Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '13

 
Kategori
Güncel
 

Kent bilimci, mimar Mücella Yapıcı

Kent bilimci, mimar Mücella Yapıcı
 

Mücella Yapıcı


Son bloglarım genelde bir şekilde hayatıma etki eden kişilerin tanıtımı ile geçti, basından mutlaka sizde okumuşsunuz takip etmişsinizdir. Taksim Gezi Parkı'nın güya halka açılması ve kısa süre sonra yeniden kapanmasının ardından izinsiz gösteri yaparak polise mukavemette bulundukları iddiasıyla 50 kişi gözaltına alınmış, Taksim Dayanışması üyelerinden Mimar Mücella Yapıcı'nın da aralarında bulunduğu bazı kişilerin evlerinde arama yapılmıştı. Gözaltına alındıktan sonra, Mahkemenin talimatıyla serbest bırakılan Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Mücella Yapıcı, gözaltında neler yaşadığını anlattığını okurken oldukça terledim, utanç duydum.

Sevgili Mücella Yapıcı, emniyette gözaltındayken ilaçlarının verilmediğini, çamaşırlarının çıkartıldığını, domaltılıp öksürmesinin istendiğini iddia etti. Söz konusu gözaltı işleminin “ince arama” şeklinde tabir edildiği ve genelde uyuşturucu suçlamasıyla ilgili olaylarda kullanılan bir yöntem olduğu belirtildi. Serbest bırakıldığı mahkemede savunma yapan Taksim Dayanışması Sekreteryası ve Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Mücella Yapıcı, çarpıcı açıklamalarda ve iddialarda bulundu. Kentle ilgili meselelerle ilgilendiğini belirten Yapıcı, açılışı yapılan Gezi Parkı’na girmek istediklerini ancak polisin kendilerini iterek izin vermediğini söyledi. Bu sırada yanında kızının olduğunu, polise mukavemet etmediğini sadece arkasını döndüğünü ifade eden Yapıcı, gözaltına alındığını söyledi.

Gözaltında kötü muamele gördüğünü iddia ettiği belirtildi. Nezarethanede çamaşırlarının çıkartıldığını söylediği belirtilen Yapıcı’nın, “İlaçlarım verilmedi. Ayrıcı beni domalttılar ve öksürmemi istediler” şeklinde ifade verdiği öğrenildi.

Suç örgütü kurmak suçlamasıyla mahkemeye sevk edildiğini ancak, poliste veya savcılıkta örgüt kurmak ile ilgili herhangi bir suçlama yapılmadığını söylediği belirtildi.  Yapıcı’nın hâkime, “Ben suç örgütü değil, hukuksuzluğa karşı savaşan bir örgüt çalışanıyım” diye konuştuğu öğrenildi.

Yapıcı’nın evinde bulunan ve delil olarak gösterilen gaz maskesi ile ilgili de, “Ben Abbasağa Parkı karşısında oturmaktayım. Evlere gaz sıkıldığından ve kalp hastası olduğumdan gaz maskesi aldım. O da zaten bozuk çıktı” diye savunma yaptığı öğrenildi. Diğer şüphelilerin de mahkemede haklarındaki iddiaları kabul etmediği belirtildi.

“Suç örgütü kurmak”, “polise mukavemet” ve “gösteri kanuna muhalefet” suçlamasıyla aralarında Taksim Dayanışması Sekreteryası ve Mimarlar Odası İstanbul Şubesi Genel Sekreteri Mücella Yapıcı ve İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu’nun da bulunduğu 12 kişi dün mahkemeye sevk edilmiş, "Suç şüphesinin varlığını gösteren somut olguların bulunmadığı” gerekçesiyle serbest bırakılmıştı.

Ben, sevgili Mücella Yapıcıyla hiç tanışmadım, ilk defa 1999’da Avcılar Belediyesinin Depremle ilgili düzenlediği bir panelde yanımda onun arkadaşı olan bir Mimar abiyle birlikte izlemiştim, hatta panelde konuşma sırası ona geldiğinde Mimar abi bana lütfen Mücellayı dikkatle izle diye uyarmıştı. Dikkatimi çektiği şey ise onun enerjisi, muhalif gücü ve söylem tekniğindeki heyecanı idi. Doğrusu ses tonu ve özellikle dönemin iktidarını, tüm depremler ilgili sorumluluk taşıyan bileşenleri, Mühendisleri dahi yerden yere vurarak, çok sert bir dille eleştirmişti.

Sonradan defaten kendisini Televizyonlarda aynı tutum ve duyarlılık içerisinde konuşurken izledim. Ve en son hem yaptığı işinin gereği hem de kişisel özelliklerinin de sorumluluk bilinci ile Gezi Parkı dayanışmasında adı geçti.

Kadınların pasif, 2.sınıf vatandaş olarak yarı tavuk yarı canlı olarak yaşadığı geri ülke kadınlarının imreneceği kadar Çağdaş, Türk kadının en bariz örneklerinden biri olan Mücella Yapıcı;

Yapılan bu muameleyi; 62 yaşında bir İnsan olarak değil, Bir kent Bilimcisi, bir Mimar, bir Aydın, bir, STKnun (Mimar Odası ) genel sekreteri, bir mücadele örneği, olarak bile asla hak etmiyor. Ama bence O verdiği kararlı mücadeleyle  Sivil Toplum Örgütlerinin son yıllardaki en büyük ödülünü hak ediyor.

Çünkü; karanlıktan şikayet etmedi O, karanlığın üstüne cesurca bir mum yaktı.

Nizamettin BİBER 

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..