Kendine hayrı kalmamış kuru ağaç dallarına çaput bağlamak gibiydi yeni yıl dileklerimiz

Bir üçyüzaltmışbeş gün daha eksildi ömrümüzden. Bir üçyüzaltmışbeş gün daha yitti ve gitti, evrildik. Kimimiz artıya, kimimiz eksiye.

 

Oğlak dönencesinden geçtik, yengeç dönencesini aştık. Bir yanımız karakışta, bir yanımız y/az.

 

Lütfen barış (!) getirdi kimileri, ellerinde son model ölüm makinesi teknolojileri ile Ortadoğu’ya.

 

Kardeşi kardeşe kırdırır, manzara-i resmi yüksekçe bir tepeden keyifle seyrederken hükümran, ne güzelde gidiyordu kardeş kanı üzerine tatlı niyetine petrol sohpeti.

 

Bakan nezdinde güzellemelere mazhar olur, ustaca taçlandırılır, ödüllendirilirken terör ve kan, iş ve ekmek uğruna kepazeliğe takla attı, teslim oldu Müslüman.

 

Demokrasiyi vakti gelince inilecek tren olarak görenler, dillerinden hiç düşürmedikleri Yaradan'ı, bilinen ve bilinmeyen emellerine alet etmekten imtina ederler miydi?

 

Kendilerini ve amaçlarını gizlemeye gerek görmüyorlar artık. Demokrasi treninden ineli çok oldu. Dikta rejisi ile yola devam ediyor kaptan.

 

Benzin beş lira dolaylarında gezinir, sınırları zorlarken, mazot hemen onun ensesinde, nefes nefese.

 

Hamdolsun; ilklere imza attık Cumhuriyet tarihinde. Hacizli köyler var artık bankaların elinde.

 

Esnaf sefilleri oynuyor. İşçi, emek(ç)li, öğrenci desen yoğun bakımda.

 

Yeni yıl yeni zamlara gebe. Ellerini ovuşturuyor, fırsat kolluyor, yeni ve daha iri lokmalara yer açmak için doymak bilmez bünyesinde, tabağınızdaki son lokmaya da gözünü dikmiş şişman.

 

Bizler, yaşamdan yana daima alacaklı, yaşamaya ç/alışmaktan iki büklüm bir süklüm, kaderin cilvesine bakın ki iki yakası hiç bir araya gelmeyen, muhteremin aziz kulları, dilek ağacına bel bağlayan umutsuz insanlar gibi, dilenmekten yalamaya dönmüş masif umutlarımızı, yeni gelen yılla birlikte tekrardan günyüzüne çıkartıp 2013'ün körpe bedeninde yeşillenmeye bırakacağız.

 

Hayatımıza musallat olan parazitlerden, solucanlardan ve kamburlardan kurtulma cesaretini göstereceğiz belki de gelen yılla kim bilir?

 

Yalçın kayalarda, sarp yamaçlarda, yağmura, kara, fırtınaya inat boy veren ve direnen asırlık ağaçlar gibi...

 

Birleşerek, bütünleşerek, el ve omuz omuza , safları sıklaştırarak biraz daha, havamıza, suyumuza, toprağımıza ve dahi soframızdaki son lokmamıza göz diken AK Papaların boğazına yumru olup dizilecek, bir daha dönmemek üzere layık oldukları yere geri göndereceğiz inşallah!

 

Yeni yıl tüm beklentilerinizin olduğu, gönlünüzün de kasanızın da dolduğu, sıkıntılarınızın buhar olup uçtuğu, zalimin zulmünden azap duyduğu, sevginizin ve muhabbetinizin bol olduğu, yüzünüzün güldüğü, karanlıkların aydınlığa yenik düştüğü;

 

Sevgili, saygılı ve de onurlu bir yaşamın kapısını açacak anahtar olur umarım.

 

Tabii ki tüm bunlar için çalışmak, çaba harcamak, boynumuzun borcu olmak kaydıyla...

 

Hiçbir edinim kendiliğinden oluşmaz malumunuz!