Kendini iyi hissediyorsan endişelenme... Geçer!

Zaten anlamsız bir sakinlik vardı dün üzerimde. Ramazan dolayısıyla sadece bir aylığına izin verdiğim garsonum teşrif etmemişti ama ben sakindim. Tecrübe işte. Meğer o bizle vedalaşmışmış. Herhalde ''Planında bir değişiklik olursa bize haber ver. Bizi mağdur etme'' dediğimi hatırlamıyordur. Ve eğer yine dün sabah saat onda ''neredesin'' diye aradığım zaman ayrılacağını haber veren bir buçuk yıllık sevgili komimizin de sürprizi olmasaydı, elde kalan şef garsonumla gayet güzel 100 kişilik restoranı idare edebilirdik. Sorun olmazdı öğlen onikide birer dakika arayla gelse bile müşteriler. Aşçılarımdan birinin yıllık izin dolayısıyla aramızda olmaması da mesele değildi. Çünkü diğer iki aşçı beceriklidir. Hallederler.

Nitekim müşterilerimin hepsi aynı anda buyurdu. Şef garsonum ve ben servisimizi ufak firelerle dahi olsa nispeten başarılı bir şekilde yaptık. Geçici süreliğine olsa da, gidenlerin yerine hemen uygun bir personel buldum. Sorun çözüldü. Bugünü bekliyorum. Sakinim.

Geleyim asıl mesajlarıma:

* Canımı ne kadar sıkarsam sıkayım her şey olacağına varır. Varıyor da zaten.

* Kendimi iyi hissedersem panik olmama gerek yok. Nasıl olsa geçer. Geçiyor.

* İyi ki bayram boyunca trans halinde dinlenmişim. Bak bir günde neler oluyor. Dinlenmişsen problemleri çözmek daha kolay.

* Kendi işinin patronu olmak her daim güzel bir durum değildir.

* Başarılı yönetici olmak, yönetilmekten geçiyor.

* Birlikte çalıştığın insanlara da güvenmeyeceksen, bu hayat nasıl geçer?

* Giden gider, kalan sağlar bizimdir. Çalışanlar yolcu, ben hancı.

* Bir restorana gittiğinizde tabağınızın ve size verilen hizmetin altında yatan yiğitleri düşünerek hareket ederseniz bir şey kaybetmezsiniz.

* Murphy kanunları yaşıyor. En azından benim hayatımda.

* Yıkılmadım!... Ayaktayım!