Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '09

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Kendinizi meşgul göstermeye paydos edin...

Artan sorumluluklarımız, bizi konum olarak güçlendireceği yerde elimizi kolumuzu daha çok bağlıyor. Zaten mevcut işlerimizle günün nasıl bittiğini anlamazken birde ekstra çıkan işlere öncelik vermek zorunda kalmak giderek canımızı sıkıyor. Gün boyunca; Masanızda bitirilmesi gereken işler, dosyalanmayı bekleyen evrak kalabalığı ve randevulaştığınız kişilerle olan görüşmelerin, sizden alacağı zamanı asla hesaplamanız mümkün değildir. O gününüz bu işleri bitirebilmekle sizin ertesi güne sağ salim çıkabilmeniz arasındaki bir köprüdür. Çünkü ertesi iş gününüz en az bugünkü kadar yada daha fazlası olarak kendini gösterecektir. İşlerin biri bitmeden diğerinin başlıyor oluşu artık bıkkınlık veren ve isteksizliğe yol açan bir durum olarak karşımıza çıkıyor.

<ımg border="0" alt="" align="left" src="http://www.bilincalti.com/images/stories/WAC_girls_working_hard.jpg" width="173" height="142">

Kişisel ve bencilce bir çözüm olarak yapılan yanlışlık ise işleri biraz daha güne yayarak yapmaya alışmaktır. 10 dakika içinde, tempolu bir şekilde bitirilebilecek iş artık neredeyse 1 saatte tamamlanmaya başlanır. İş arasında, güncel konularla ilgili muhabbetler, kişisel e-maillerin kontrolü yada sosyal paylaşım sitelerindeki arkadaşlarla ilgili paylaşımlara vakit ayırmak artık günümüzün vazgeçilmez uğraşlarından biridir. İşlerle uğraşmanın verdiği sıkıcı havayı bu tip meşgalelerle dağıtmak motivasyon açısından da önemlidir. Mizah içerikli yada magazinsel anlamda bilgiler içeren bu tip bilgiler, kişinin bulunduğu ortamdaki sıkıcı havayı dağıtması için ilaç gibi gelebilir.

Gün içerisinde; gelen telefonlara cevap vermek, acil beklenilen evrakları yetiştirmek ve rutin müşteri ziyaretlerini aksilik olmadan atlatabilmek iş tecrübelerimizi her gün olumlu şekilde arttıran bir faktördür. Doğru yapılan işlerle kişinin kendine ve çalışma arkadaşlarına olan güveninin artması kadar, hata yapılan durumlarda ise buna neden olan etkenin, karakteristik özelliklerini belirleyebilmek için onu bir bedene kavuşturmak ve empati yaparak kişilik kazandırmak gerekir. Bu sayede oluşabilecek hataların, sadece insan duyuları ile algılanabileceği düşüncesi yerine, deneyimlerinize dayalı, önsezilerle de algılanabileceğini kabul etmek, bizlere sorunun altyapısına dair daha çok fikir verecektir.

Yaptığımız işlerde profesyonelleşmek adına bu ve buna benzer önsezilerimizi hayatımızın diğer alanlarında da kullanabilmemiz olması gereken bir özelliktir. Sorumlu olduğumuz işlere sadece denetimsel anlamda yaklaşırsak, performansımızı sadece bizi kontrol eden kişinin gözleri önünde gösterebiliriz yada öyle gibi yaparız. İş ortamındaki kontrol mekanizmaları etrafta iken ( patron, yönetici vs..) çalışır gibi gözükmek yada elimizdeki işlerin o günkü mesai saati bitimine kadar eşitlenmesi durumunda neler kaybettiğimizi anlayamayız.

Diğer çalışma arkadaşlarınızla olan prensip anlaşmanızı bozmamak adına siz de herkes kadar aynı iş gücünü göstermeye çalışacaksınız. Çalışmaya susamış bir personel görmek bu anlamda zordur. Ticaret ortamında öğrenilen deneyimler ışığında insan özel hayatında da bunun artı ve eksilerini bire bir yaşamaktadır. İş ortamlarında, töleransın bizlere bırakıldığı , işleri çaktırmadan da olsa yavaşlatmak anlamında olan bazı hareketler, ister istemez günlük hayatlarımıza da yansımaktadır. Sürekli işler yüzünden özel hayatımızın yada sosyal hayatımızın kalmadığından şikayet eder dururuz. Bunun başlıca nedeni de işlerimizi gereksiz yere uzatarak halletmek yada araya giren motivasyonu etkileyici faaliyetler yüzünden verimsiz bir iş çıkarmaktan kaynaklanır.

<ımg border="0" alt="" align="left" src="http://www.bilincalti.com/images/stories/B&PD_Web_Photo_Fall-07.jpg" width="171" height="123">Özel hayatınız yada Sosyal hayatınızda da yapmayı istediğiniz bir çok faaliyette nedense araya hep başka işler girerek sizin moral olarak düşük seviyede ilerlemenizi sağlar. Kendiniz için Ne yapmak istediğinizi belirleyip sadece bunu yapmanız gerekirken ne olduğunu anlayamadan daralan zaman dilimi içine sıkışıp kaldığınızı hissedersiniz. Ya evden geç çıkmaktır sebebiniz, yada neyle uğraştığınıza bir kulp bulamamaktır. Birşeyler yapmışssınızdır ama suya sabuna dokunan işler olmadığı için normal gidişatınızı da kesmektedir.

Lütfen şunu belirtmeme izin verin. İş hayatınızda size verilen sorumluluk, buna kanaat getirildiği içindir. Daha fazla iş yaptığınız için muhtemelen bir ödül almayacaksınız fakat bu sizin ileriye yönelik bir yatırımınız olarak düşünülürse , planlama açısından müthiş bir yatırımdır. Verdiğiniz emeklerin, sadece başkalarına hizmet etmek anlamında değerlendirilmesi, sessiz protestonuz olan, işyerinde çalışan bedenim ama zihnim benimle anlamına geliyor ve bu yüzden kişisel uğraşlar arasında sorumlu olduğumuz işlerle uğraşıyor, bunun geleceğimizden ve enerjimizin en yoğun olduğu dönemlerde, kendimizden giderek eksilttiğimiz bir kabiliyet olduğunu algılayamıyoruz.

Planlı ve esnek çalışmanın önemini kavramak sadece kendimizi düzeltmekten ibaret değildir. Etrafımızda örnek alınacak birçok insan varken onları sadece sahip oldukları maddi değerler ile uzaktan eleştirebilmek en kolayıdır. Hiçbirşey yapmıyor gibi gözüktüklerine aldananlar sadece at gözlükleri ile bakıp düşünenlerdir. Kendinize yapacağınız yatırımı kimsenin görmesini bekleminize gerek yok. Zaman yönetimi temellerine dayalı ya iyi bir eğitim alın, ya bu konuda kendi çabalarınızla gelişime açık olun ve lütfen kendinize ideal bir kişi seçin.

Kendime ayıracak zamanım yok diyen kişilerin aslında hiçbirşey yapamadıkları, hep aynı yörünge de döndükleri , kendilerini değerlendirecek kadar düşünmemelerinden kaynaklanmaktadır. Kendinizi birazda sorumlu olduğunuz kişilerin gözünden görmeye çalışın ve kendiniz için daha düzenli çalışma kararı aldığınızda , bu yatırımın faydalarını çok kısa süre içerisinde göreceğinize eminim. Zamana hakimiyetten önemli tek şey onu kullanmayı başkalarına da öğretebilmektir. Öğretmen olmanıza az kaldı. Artık bunun farkındasınız.

Yazan : Turgay GEZİCİ Diğer Yazılarım : http://www.bilincalti.com/

 
Toplam blog
: 98
: 414
Kayıt tarihi
: 11.12.09
 
 

1977 İstanbul doğumluyum. Web Tasarım ve Bilişim Danışmanlığı yapmaktayım. Uzun yıllardır ilgi du..