Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '10

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Kene nedir? Ve Kene ısırığından kurtulmanın yolları...

Kene nedir? Ve Kene ısırığından kurtulmanın yolları...
 

Dikkat!.. Havaların ısınması ile birlikte ülkemizin başına bela olan keneler yine piyasaya çıktı. Tüm ülkenin kanını emen kenelerden bahsetmiyorum. Bunlar bildiğimiz kenelerden.

Evet, son yıllarda ülkemizin başına bir kene belası dadandı. Ekonomiye dadanan kenelere(!) alışmıştık. Ancak bu doğal kenelere alışmak bir türlü mümkün olmuyor. Oysa yapılan sağlık reformları(!) ile sağlığı ne güzel halledip, ekonomiyi bir kenara atarak, ülkemizin en büyük ihtiyacı(!) olan Anayasa değişikliğine yoğunlaşmışken, bu kene de nerden çıktı?

Gariban ülkemin, gariban insanlarını ısırıp, kanını emdiği yetmiyormuş gibi, birde KKKAH (Kırım Kongo Kanamalı Hastalığı) mikrobu yayarak, gariban insanların ölümüne neden oluyor...

Bu günlerde tekrar ortaya çıkan malum kan emicilere medyamız yeterli zaman ve sütun ayıramıyor. Medyamızın derdi, Anayasa değişiklik paketi, Balyoz, Ordu vs. Ülkenin gariban insanları ölmüş ne çıkar! Bu nedenle ben işi ele alıp(!) yaptığım araştırmanın sonuçlarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Evet, kene nedir?

Kene; eklem bacaklıların örümceğe benzer sınıfından, kan emici ve gözsüz bir dış asalaktır. İnsan, koyun, köpek, kedi, deve, inek, öküz gibi canlıların derilerine yapışarak kanlarını emerek hayatlarını idame ettirirlermiş..(Dikkatinizi çekti mi? Bunlar bizim bildiğimiz malum ekonomi kenelerinden değiller!)

Ayrı eşeyli ve yumurta ile çoğalırlarmış. Dişi; yumurtalarını yaprak, çöp veya hayvan kılları arasına bırakır, yumurtalarından üç çift bacaklı larvalar çıkarmış. Bunlar bir pupa devresi(larvadan erişkin hale kadarki geçen süre) geçirerek 8 bacaklı tam gelişmemiş yavrulara dönüşürlermiş. Belli evreleri geçirdikten sonra ergin hale gelerek, insanlara zarar verebilirlermiş. Larva ve tam gelişmemiş yavrular genellikle kertenkeleler üzerinde, erginler ise insan, koyun, sığır, köpek, gibi memeliler üzerinde asalak yaşarlarmış.

Vücutları başla kaynaşmış bir göğüs ve torba biçimli dişi 11-12 mm'ye kadar şişebilirmiş. Erginlerinde dört çift bacak bulunurmuş. Bacakların uçlarında çengeller ve vantuzlar varmış. Deriye rahatça yapışarak hortumlarıyla kan emebilirlermiş. İyice şiştikten sonra kendilerini yere atarak konaklarından uzaklaşır, ot veya ağaçlara tırmanabilirlermiş.

Ön ayaklarının uçları dokunma ve koku alma için özelleşmiş. Ormanlarda bulunduğu ağacın altından bir hayvan geçtiği takdirde üzerine düşüp derisine yapışır ve etine hortumunu sokarak kanını emermiş. İlk iki bacak çifti öne, son iki çifti geriye yönelikmiş.

Bugün dünyada 889 kene türü varmış. Kenelerin hepsi zararlı, parazit ve kör değillermiş. Sığır ve köpek kene türleri gözlüymüş. İnsan ve ehil hayvanlarda parazit yaşayanlar çeşitli hastalık mikroplarını bulaştırdıklarından sağlık bakımından zararlıdır ve birçok bakteri de üretirlermiş.

Başta köpekler olmak üzere birçok diğer hayvan ve insan üzerinde yaşarlarmış. Köpeklerde, yetişkinleri kulak ve ayaklarda yaşarken, daha ufaklara sırt bölgesinde rastlanırmış.

Doğada bitki ve otların üzerinde durup, oradan geçecek bir hayvanın üzerine atlarlarmış. Herhangi bir hayvan üzerinde girdikleri evlerde hızla çoğalırlar ve üzerinde beslenecek hayvan bulamazlarsa insanlara musallat olabilirlermiş. Hiçbir şey yemeden sekiz aya kadar yaşayabilirlermiş.

Köpek ve diğer hayvanların bulunduğu, bitki örtüsü yoğun olan yerlerde yaşarlarmış. Üzerinde bulundukları hayvanın kanıyla beslendikten sonra, oradan ayrılarak kapı pencere kenarları ve süpürgeliklerde barınırlarmış. (Genellikle köylerdeki ve gecekondu bölgelerindeki ahşap ve yere yakın evlerin süpürgeliklerine ve pencere kenarlarında)

Evet, bu kadar böyle bir asalak hakkında bilgi verdikten sonra, şimdi de Sağlık Bakanlığının, pardon Tarım ve Köy işleri Bakanlığının yayınladığı “Kene’den kurtulma formülünü” açıklayalım. Ne gibi tedbirler almamız gerekiyormuş ona bir bakalım.

* Öncelikle böcek kovucu ilaçların vücuda sürülmesi gerekiyormuş.

* Kenelerin bulunabileceği yerlerde veya piknik alanlarında, bacakları kapatan kıyafetlerin tercih edilmesi, uzun kollu giysilerin giyilmesi, pantolonların çorapların içine sokulması, kapalı ayakkabıların giyilmesi, kene tespitini kolaylaştırdığından açık renkli kıyafetlerin giyilmesi gerekiyormuş.

* Vücut bölgelerinin, kene bakımından kontrol edilmesi, kene varsa en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi veya kenenin bir cımbızla, kenenin deriye tutunduğu yerden tutularak çıkartılması gerekiyormuş. (Siz yinede işi erbabına bırakıp, bir sağlık kuruluşuna gidin.)

* Kenenin uzaklaştırılmasından sonra, ellerin su ve sabunla yıkanması, kenenin ısırdığı bölenin ise antiseptik, alkol ya da deterjanlı suyla temizlenmesi gerekiyormuş.

* Vücuduna kene tutunan kişilerin, 10 güne kadar ani başlayan ateş, baş ağrısı, yoğun halsizlik, bulantı ve kusma gibi şikâyetler yönünden, kendilerince izlenmesi ve böyle bir şikâyetin olması durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekiyormuş. (Yoksa mortu çekmek işten bile değil!)

* Keneler çıkartılırken, öldürülmemesi, patlatılmaması, vücuttan uzaklaştırmak için üzerlerine sigara basılmaması, kolonya ve gaz yağının dökülmemesi gerekiyormuş.

* Hayvancılıkla uğraşan kişilerin, hayvanlarını, Mart-Eylül ayları arasında, kene yönünden mutlaka ilaçlaması, hayvanların da, meradan geldikten sonra kene yönünden mutlaka kontrol edilmesi gerekiyormuş.

* Kene bulunan hayvan barınaklarının, il ya da ilçe tarım müdürlükleri sorumluluğunda, uygun ilaçlarla, usulüne uygun olarak ilaçlanması gerekiyormuş.

* Görev nedeni ile risk grubunda yer alan kişilerin, hayvan veya hasta insanların, kan ve vücut sıvıları ile temastan kaçınması, temas halinde ise mutlaka eldiven, önlük, gözlük, maske gibi koruyucu önlemler alması gerekiyormuş...

Kene ısırıklarından uzak, sağlıklı, mutlu bir yaşam dileklerimle...

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..