Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kendini asan çocuklar

Kendini asan çocuklar
 

Televizyon büyüdü, büyüdü kocaman bir canavar oldu ve gücünü hepimize gösterdi geldi de baş köşeye oturdu evlerimizde. Bizler renkli alemleri seyrederken alttan alttan sinsice hükmetti bize.

Kimi evlerde mutfakta çorba karıştıran dişi, içerde kopan kıyametten bihaberdi. Yavrusu cılgın bir deniz canavarının yaptığının tıpkısını yapayım diye gümbürdetirken karşı komşunun camını az sonra yerde son bulacak o kısacık hayatını düşünemezdi ki. Ya da ipliği boynuyna dolanmış sallandırılan bir korkuluk görüp de bir benzerini eve kuruvermenin eğlencesindeki küçük bir yaramaz kısacık bir soluktan sonra evinin en korkunç hüznünü yaşatacağını tahmin edemezdi değil mi?

Kimi evlerde ise merakı göklere ulaşmış küçük bir afacan sorduğu sorulara cevap bulamadığı için herşeyi içine saklayan kara kuru kutuyu kurcalayıp herhangi bir kanalda karşısına ansızın çıkıveren bilinmezde (sorusunu kendinden başka cevaplayacak kimsesi olmadığını farkedip) gördüklerinin benzerini yapıp, sorduğu soruya verdiği cevapla (imdadına yetişecek birilerini bulamadan) en büyük bedeli ödetecektir ardından bakakalanlara.

Televizyon , gecemizin eğlencesi gündüzümüzün yoldaşı. Yalnızsak sesini dinleyip yalnızlığımızı unuturuz. Kalabalıksak o zaman da kısar kısar da sesini, onu sustururuz. Ama içinde dönen dünya, kendine has şekliyle döner durur. Biz onunla ilgilensek de ilgilenmesek de o bizim odalarımızın en güzel yerinde durur.

Onu getirtip o yüksek makama koyduğumuzu unuturuz da evimizde suçlusu bulunamayan her olaya adını karıştırıveririz. Aklanması uzun sürmediği gibi yeniden kucaklanması da uzun sürmez. Sonra o başlar bize başkalarının hikayelerini anlatmaya ve biz başlarız dinlerken ondan etkilenmeye.

Zamanımız bize çoğu zaman masallar anlatan bir kutunun önünde geçerken bizden öğrendiğini uygulayan çocuklarımızı, kitabın defterin başına oturtamayız tabiki. Sonra küçücük bedenleri henüz tanıyamadıkları bu dünyadan göçerken, kendimizden başka herkesi herşeyi suclamayı yani en kolayını seçemeyiz öyle değil mi?

 
Toplam blog
: 4
: 360
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Marmara Üniversitesi Fransızca Kamu Yönetimi Bölümü öğrencisiyim. Düşünüyorum, düşündüklerimi yazıyo..