Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '07

 
Kategori
Güncel
 

Kendimizi ararken sayılara takılmayalım!

Kendimizi ararken sayılara takılmayalım!
 

Milliyet Gazetesi'nde ''BİZ KİMİZ?'' başlıklı dikkat çekici bir anket çalışması sonuçları ve yazı dizisi yayınlandı.

Olabildiğince detaya inilerek yapılan bu çalışma ile toplumların davranış biçimi, yaşam şekli, farklılıklara yaklaşımı irdelenerek elde edilen sonuçlar; olumsuzlukların giderilmesi, yaşam kalitesinin artırılması ve iletişimin geliştirilmesine aracılık edebileceği gibi, irdelenen nüfus yapısı, eğilim ve hassasiyeti hakkında bilgi edinilen kesimlere hitap edecek popülist ve demagojik yaklaşımlarla dar siyasete de alet edilebilir.

Bütünün değil de en büyük kesimin hassasiyetleri ve beklentileri üzerinden siyaset yapmak düşüncesiyle ayrıştırma başlayınca diğer kesimlerin de keskinleşmesinin önüne geçilemez. Dolayısıyla anket çalışmalarının sonucu, bütünü temsil etmek amacıyla yola çıkan bazı partiler, oluşumlar ve başka çevrelerce siyasi amaçla kullanılabilir.

Ayrıca sayısal üstünlüğü olan kesimin önde gelenlerinin sesi sayının vermiş olduğu güçten alacağı destekle daha çok çıkabileceğinden sayısal üstünlük sürekli dile getirilerek diğer unsurlar baskılanır ve bütünün bir parçası olmadığı hissettirilerek dışlanmışlıkla ya siner yada karşılıklı marjinalleşir.

Kendi içinde farklı unsurlar bulunduğunu bilmesine karşın, sayısal üstünlükler öne çıkartılmadan süreç içinde belli bir kaynaşma ve etkileşim içinde bulunan toplumlar kendileri ile birebir benzeşen temsilciler talep etmeyip; kültürel, ekonomik sosyal sorunlar karşısında daha objektif ve çözüm odaklı davranış biçimleri sergiler diye düşünüyorum.

Bu tür anketlerin sonuçlarını toplumun bütünü için olumlu kullanmak mümkün iken, çalışma sonuçlarını toplum kesimlerinin sayılarına indirgeyerek ayrıştırıcı olarak kullanılma olasılığı, fayda- zarar değerlendirmesi kadar etik olup olmadığı da tartışılması gereken bir konudur.

Ankete katılan toplumlardan bazılarının;

Farklı biçimlerde baskı, ayrımcılık ve dışlanmayla yüz yüze kalmaları sebebiyle kimliklerini rahatça dile getirmekten çekinmeleri,
Vatandaşlığa dayalı cumhuriyet değerlerinin kökleştiği güçlü kamusal ortamlarda kendi kimliklerine vurgu yapma ihtiyacı hissetmemeleri,
Toplum kesimlerinin cumhuriyetin temel değerlerine bağlı vatandaşlığın ön plana çıktığı ortak bir yaşam kültürü oluşturduğu dolayısıyla, toplumun sayıca az olan kesiminin kendi kimliklerine yapacakları özel ve aşırı bir vurgunun, bu ortak yaşam kültürüne zarar vereceğini düşünerek kimliklerini ön plana çıkarmaktan özellikle kaçındığı
tespitleri uzmanlarca yapılmışken, zaman zaman hassasiyeti elden bırakmamaya çalıştığı düşünülen köşede dahi, yazı dizisinin daha üçüncü gününde kaleme aldığı yazısıyla araştırmayı sadece unsurların sayısına indirgeyerek neredeyse sonuçtan duyduğu memnuniyeti öne çıkarırcasına ''daha önce her toplumun kendisini sayıca fazla gösterme çabasında'' olduğunu vurgulayıp sayılarla inceden inceye alay edercesine tutum takınılıyorsa, bu verileri kullanmak isteyen çıkar çevreleri kimbilir nasıl yaklaşım gösterir ya da baskı olarak kulanır mı onu da zaman gösterecek.

Anket sonuçlarına göre, kimliklerin ifade edilmesinde ikinci ve üçüncü sırada ki din ve mezhep ile doğdukları yerin, %57 civarında ilk sırada yer alan vatandaşlık kimliğine yakın oranda olması dikkate alınırsa, insanların bir bütün etrafında birleşme önceliğini olabildiğince kendine benzeyen topluluk ve çevreye ayrışmaları yönünde kullanmaları bence burada ki en hassas konulardan biridir. Dolayısıyla anketle elde edilen sonuç çalışmanın hassasiyetini arttırmaktadır.

Her toplum sayısı kadar konuşup öyle mi temsil edilecek yoksa her toplum kendi arasında toplanıp kendi hukuklarını uygulama yolumu açılacak. Yoksa bu veriler daha anlamlı kullanılıp özellikle sayısı fazla ve temsilde etkin olan kesimlerce dengeli bir şekilde pozitif ayrımcı yaklaşımla diğer kesimleri birleştirme ve karşılıklı etkileşimle huzurlu ve refah seviyesi yüksek bir toplum yaratma çabasında mı kullanılacak?

Bilgi güç ise; gücün birliğe katkısının olumlu yönde olması için iletişim içinde olmak, tartışmak fakat Milliyet Gazetesi yazarı Taha Akyol'un aşağıdaki bakış açısını da dikkate alarak.

‘’Bütün kimlik nüfusları bakımından sayıdan daha önemli iki husus vardır:

İlki hoşgörüdür. Saygılı davranmak, 'öbürü'nü rencide etmekten sakınmaktır.
İkincisi entegrasyondur. İş ilişkileriyle, sosyal münasebetlerle, çeşitli partilerin, kulüplerin çatısı altında buluşarak evlilikler yaparak kaynaşmaktır.
Türkiye kasisli, keskin virajlı, uçurumlu bir yoldan bu yönde ilerliyor. Düşmeden devam! ‘’(*)
Kaynak:

http://www.milliyet.com.tr

(*) http://www.milliyet.com.tr/2007/03/23/yazar/akyol.html

Resim:www.milliyet.com.tr

 
Toplam blog
: 22
: 550
Kayıt tarihi
: 01.07.06
 
 

1968 doğumluyum. Elektrik mühendisiyim. İnsanın kendisini anlatmasının zor olduğu, bununla beraber y..