkadan iki liderin başbaşa yaptığı görüşmede konuşulanların ne olduğuna merak salındı. Sonuçta bir pazarlık, bir gizli anlaşma üzerinde karar kılındı.

Türkiye’de açık açık yazılan, çizilen konuşulan, anlatılan şeyleri, bir tür kaynak olarak kabul eden yabancı bir gazeteci kendi dergisinde bunları anlatmış. O günlerde bu soruyu soran, bu şüpheyi ortaya atanlar, şimdi de bu yazıyı kendilerine kaynak olarak gösteriyorlar.

Sebep sonuç ilişkisi belli olmayan bir kısır döngü.

İngiliz The Economist dergisi, Kandil harekâtı için Erdoğan’ın ABD Başkanı Bush’a bazı sözler vermiş olabileceğini yazdı. Operasyonun iki ülke ilişkilerini kurtaran balans ayarı olduğu yorumunu yaptı. Akşam gazetesi haberi “Bush’la Gizli Anlaşma mı Var?” manşetiyle verdi.

Haberi manşetine taşıyan gazetelerden biri de Güneş’ti. “Sınır Ötesinde Şok İddia” başlıklı haberde, The Economist Kandil’e operasyon izni Türkiye’nin Kürdistan’ı tanıma ve PKK’ya kapsamlı af sözü ile verildi, diyordu.

Cumhuriyet gazetesinde de manşet “Erdoğan Bush Anlaştı” şeklindeydi. Oysa bu iddiaların Ankara tarafından anında yalanlandığını söylüyordu Hürriyet gazetesi. Bir Dışişleri yetkilisinin, tutanaklarda derginin iddialarıyla ilgili bir ifade yok, dediğine de dikkat çeken Hürriyet gazetesi, küçük puntolarla da olsa şöyle bir başlık atıyordu: “Beyaz Saray’da Söz mü Verildi?”

*****

Öte yandan Başbakan Erdoğan, hava harekâtından önce diplomasi ile dünyanın desteğini aldıklarını belirtiyordu. Türkiye gazetesi haberi Erdoğan’ın ağzından “Haklığımızı Herkes Gördü” şeklinde veriliyordu.

Başbakan bu konuda acele ve hızlı hareket etmeleri konusunda herkesin kendilerini sıkıştırdığına da dikkat çekti. Vatan gazetesinin haberine göre “Bizi Gaza Getirmek İçin Çok Uğraştılar” dedi.

Fakat dikkatli, sabırlı, diplomatik bir süreç geçirdiklerini ve başarıyı böyle elde ettiklerinin de altını çizdi. Bugün ve Güneş gazeteleri de haberi “Gaza Gelmedik” şeklinde verdiler.

*****

Dünkü bazı gazetelerde yer alan bir haber bugün diğer gazetelerde de yer almış ve bazılarında manşete çıkmış. Dünya çikolata devlerinden Godiva’yı satın alan Ülker’in bu başarısı, Star gazetesinde “Sabri Bey’in Gurur Günü” manşetiyle verilmiş.

Haberin spotunda, 62 yıl önce Ülker’i kuran Sabri Ülker’in, yönetimini çocuklarına devrettiği firması dünyanın en ünlü ve prestijli çikolata markası Godiva’yı satın aldı. 850 milyon dolarla Nestle, Mars ve Starbucks gibi devleri geride bıraktı, deniyor.

Hürriyet gazetesine bir açıklama yapan Ülker’in İstişare Konseyi üyesi Metin Yurdagül, “Godiva Türkiye’ye Bayram hediyemiz” dedi. Milliyet gazetesi ise daha farklı bir açıdan ele almış konuyu. Geçtiğimiz aylarda Milliyet’te yayınlanan bir yazısında Güngör Uras Godiva için “bir daha böyle fırsat çıkmaz, Ülker bunu alsa iyi olur” diye bir tavsiyede bulunmuş. Ülker satışı bitirince Göngör Uras’ı arayıp, “Godiva’yı Aldık Hocam” demiş ve kendisini davet ederek bir yemek yemişler.

Vatan gazetesi, Eczacıbaşı’nın Villeroy&Boch’u, Koç’un Grunding’i almasından sonra şimdi de Ülker’in Godiva’yı satın almasını, “Bu Türkler de Çok Oluyor” başlığıyla haber yapmış. Akşam gazetesi işe Ülker’in Godiva’yı almasını, dünya basınının “Goldiva Türk Lokumunun” başlığıyla duyurduğunu yazıyor.

*****

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, hac görevini yerine getirmek isteyenlerin zihninin açık, vücudunun sağlam olması gerektiğini söyleyerek, hacca gidenlerin yaş ortalamasını 50’ye indireceğiz demiş.

Posta gazetesi “Hac Genç İşi” başlığıyla verdiği haberde bu açıklamanın tartışma yaratacağını söylüyor. Bunun tartışılacak nesi var ki… Yapılan pek çok yanlış gibi hac da maalesef yanlış anlaşılmış ve yanlış yorumlanmıştır.

Hac, halk arasında bir tür, günahlardan arınma, âdeta günah çıkarma gibi algılanmış ve böyle yankılanmıştır. O yüzden genç olanlar, yani günah işleme ihtimali olanlar, daha gencim, biraz daha yaşlanayım, ondan sonra hacca giderim, günahlardan arınır, döndükten sonra da bir daha günah işlemem gibi bir yanlışın içindeler.

Her şeyden önce hac, günahlardan arınma istasyonu değildir. Hacdan dönenin günah işlememesi, hatta tartıda yanlışlık yapma olasılığından dolayı, ticaretten bile elini ayağını çekmesi söylentileri ise tamamen uydurmadır. Neden? Çünkü Müslüman hiçbir zaman yalan söylemez, tartıda hile yapmaz, kimseyi kandırmaz, yani kısacası günah işlemez.

Bu denklemi doğru düzgün kuramayanların dini anlamadıkları ortada. Zaten bu yüzden onu istismar edebilmektedirler. En kısa zamanda bütün inananların, bu bilince ulaşmaları en samimi temennimizdir.

*****

Dün size “Kimse Yok mu?” derneğinin öncülüğünde düzenlenen bir organizasyonla, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 60 bin kurbanın muhtaç insanlara ulaştırıldığı haberini iletmiştim.

Bugün de Anadolu insanının cömertliğini bir kez daha gözler önüne seren bir haberimiz var. Hayır kurumlarımız dünyanın dört bir yanında 200 bin kurban kestirip etini yoksullara dağıtmışlar. Haberi Yeni Şafak gazetesi “Merhamet Harekâtı” başlığıyla vermiş.

*****

DTP ile PKK arasındaki, varlığı yokluğu tam tespit edilemeyen bağ, bazı olaylarla kendini aslında açıkça belli ediyor. Mesela TSK’nın son hava operasyonunda ölen PKK’lı teröristlerin ailesini ziyaret edip başsağlığı dileyenler kim? DTP milletvekilleri…

Vatan gazetesi, DTP’li vekil Sevahir Bayındır’ın bu hareketini “Ağır Tahrik” başlığıyla haber yapmış.

Öte yandan Kurban bayramı dolayısıyla partiler arasındaki bayramlaşmada, DTP’yi SHP ve SP dışında kimse ziyaret etmemiş. Akşam gazetesi “Bayramda DTP’nin Kapısını Çalan Yok” diye vermiş haberi…

Onlar da öyle bir söylem geliştirmişler ki, “zaten TSK’nın operasyonu dolayısıyla Bayram yapacak bir durum da yok” demişler. Hâlâ DTP-PKK bağlantısı var mı yok mu diye sormamız gerekiyor mu?

Bir başka iddia da şöyle: Taraf gazetesinin haberine göre, 1994’te yaka paça meclisten atılan DEP milletvekilleri tutuklanmasalar, öldürüleceklermiş. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş, Başbakan Çiller’e “bunları tutuklayın yoksa onları öldüreceğiz” demiş.

1994’te yaka paça meclisten atılan DEP milletvekillerinden Hatip Dicle kitabında olayı böyle anlatıyormuş. Taraf gazetesi bunu “Bizi Çiller Kurtardı” manşetiyle haber yapmış.

*****

Diğer gazete manşetleri de şöyle:

Hürriyet: “Genç Proftan Süper Göz” İTÜ profesörü İbrahim Akduman ve bir grup bilim adamının geliştirdiği tomografi cihazı, Süpermen’in gözü gibi betonun içindeki toprağın altındaki her şeyi görebilecek.

Radikal: “Misyonerlik Suç Değil Ama Nedense Tehdit” Hıristiyanlara saldıranlar değil, kurumlar da misyonerliği tehdit sayıyor. TSK engelleyici düzenleme istemiş. Oysa misyonerlik ne suç ne de kabahat.

Zaman: “Rekabet Artınca Özel hastaneler Halk Gününe Başladı.” Sağlıktaki yeni uygulamalar özel hastaneler arsındaki rekabeti kızıştırdı. Sayısı giderek artan sağlık kuruluşları ilginç kampanyalar düzenliyorlar. Marketlerdeki gibi halk günü belirleyip fiyatı yarıya düşürüyorlar.

Takvim: “Dayak Hesabı” Bir banka yanlış hesap ekstresi gönderdi. Aldatıldığını düşünen koca eşini dövdü. Kadın dava açtı. Yargıtay karar verdi Banka tazminat ödesin.

Bugün: “Bayramda SMS Çılgınlığı” Teknoloji bayramı da değiştirdi. Şimdi moda mesajlaşmak. Bir günde 24 milyon dolarlık SMS atılıp bayramlaştık saydık.

Cumhuriyet: “Gençlere Kuşatma” Gülen’in ışık evlerinin hedefindeki üniversitelerde siyasal İslam hızla yayılıyor.

*****

Gazetelerde ikinci derecedeki manşetlerde de şu haberler var:

Milliyet: “İhaleyle Sanatçı Aranıyor” İstanbul Büyükşehir belediyesi ilginç bir uygulamayla Şehir Tiyatroları’na teknik eleman ve sanatçı almak için ihale açtı.

Radikal: “40 Milyar Doları Var” Rusya lideri Putin sekiz yılda 40 milyar zulalayarak dünyanın en zengin liderleri arasına girmiş.

Takvim: “Güle Güle Büyük Usta” Önceki gün hayatını kaybeden tiyatro sanatçısı Savaş Dinçel, son yolculuğuna uğurlandı.

Yeni Şafak: “Pasaport Yerine Cep Telefonu” 2010’dan itibaren cep telefonları nüfus cüzdanı, pasaport, ehliyet ve kredi kartı olarak da kullanılabilecek.

*****

Spor haberlerine gelince:

Bilindiği gibi Avrupa Kupalarında kuralar çekildi. Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi’nde İspanya’nın Sevilla, Galatasaray UEFA Kupası’nda Almanya’nın Bayern Leverkusen takımıyla eşleşti.

Bugün gazetesi haberi “Fenere İspanyol, Cimboma Alman” manşetiyle verdi. Star gazetesi ise “Fener’in Kurbanı İspanyol Boğası” başlığını attı.

İlk maçların İstanbul’da oynanacak olmasını göz önünde bulunduran Milliyet gazetesi, tur atlayabilmek için, işi “İstanbul’da Birtirmeliyiz” dedi. Akşam gazetesinin yorumu “Küçük Devlerle Eşleştik” şeklinde oldu. Yeni Şafak gazetesi ise Barcelona, Milan, Real Madrid, Chelsea, Manchaster United gibi devlerin arasından Sevilla’nın çıkmasını “Bayram Şekeri” olarak değerlendirdi.

Spor gazetelerinden Fotospor Avrupa Kupa kuraları için “Bahtınız Açık Olsun” temennisinde bulundu.

Fanatik gazetesi ise Beşiktaş’ı iki golle deplasmanda galibiyete taşıyan Bobo’ya atıf yaparak “Noel Bobo” manşettini attı. Fotomaç gazetesi de, Beşiktaş galibiyetini, Bobo’nun taraftarlara yeni yıl mesajı olarak kabul etmiş.

*****

Bugünlük de bu kadar. Yarın yeniden birlikte olabilmek umuduyla…

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..