Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Eylül '07

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Kendimizi dinlemek

Kendimizi dinlemek
 


Bizim için neyin iyi ve neyin kötü olduğunu anlamak için, her daim dinleme hakkına sahip olduğumuz, kendi iç sesimize kulak vermeliyiz.Ailemiz tarafından bizim için seçilmiş olan yolu izlediğimizde,hiçbir kişisel yaratıcılık şansımız olamaz.Arzudan,çoşkudan,ve ruhtan yoksun,neye benzediği belli olmayan bir yaşamı sürdürür ve gitgide kendi özümüzden uzaklaşırız ki bu,ileride ölümcül sonuçlar doğurabilir.
Başkalarının istemeyerek de olsa,düşüncelerimiz üzerinde estirdikleri terör,bedenimizin hareketlerini engellemeye kadar gider.Ve sonunda beden yaşamayı reddeder.

Kanser hastalığına yakalan Fritz Zorn,Mars adlı kitabında şöyle der;"Artık yaşamayı istemediğimizde bedenimiz hayatı kendiliğinden yok ediyor..Kanser aslında ruhun hastalığı,tümörler ise akıtılmamış gözyaşlarıdır."

Bu farkındalık,ailenin ve toplumun isteklerine çok fazla uymanın tehlikelerini görmek açısından önemlidir.Kendi isteklerimizin yadsınması ve nasıl davranmamız gerektiğinin bize başkaları tarafından empoze edilmesi,sağlığımız üzerinde yıkıcı etkiler yaratır.

Kanser hastalığının ortaya çıkma nedenlerini araştıran doktorlar,yapılan araştırmalarda,kansere yakalanan kişilerde,ölüm,iş kaybı ve büyük hayal kırıklıklarından kaynaklanan psikolojik şoklar,çevreleriyle iyi ilişkiler kurmakta zorlanan ve herşeye boyun eğen insanlarda ise ,daha ağır sonuçlara rastlandığına dair verilere ulaşmaktadır.Art arda tekrarlanan duygusal şoklar,kişilerin bağışıklık sistemlerine zarar vermekte,doğal savunma sistemimiz zayıfladığında ise,ölümcül hastalıklar için elverişli bir zemin ortaya çıkmaktadır.

Pek çok kanser vakası incelendiğinde,kansere yakalanan kişilerin büyük çoğunluğunun, tek ve çok önemli bir ilişkiye yatırım yaptıkları ve ardından sevdikleri kişinin sevgisini kaybettikleri,belli bir yaşa gelen çocuklarının evden ayrıldığı veya işlerini yitirdikleri,gözlemlenmektedir.Sahip oldukları herşeyi, kaybetmişcesine çaresiz ve güçsüz hisseden bu kişiler için yaşam, artık anlamını yitirmiştir.
Belki bugün için hiçbirimiz kanser hastası değiliz, fakat pek çoğumuz,yaşadığı kayıpların ardından kendisini ,böylesine çaresiz ve güçsüz hissetmişdir,buna adım gibi eminim.

Bütün bu örnekler gösteriyor ki,kaçınılmaz olan ve maalesef sağlığımız üzerinde olumsuz etkiler yaratan dramatik olaylar dışında,sağlığımızı etkileyebilecek,bazı durumları değiştirmemiz ya da ortadan kaldırmaya çalışmamız gerekir.Eğer istersek,bize sunulan seçenekler dahilinde,ruhumuzun neye ihtiyacı varsa,seçim hakkımızı o yönde kullanabilir,kendi iç sesimizi dinleyecek kadar cesur ve kararlı olup,yaşantımızda kişisel gelişimimiz için yararlı olacağına inandığımız ilişkileri ve bağlantıları ön planda tutabiliriz.

Önemli olan tek şey, "kendimizi dinlemektir".

 
Toplam blog
: 60
: 1987
Kayıt tarihi
: 14.06.07
 
 

22.06.1970, İstanbul doğumluyum. Finans sektöründe çalışıyorum. Sanata ve edebiyata büyük ilgi duyuy..