Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Eylül '07

 
Kategori
Eğlence - Hobi
 

Kendin olmak

Kendin olmak
 

''Ben son derece hassas ve utangaç bi çocuktum. Oldukça şişmandım, tombul yanaklarım da beni olduğumdan şişman gösteriyordu. Güzel giyinmenin aptalca olduğunu düşünen eski kafalı bir annem vardı. Beni de bu düşüncesi doğrultusunda giydiriyordu elbette. Partiler gidemiyordum, eğlenemiyordum, okula gittiğimde açık hava aktivitelerine katılamıyordum. Çok utanıyordum. Kendimi son derece tuhaf ve istenmeyen biri gibi görüyordum.

Kendimden büyük biriyle evlendim, ama bende hiçbir değişiklik olmadı. Eşimin ailesi oldukça kendine güvenen, güçlü insanlardı. Onlarda benim sahip olmak istediğim bir şey vardı. Onlar gibi olabilmek içinelimden geleni yaptım, ama başaramadım. Onlar beni dışadönük biri yapmaya çalıştıkça ben daha fazla kabuğuma çekiliyordum. Sinirli ve huysuz biri olup çıkmıştım. Bütün arkadaşlarımdan uzaklaşmıştım. Öyle kötü bir haldeydim ki kapı zili bile beni çileden çıkarmaya yetiyordu. Tam bir başarısızlık örneğiydim, bunu biliyordum ve eşiminde bunu anlamasından korkuyordum. Bu yüzden toplum içine çıktığımızda abartılı davranıyordum. Bunun farkındaydım. Bundan sonraki birkaç gün mutsuz oluyordum. Sonunda tüm yaşama sevincimi kaybettim ve boşu boşuna yaşadımı düşünmeye başladım. İntihar etmeyi bile düşünüyüyodum.

Kayınvalidem bir gün bana çocuklarını nasıl büyüttüğünü anlatıyordu ve şöyle dedi:''Ne olursa olsun, onların hep kendileri olmalarını sağlamaya çalıştım.''Kendin olmak!''Bu sözler işe yaramıştı !Ben kendimden farklı davranarak , kendimi bir kılıfa sokmaya çalışarak kendi kendimi mutsuz ediyordum.
Bir gecede değiştim. Kendim olmaya başladım. Kendi kişiliğimi bulmaya çalışıyordum. Kim olduğumu anlamaya çalışıyordum. Güçlü yönlerimi keşfediyordum. Renkler ve stiller hakkında pek çok şeyi öğrendim ve bana uyan tarzda giyinmeye başladım. Arkadaşlar edindim. Önce küçük bir organizasyona katıldım.Bana bir programda görev verdiklerimde korkudan kaskatı olmuştum, ama her konuşmamda daha fazla cesaret kazandım. Bütün bunlar zaman aldı elbette; ama bu gün baktığımda çok daha mutlu olduğumu görüyorum. Çocuklarıma da benim hayatımı değiştiren şu sözleri aşılamaya çalıuşıyorum: Ne olursa olsun kendiniz olun!''

* *

Bunları bizzat kitapta anlatan Bayan Edith Allred dir...
Hafta sonu aldığım kitaptan sadece kısa bi hayat yazısı... Aslında kitabı almamda çok garipti. Hafta sonu sinemaya gidecektik Hürremimle ancak vizyonda beklentinin altında filmler olduğundan vazgeçtik aklıma geçen iş dönüşü normalde o yolu kullanmayız, esenler meydandan geçerken kitap fuarı açılmış olduğunu görmüştüm.. İşten öğlen üçte çıktığımdan iftara geç kalıp annelerimizden fırça yemekde vardı bizde oraya gidelim dedik...
Bi sürü kitap , ben ve hürrem başladık bi taraftan ama şöyle ilgimi çekecek kitap yok hep siyaset siyaset gına geldi zaten seçim zamanından yeni çıktık... Birden gözüme bi başlık ilişti '' İşten ve Yaşamdan Zevk Almanın Yolları''... İyi olacak hastanın ayağına doktoru gelirmiş. Elime aldım hiç tereddüt etmeden çünkü buna ihtiyacım vardı, biraz karıştırdım ve almam gereken bi kitap olduğuna kanaat getirdim... Boşuna havalancak değilim yazarı duymamıştım daha önce.Belki bilen vardır ismi:''Dale Carnegie''
Yazar çok da güzel alıntılarla dikkatinizi canlı tutuyor.. Mesela ''İnsanı, kendinden başka biri olmaya çalışmak ve zihninde ve bedeninde var olan kişiyi reddetmek kadar üzen bir şey yoktur''(ANGELO PATRİ) cümlesi...
Kitap sürükleyici ama hazmederek gitmek gerekiyor.

* *

Yazar sözlerini şöle sürdürüyor: ''Fiziksel ve zihinsel potansiyelimizin küçük bir bölümünü kullanabiliyoruz. Başka bir deyişle insanlar sınırlarıyla yaşarlar.Oysaki kullanmamayı alışkanlık haline getirdikleri pek çok güçleri vardır. Evet bizim böyle yeteneklerimiz var , o halde neden bir dakikamızı bile başkalarına benzemiyoruz diye üzülerek harcayalım. Siz dünyada yeni bir varlıksınız. Dünyada bugüne dek size tıpatıp benzeyen biri yaşamadı ve bundan sonrada yaşamayacak...
Bi de şunu okuyun ''Annenizle babanızın birleşmesinden sonra bile doğma şansınız 300 milyarda birdi. Başka bir deyişle eğer 300 milyar kardeşiniz olsaydı her biri sizden farklı olabilecekti(düşünsenize ne kadar ilginç olurdu o kadar kardeşimin olmasını:)))
Sizlerle paylaşmak istedim hoşuma giden bölümlerini...sevgilerle...

 
Toplam blog
: 32
: 1185
Kayıt tarihi
: 01.09.07
 
 

Klima sektöründe çalışıyorum. Hafta sonları kursa gidiyorum. Patronlarımla başım dertte. Müşteriler..