Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ekim '14

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Kent ve yaşam: çıkmaz ilişkiler

Kent ve yaşam: çıkmaz ilişkiler
 

Yorulmuştu, yıllardır ete kemiğe bürünmemiş bir sevgiliye konuşmaktan. Hoş, veliaht aşıklar tünemişti kalbindeki tahta zaman zaman. Onlarla da konuştuğu oldu, ne sesli ne de sessiz; ne zahmetli ne de zahmetsiz değildi söyleşileri. Durup dinleseniz, bencilce söylenmiş hiç bir söz yoktu cümlelerinde; ortak hayaller hep özgürlük üzerineydi...
 
Özgür düşünmeler, birlikte gülmeler, güzel sözler için çıkılan bir yoldu onun için her başlangıç. O yüzden çıkarı yoktu hiçbirinin hiçbirinden. Bu tür ilişkilerin çıkmaz oluşu da bu sebeptendi hatta belki de o yüzden, birbirinin kalbine girenler hiç çıkmadılar geri…
 
Tarifsiz ve tek yönlü bir yolculuktu bir gönüle girmek. Candan sevenlerin gönüllerinde olur ya kilitleri. Hep bir çıkar için kurulan köprüler orada birleşir, çıkmaz olur. Hem en çok ihtiyaç duyduğumuz hem de en nadir girilen tenhadadır kalp. Kalpten seveni bulmak o yüzden mi duaların en zorudur?
 
Hani biri sizi güzel arabanız, muhteşem eviniz, tahtınız, toprağınız, güzel yaşantınız için sever ya, ne kolaydır öyle sevilmek. Aynı şekilde, güzellik için sevilenler de öyle değil midir? Kürkünüzle albeninizle karşılanır, karakterinizle ağırlanırsınız. Girildi mi çıkılmaz bu yoldan. Gönülden seveni de gönlüyle kalmadıkça orada tutamazsınız. Şan şöhret, mal mülk, giyim kuşam, para pul ile sevdirmek kolay, bir sevgiye inanmak zordur.
 
Gönüller bir olunca samanlık seyran olmuyor artık diyorsunuz, bilmez miyim?
Aşıklar için samanlık mekan, gönül de dil olsa bile kim dedi ki samanlık olacak dergâhımız. Yatlar, katlar, fiyakalı kortlar manşet manşet ekranlardayken kim kanar samanlıklara değil mi efendim? En büyük aşklar yaşanırken üç günde, kim ister çıkarsızca bir ömür sürdürmeyi? Ne de olsa binilen araba, sürülen boya, dinlenen müzik ile yarin yürüdüğü yollar, yüzündeki hüzün, dilindeki türkünün sevildiği günler kadar uzaktır, girilmez o çıkmazlara.
 
“Bir insanı hiçbir sebep yokken yüreğinizde sıcacık hissediyorsanız; işte bu gerçek sevgi'dir..” diyordu Erich Fromm. Yüreğinde hissetmek yetmezse bir müddet sonra, sürekli ötelenen sevinçler acıtmaya başlar insanın canını… Can, canında olanı yanında ister. Sevse bile gönülden, mesafeler ona vız gelse bile, hasret çekmek istemez bir an dahi. Güven, saygı ve sadakat can damarlarıdır sevdanın. Aşk ile filizlenen, sevda ile süslenen ilişkiler ister her can. Canım dediğinde sevdiği kulağına onun için vuslattır. Huzur verir “Onun bir bildiği vardır” demek... Onsuz hiç bir şeyin içine sinmemesi ile mesafeler büyüdükçe büyür, kangren olur. O sebeple çıkmaz ilişkiler diyorum sevip kavuşamayanlara. Aşığın kalbine gömülen yarım hayaller, kırık umutlar, solan sevdalar, hiç gelmeyecek vuslat var o yolun sonunda.
 
Her zaman söylediğim bir şey var; sanat aşkla yaşar, ondan ötürü şair vuslatı istemez. Divan edebiyatının eşsiz eserlerinde geçen gül ile bülbülün aşkı gibi. Aşk biterse nasıl yazacak o güzel dizeleri? Gülün dikenleri bülbül için hayat kaynağıdır. Edebi eserlerde vuslat “süreksiz sevinç” olarak adlandırılır. O sebeple sevinçle gelen hazzın ertelenmesi makbuldür. Aşkın kanunu yoktur. O ruhun eseridir; manevi bir hal içinde yaşatır, güçlendirir, korur, disipline eder.
 
Bir insanın bir başka insanla ilişkisi ise hukuki bir meseledir. “İlişki” denilen sahne performansının derinine baktığımızda o ilişkinin varacağı noktayı görmek de zor değil. Gösteriş odaklı yaşananlar bir yana, gösterişsiz, candan ve derin olanlar da var.
 
Ne diyor ninecik; “Bey amcayı sever miydin?” dediklerinde...
“-Yürüdüğü yolu severdim, geçtiği eşiği, su içtiği tası, yemek yediği kaşığı, başını koyduğu yastığı severdim.
...
Ama en çok onu severdim.
Göklere bakıp, neden aldın sevdiğimi diyecek oluyorum. Vazgeçiyorum. Veren de, sevdiren de, alan da o değil miydi…”
 
Gönülden sevmenin kısmet olduğu insanlar bilir, diğerleri hikayesini dinler. Çıkmaz ilişkilerdir bunlar; çıkarsız, candan. Teklifsiz, tedbirsiz, bir anda insanın gönlünü çalıveren sonra da hiç bitmeyen bir aşk ile başlayan, tarifsiz, yârdan başka yere de çıkmayan; çıkmaz ilişkiler.
 
Herkese çıkmaz; bir piyango gibidir aşkın böylesi, hatırası olanlara selam olsun.
 
Toplam blog
: 149
: 652
Kayıt tarihi
: 07.04.10
 
 

Sazsız söze ezgiler diziyoruz, birer birer. "Kim" olduğumuzun belli olmadığı bu dünyada K..