Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mayıs '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Kendimizi hesaba çekmeliyiz

İnsanın makbulü, kalitelisi kendisinin ne olduğunu kavramasıdır. Yeterli olup olmadığımızı anlamamamız gerekiyor. 

Kapasitemizi yoklayarak kendimizi olandan daha zengin, daha birikimli, daha hakim olarak tanıtmaktan sakınmalıyız. 

Aranan vasıflar bizde yoksa o vasıf bende yok demesini bilmeliyiz. Kendimizi biz başkalarından daha iyi biliriz. 

Noksanlarımız varsa da noksanlıklarımızı telafi yoluna giderek öğrenme yolunu seçmeliyiz. Birikimsiz insanlar kendi gölgelerinden bile şüphe duyarlar. 

Her harekette acaba derler? Başkaları için düşündükleri kötülükleri, başkaları düşünmese bile düşünüyor kabul ederler. 

Birikimsiz insan ihanete yatkındır. Adaletten uzaktırlar. Haktan habersizdirler. Ulaşabileceği hedefi kaçırırsa birikimsiz ve de vicdani muhasebeden yoksunluğundan dolayı insani değerlerden sıyrılarak hak başkasının olsa da kendini haklı göstermeye çalışır. 

Yetersizliğini ve de tembelliğinin cezasını kendisi çekmesi gerekirken hiç günahı olmayanlara çektirir. 

Birikimsizlik zordur… 

Kişi kendini zaman buldukça hesaba çekmelidir. Hesaba çektiğimizde kendimiz ola ki o zamana kadar yanlış yaptığımız, kendimize doğru gelenler varsa yanlıştan dönmeliyiz. 

Fikir yapımızın inşasında örnek aldığımız büyük insanlar sormadan ağızlarına nimet koymazlardı. 

Yanlışlıkla veya unutarak sormadan nimeti dişlemişlerse ve de şüpheliyse bile onu yemekten vazgeçerek tövbe etmişlerdir. 

Emek çekmediğimiz yerde hak talep etmek doğru olmaz. İnsanların önce kendilerini düşünmeden, çok az da olsa karşısındaki kişilerin halini düşünürlerse toplumun yapısı daha sağlam olacaktır. 

Çalışmadan başkasının hakkına el uzatmak her dinde yasaktır. 

Futbol takımlarında bile kasten takımın birinin hakkının yendiğine kani olunursa günlerce konuşuluyor. 

Hangi alanda olursa olsun benim hakkım olmayan nimete el uzatmamalıyım. İnsan olarak akıllı varlığın yapması gerekenleri yapmalıyım. 

İnsanın yaptıklarından hesaba çekileceğini aklımızdan hiçbir zaman çıkarmamalıyız. Önce kendimizi geliştirmeliyiz. 

Başarılı olanların yerine gelmek istiyorsak böyle isteğimizin olması normaldir. Hakkaniyetten ayrılmadan gelmeliyiz. 

Kendi el emeğimizin karşılığında kazancımızın yerini hiçbir zenginlik tutmaz. Zehiri altın tepsi de sunsalar da zehir zehirdir. 

Başkaları istedi, aslında ben istememiştim deme lüksüm yoktur. 

Özellikle yeni nesile söylemek istiyorum. 

Gençler hak etmediğiniz konuda hak talep etmeyiniz. Vaktinizi gezmeye, eğlenceye harcama yerine kendiniz yetiştirin. 

Başkalarının desteğiyle bir yerlere gelmektense çalışarak kendiniz merdivenleri birer birer çıkınız çok mutlu olursunuz. 

Mesleğinizi icra ederken kimseden emir almazsınız. Borç alan emir alır denir. Yüzünüzün suyunu dökmediğiniz için kimseye minnet borcunuzda olmaz. 

Kimselerin varlığında, malında mülkünde, kazancında gözünüz olmasın. 

Kapasitenizi tanırsınız. Kapasitenizi geliştirerek temiz nimetlerle beslenin. Kendinizin olmayan, nesnelere aç gözlülük yaparak hak hukuk çiğnemeyin. 

Atalarımızın yaptığı gibi yapalım. Eğer karnımız acıkmışsa asmanın üzümünü yiyelim. Sahibi asmalarının yanına geldiğinde şaşırsın. Baksın ki iyi ki bu insanlar üzümümü yemişler. 

Helali hoş olsun desin. Dualar etsin. Haklının hakkını vererek beddua almadan yaşamasını öğrenmeliyiz. 

Asmanın ucuna da parasını bağlayalım. Bizim olmayan eşyalara nasıl sahip çıkmıyorsak her alanda böyle olmalıyız. 

Başkasının hakkını gasp etmektense, mesleğinizde çalışmaya devam ederek ileriye bakalım. Adaletten ayrılmadan, ayrım yapmadan ülkenin emanetçileri olarak ülkemiz için çalışmalıyız. 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 375
: 678
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Mehmet Şener 1964 doğumluyum, Burdur-Gölhisar'da yaşıyorum. Doğum yerim Burdur/Atınyayla . Lisans..