Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '20

 
Kategori
Psikoloji
 

Kendini Gerçekleştirme

“Özgür ruhlar enderdir, ama gördün mü bilirsin. En basitinden, yanlarındayken, iyi, çok iyi hissedersin.”

Charles Bukowski

‘Kendini gerçekleştirme’, Amerikalı Psikolog Abraham Maslow’la özdeşleşmiş bir kavram olup aslında birçok psikoloji araştırmacısının kuramında yer verdiği bir olgudur. Maslow ve diğer insancıl kuramcılara göre insan doğası; temelde iyi, akılcı, sosyal, yaratıcı ve ileri doğru gelişmeye meyillidir. Tüm bu kuramcılar her insanın özel ve biricik olduğunu da kabul etmekle beraber derinlerinde keşfedilmeyi bekleyen bir potansiyelle var olduğuna inanırlar.  Bu potansiyeller kişilere göre değişmektedir ve her insanın dünyadaki amacı farklı olabilmektedir. Bu amacı, icra edilen bir meslek ya da emek verilen bir uğraş olarak da düşünebiliriz. Bu, işini aşkla yapan bir sporcu, müzisyen, doktor, yazar, öğretmen, ev hanımı, aşçı, tamirci, asker, sivil toplum örgütü üyesi olabilir hiç fark etmez. Ortak nokta; kişinin potansiyelinin hangi yönde olduğunu keşfetmesi neticesinde içinde bir tohum olarak taşıdığını fark ettiği bu potansiyelini beslemesi ve sulaması neticesinde o tohumun zamanla yeşermesi ve sonrasında çiçek açmasıdır. Böyle bir durum da; insanın kendisini bilen, potansiyelinin farkında olan, kendisiyle ve dünyayla barışık, üreten, özgün ve yaratıcı işler ortaya koyan, yaptığı işten keyif alırken başkalarına da katkı sağlayan, hayata kaynaklık ederek yaşamda kalıcı bir iz bırakan birine dönüşmesi anlamına gelmektedir. Dolayısıyla kendini gerçekleştirme, insanın tüm yetenek ve niteliklerini aktif olarak kullanabilmesidir; bu, doğuştan getirilen ve her insanda var olabilen en yüksek düzeydeki insan ihtiyacıdır.

Kendini gerçekleştirmiş insanların genel özellikleri şu şekildedir:

1) Yaratıcı ve üretken insanlardır:Kendini gerçekleştirmiş bireyler, mevcut potansiyellerini büyük oranda hayata taşıyabilmişlerdir. Özgün kişilikleri, yetenekleri ve becerileri doğrultusunda sürekli üreterek hayata kaynaklık ederler. Aynı zamanda oldukça yaratıcı insanlardır ve bu özelliklerini sanat, zanaat, bilim, felsefe gibi alanlara aktararak -taklitten uzak- özgün eserler ortaya koyabilirler.

2) Dürtülerinin ve duygularının yönetir konumdadırlar: Birçok dürtüsünü kontrol edebilmiş bir konuma gelmiş bu bireyler, sabırlı ve sebatkâr insanlardır. İradeleri son derece güçlüdür ve başlarına gelen olumsuz olay ve durumlar karşısında son derece sağduyulu ve olgun davranabilirler.

3) Kapsayıcı ve rahatlatıcı bir ruh haline sahiptirler:Bu bireyler; zekâları, öngörüleri, insani yönleri, erdemli ve faziletli yaşam tarzları ile kendilerini toplumda belli ederler. Onları görmek, onların yanında olmak bize kendimizi iyi hissettirir.

4) Başkalarını olumlu yönde değiştirme potansiyeline sahiptirler:İnsanları olduğu gibi kabul edebilen bir ruhsal olgunlukta olan bu bireyler, başkalarını eleştirmek, yargılamak ya da başkalarının dedikodusunu yapmak gibi eylemlerden uzaktırlar. Başkalarının iç dünyasından neler yaşadığı ya da neler hissettiği konularında oldukça gelişmişlerdir. Bu bağlamda, tam manasıyla empati kurabilme yeteneğine sahiptirler.

5) Evrensel ahlak ilkelerini içselleştirmiş insanlardır: Genellikle hayatlarında geliştirdikleri bir dünya görüşleri ve tutarlı bir yaşam felsefeleri vardır. Bu felsefelerini bir din, bir öğreti ya da bir ideoloji ile bütünleştirmiş bir şekilde yaşarlar ve yeri geldiğinde olaylar karşısında tevekkül göstermesini bilirler.

6) İç referanslarıyla hareket ederler:Kendini gerçekleştiren bireyler, başkalarından gelen övgülerden ve yergilerden etkilenmeyen bir kişilik yapılarına sahiptirler ve kendi davranışları ile ilgili yegâne referansları yine kendileridir.

7) Özgür insanlardır:Kelimelerin etimolojik kökenleri onların asıl anlamlarını anlamak açısından bizlere son derece önemli ipuçları verirler. Her ne kadar özgürlük kavramı günümüzde istek ve arzuları doğrultusunda hareket etme hürriyeti olarak anlaşılsa da, bu kelimenin temel manası insanın ‘öz’ünü gürleştirmesidir. Burada kast edilen ‘öz’ ise; ruhsal manada her insanda mevcut olan kendilik çekirdeği olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda, kendini gerçekleştirmiş insanlar; bu ‘öz’lerini hayatta gürleştirmeyi başarmış, dürtü ve duygularının esiri olmaktan kurtulmuş, başkalarına bağımlı bir yaşamı reddeden, tam manasıyla özgürleşebilmiş bireylerdir.

8) Toplumsal olaylara duyarlı ve diğerkâm insanlardır:Kendini gerçekleştirmiş bireyler, genellikle toplumsal olaylara da son derece duyarlı insanlardır. Başkalarına faydalı olmak amacıyla gönüllü faaliyetlerde bulunmak, yeni fikirler geliştirmek ya da projeler üretmek konusunda isteklidirler. Bu özellikleri ile yaşama ve insanlara faydalı çalışmalarda bulunurlar.

9) Varoluşlarını doyasıya hissederler:Kendini gerçekleştirmiş bireyler, hayatı coşkuyla yaşamasını bilirler. Kurdukları ilişkiler sahtelikten öte, içtenlik ve samimilik barındırır. Genellikle insanlara, tüm diğer canlılara ve yaşadıkları hayata karşı sevgi ve saygı doludurlar. Haset, kıskançlık, çekememezlik gibi olumsuz duyguları kendi içlerinde olgunlaştırmayı başarabilmiş; yaşama ve diğerlerine karşı derin bir şükran duygusu hisseden kişilerdir.

 

Faydalanılan Kaynaklar

Akçakaya, Ümit (2019). Uyanış-Kişiliğin Gizil Kodları. İstanbul: Kanon Kitap

 

Ümit AKÇAKAYA

Uzm. Psikolojik Danışman & Online Terapist

https://www.tavsiyeediyorum.com/psikolog_15915_umit_akcakaya.htm

 
Toplam blog
: 89
: 3716
Kayıt tarihi
: 06.12.11
 
 

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ,“Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık” bölümünden mezun oldum. Yüksek lisans..