Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Haziran '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Kendimizi tanıyalım.

Kendimizi tanıyalım.
 

Kişinin kendini tanıyabilmesi, kendi gücünü keşfetmesi ile mümkün olur. İnsan yaşamını ve yaşantısındaki değişimi gerçekleştirecek gücü, kendi kontrolü altında tutmalıdır. Bunun için de kendine yeteri kadar özgüveni olmalıdır.

İnsan, kendi sorunlarıyla baş edebilir ve kararlarını kendi uygulayabilirse, kendini daha güçlü hisseder.
İnsan, dış etmenler tarafından engellenmedikçe kendi yönünü seçebilme yeteneğine sahip olan bir varlıktır.
Kendini iyi tanıyan insan, kendini daha çok kabul ettiren insandır.
Kendini tanıyan kimse, gerçek duygu ve düşüncelerinin farkındadır.
Sorumluluk bir başkasına ya da yaşam tarzına devredilmemelidir. Hızlı bir şekilde öğrenmeye ve çevrede olup bitenleri anlamaya çalışılmalıdır. Gerilim kontrol altına alınmalıdır. Aşırı baskı altında kalmak kadar, tümüyle stressiz olmak da sakıncalıdır. Aşağılık duyguları içinde, insan, kendi gücünü aşan girişimlerde bulunmamalıdır.
Değiştirilemeyecek koşullar belirlendikten sonra, yaşantının geri kalan kısmı, insanın kendi kararları doğrultusunda şekillendirilmelidir.

İnsanın haklılığını savunacak sözü olmalıdır. Bu, korkaklıkla (pasiflik) saldırganlık arasında bir yerdir. Bunun yeri doğru belirlenmelidir . Davranışların sözler kadar etkili olduğu, beden dili kullanılarak gösterilmelidir.

İnsan ilişkilerinin olumlu yönde gelişebilmesi için ;

-Karşılıklı saygı
-Empatik bir yaklaşım
-Dürüstlük (Kendisi gibi olmak) gereklidir.

Günümüzde yaşanan dengesiz ve verimsiz ilişkilerin temelinde , çevresel etkileşimlerin , gelişim ve kişilik bozukluklarının olumsuz izlerinin olduğunu gözlemliyoruz.

Toplumda saygı görmek, önemsendiğimizi hissetmek istiyorsak öncelikle karşımızda ki insanlara saygılı ve hoşgörü ile yaklaşmalıyız. Daha derin ve olumlu bir ilişki için temel kurallardan biridir.

Empati kurmak kolay değildir, ama zor hiç değildir. Karşımızdaki kişiyi yargılamadan, onun sorununu, onun bakış açısıyla görmek, bazen kendi görüş açımızın da değişmesi riskini beraberinde getirir. İnsanları ne kadar anlayışla dinlersek, kendi görüşlerimizin değişmesi pahasına bile olsa, dışarıdan bakışa göre, iç dünyamız zenginleşir, hoşgörümüz artar.

İnsanlara karşı açık olmak; içi-dışı ve özü-sözü bir olmaktır. Dürüstlük, içtenlik ve doğruluk anlamına gelmektedir. Yani, içimizden geçenleri doğru olarak algılamak, öz benliğimizle ilişki içinde olmak, yaşadığımız duyguların farkında olmak ve bu duygularımızı, şayet uygunsa karşımızdaki kimselere aktarmak demektir.
Saydam olan kişinin öfkesi, sevinci ve kaygısı sözlerinde ve mimiklerindedir. Özü-sözü bir olan insanla daha rahat yaşanır.Bir insan ne kadar uyumlu olur ise, ne kadar özü-sözü bir ise, ne kadar özentisiz ve yapmacıksız ise, onunla o kadar rahat ve olumlu bir ilişki kurulur.

Olumlu bir ilişki kurmak istiyorsak kendimizi saklamamalıyız. İlişkilerimizde durmamız gereken noktalarda durmayı bilmeliyiz.

Bizi üzen, hayal kırıklıkları ile sonuçlanan, "keşke" diye adlandırdığımız ilişkiler ve olaylar da öz eleştiri yaptığımızda mutlaka bir yerlerde bizimde bir takım yanlışlarımız olmuştur.

Yaşanası hayatı, sağlam temelli ilişkilerle çiçek bahçesine dönüştürmekte, dikenli tellerle çevirmekte bizim elimizde.


Sevgilerimle.

Nur Zeynep Çelik

Kaynaklar: Gelişim psikolojisi ile ilgili materyaller.
 
Toplam blog
: 347
: 1365
Kayıt tarihi
: 31.10.07
 
 

İstanbul 25 Temmuz : /… İşletme tahsil ettim. Özel ilgi alanım olduğu için 2 yıl Psikoloji okudum..