Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '06

 
Kategori
Haber
 

Kennedy sayesinde öğrendiklerim...

Kennedy sayesinde öğrendiklerim...
 

Bu sabah imzaladığım ilk işe tarih atarken, 22 Kasım yazınca, birden zihnimde bir çağrışım oluştu. Bir yerlerden hatırlıyorum ben bu tarihi dedim. Sonra aklıma gelid: 22 Kasım, ABD başkanlarından John Fitzgerald Kennedy'nin öldürüldüğü gündü.

1963 yılıydı. Henüz ortaokul üçüncü sınıf öğrencisiydim. O zamanlar şimdiki gibi iletişim imkânları bu kadar hızlı değildi. Televizyon yoktu, internet yoktu. Nerden duyduğumu tam hatırlamıyorum ama, Kennedy'nin öldürüldüğünü duyduğum zaman içimde bir burukluk hissettim.

Bu Amerika'ya, ya da onun başkanına karşı duyduğum bir sempatiden çok, bir devlet başkanının suikastte öldürülerek karısının kollarında hayata veda etmesinin getirdiği duygusal bir acıydı sanırım.

O yıllarda henüz siyasi kanaatim de oluşmuş değildi. Gerçi Rusya'ya karşı demokrasinin temsilcisi sayılan Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olması belki dolaylı olarak bana sempatik gelmiş olabilirdi. Ancak gelmiş geçmiş Amerika başkanları içinde sanırım Türkler tarafından en çok sevilen ve sempatik bulunan başkan Kennedy idi.

Ertesi gün sınıfta Kennedy özel sayısı olarak bir duvar gazetesi hazırlamıştım. Öğretmenlerimden biri bunu görünce, bu gazeteyi kim hazırladı, diye sordu. Ne diyeceğimi bilemedim ve korkarak cevap verdim: Ben...

Hocam bana ve dolayısyıla sınıfa nasıl bir cevap vermesi gerektiğini düşünürcesine, bir süre sessiz kaldıktan sonra, şunları söylemişti:

"Kennedy, gerçekten de Türkiye'de tanınan ve sevilen bir ABD başkanı. Başarılı bir siyasetçi olduğu da ortada. Samimi ve dindar bir yapısı olduğu, hatta iyi bir katolik olduğu da biliniyor ve söyleniyor. Aynı şekilde Amerikan halkı tarafından da sevilyor.

Elbette her insan, işini ve görevini en iyi şekilde yapmaya çalışmak zorunda. Öyle anlaşılıyor ki Kennedy, işini iyi yapan insanlardan biri. Ülkesi adına bu elbette olumlu bir davranış.

Biz bütün insanlara insan olarak göstereceğimiz sevgi ve saygı dışında, yabancı bir ülkenin insanına ve başkanına daha da fazla bir değer vermek, sempati duymak ve onun için böylesine üzülmek durumunda değiliz.

Eğer onun beğendiğimiz, takdir ettiğimiz özellikleri varsa, bunu kendimize tatbik etmek ve hayatımıza geçirmek için gayret sarfetmeliyiz. Sonuçta herkesin iyiliği de kötülüğü de kendinedir.

Ölümün her türlüsü Allah'ın takdiri olmasına rağmen, bazı tür ölümler insanlar arasında biraz daha farklı algılanır. Kennedy'nin de ölüm biçimi belki insanları bu açıdan etkilemiş ve hakkında iyi şeyler düşünülmesine sebep olmuş olabilir. Fakat bu tamamen Tanrı'nın bileceği bir iştir."

***

Özel olarak bir tenkit almadığıma sevinmiştim. Hocamızın bu yaklaşımı hayatım boyu bana ders olmuştur.

Takdir ettiğimiz insanları gıbta ile izleyerek onlardaki artı özellikleri sadece takdir etmekle kalmayıp kendi hayatımızda uygulamaya çalışmak, bir insanlık görevi olduğu gibi başarının da anahtarlarından biridir.

Aynı şekilde davranışlarını beğenmediğimiz insanların yanlışlarından da ders çıkarıp, aynı hataları kendimiz yapmamaya gayret ve özen göstermeliyiz.

İnsan istedikten sonra her türlü iyi ve kötü olaydan kendine pozitif bir anlam çıkarabilir.

***

Kennedy'nin ölümüyle ilgili ipuçları birer birer temizlendi. Önce onu öldüren, sonra da onu öldüreni öldüren ortadan kaldırıldı. Hâlâ olayın gerçek sebebi kamuoyuna açıklanmış değil.

Bu sır onun ölümüne esrarengiz bir hava katarken, sanırım ondan sonra gelenlerin hiçbiri, ne Amerika'da, ne dünyada, ne de Türkiye'de Kenedy'nin popülaritesine ulaşamadılar...

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..