Kendinizi şımartın...

Yaşlılık, gençliğin kaybedildiği dönem değildir...yeni fırsatların ve gücün dönemidir demiş Betty Friedan.

Şarabın yıllandıkça güzelleştiğini (daha nitelikli,daha keyif verici, daha değerli hale geldiğini) hepimiz biliriz.Bugün aynaya baktığımda,eskiden görünce rahatsız olduğum çizgilerin yüzüme ayrı bir güzellik kattığını gördüm.Üstelik gözlerim geçen yıllarla birlikte ne kadar da sevgi dolu bakmaya başlamış...

Sanırım beni güzel gösteren de bu sevgi ve şevkat dolu bakışlar.

Uzun zamandan beri kendime iltifat etmediğimin farkına vardım birden.Aaaa demeyin insana en büyük morali, yine kendisi verirmiş.

Başkalarından duyduğumuz itifatlar elbette bizi çok motive eder ama aynaya baktığımızda kendimizi nasıl gördüğümüz çok daha önemli. Görüntü bizi memnun ettiğinde daha bir neşeli ve daha bir kendinden emin olur insan.İşte ben de böyle güzel bir günümde hissediyorum bugün.

Acaba yeni bir işe başlamanın heyecanından mıdır? yine kendi kendine yetmenin verdiği gurur mu beni böylesi hoş hissettiren? cevabım sanırım evet.

Zaten emekli olmak hiç bana göre değildi,oldukça uzun bir zaman çalışma hayatının içinde olmak ve birden bire meşguliyetsiz kalmak...üstelik kendini başkasına muhtaç gibi hissetmek bana hiç de iyi gelmemişti.

Şimdi ise kendimi üretken olabilmenin verdiği o kıvançla daha zinde ve güzel hissediyorum.Aslında şunun şurasında daha kaç yaşındayım ki? Hayat 40 ında başlar sözünü çok tutmuşumdur,işte buradan hesap edecek olursak daha henüz 10 yaşında sayılırım:))))

Evet dostlar arada bir kendinize iltifat edin ve biraz da şımartın.O kadar iyi geliyor ki,tavsiye ederim.

Daima sevgiyle kalın,ne olursa olsun birşeyler üretin ve bunun keyfine varın...