Kendine gel VAKİT.!

Radikal İslamcı bir gazete olan Vakit Gazetesi, son günlerde... eleştiri çıtasını mide bulandırıcı seviyeye yükseltti. 

İnsanlar eleştiri yapma ihtiyacını din üzerinden gerçekleştirebilir. Benimsedikleri bir ideoloji yada hoşlanmadığı herhangi bir kuram konusunda da eleştiri yapabilirler. Çünkü demokrasilerde özgür insanlar, düşündüklerini söyleyebilme özgürlüğüne sahiptir.. Ülkemizde demokrasi var, hukuk var. Vakit gazetesi de yasal hakkını kullanarak kitle yada grupların özel hayatını manşet ederek eleştiriyor.

Vakit gazetesinin son günlerdeki haberleri, gece hayatına düşkün insanları küçük görmek, aşağılamak ve sapık olarak nitelemek.! Haberin altındaki yorumları okuduğumuzda da iğrençlik had safhaya ulaşıyor. Gece kulüplerin de alkol sınırının aşılması, alkolden sonra kulüplerdeki taşkınlıklar, çarpık ilişkiler den bahsediyor. “Laikler yine şeytanlaştı” gibi manşetler görüyorum. Ve hatta kendi yazarlarının deyimiyle “kucakta hophopçular” yine dağıtmış.

Benim bu yazıyı kaleme almamın sebebi Vakit gazetesinin Laikleri veya gece hayatına düşkün insanları şeytan diye betimlemesi değil.

Benim asıl iğrendiğim şu: bu gazetenin, ismini bütün Türkiye nin bildiği bir yazarının küçük bir kıza tacizden tutuklanması ve bu radikal İslamcı gazetenin de bir zamanlar bu sapık yazarını savunup aklamaya çalışması. Koskoca İslamcı bir gazetenin o düştüğü komik durumlar aklıma geldiğinde bu şaşkın eleştirilerine anlam veremiyorum.

Defne joy hakkında da kuramlar oluşturarak, Hıncal Uluç gibi “su testisi su yolunda kırıldı” manşetleri atabiliyor. Senin o çocuk tacizcisi yazarının, iğrenç konusunu unutmadan nasıl böyle namus bekçiliği yapabiliyorsun VAKİT.!

Sürekli “şeriat” gelsin diye söyleyip dururlar. Geveledikleri “şeriat” kelimesini size açıklayayım. Şeriat üç bölümden oluşur: İlim, amel, ihlas… İhlas kelimesini Vakit gazetesiyle yan yana getirmek abesle iştigaldir.

Vakit;
Ya kendine gel ya da o gazetenin arkasında konu edindiğin İslamiyet etiketini çıkar.

Bilal ŞENTÜRK