Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Hakan Karaduman (Akdenizli)

http://blog.milliyet.com.tr/akdenizli

05 Eylül '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kentköy (2)

Kentköy (2)
 

Genelde, birazdan yazacağım yanlış yargıya en usta kalemlerin dahi sürekli düşüyor olmaları, birçok toplumsal analizin yanlış yapılmasına yol açtığı gibi içinde bulunduğumuz çıkmazların da suçlu nedenleri olarak o insanların gösterilmesine yol açmaktadır: Köylü ve köylülükten bahsediyorum.

Gelişmemişlik sekeli olan, toplumsallaşamayan, ısrarla kendini var ettiğini düşündüğü değerleri kentlere de taşıyarak geldiği yerleri kendine benzetme taktiklerini çok iyi bilen insanlar olarak gösterilir köylüler. Ancak köyünde kalmış, yaşam mücadelesi veren insanlarımız ise bu yanlı isimlendirme yüzünden yıllardır haksız suçlamalarla karşılaşırlar. Yazımdaki temel ayraç; bu haksızlığı gidermek ve doğru tanımlara ulaşmamıza katkı yapabilmek.

Tanım eksikliğimiz var. Şehirde yaşayan, köy veya köylülükle uzaktan yakından ilgisi olmayan bu insanlara "köylü" isimlendirmesinde bir yanlışlık var bence.

Kimdir köylü ve köylülük?

Köyünde yaşayan, yediğini içtiğini çoğu kez kendi üreten, kasabayla un ve kullandığı zaruri ihtiyaçları dışında derin iletişimi olmayan; kısaca kendi kendilerine yetebilen insanlara denmeli köylü.

Peki kentte yaşayan ama olumsuzluklara neden olarak gösterilen bu insanlar gerçekten köylü mü?

Bakalım;

1- Hangi köye gittiiniz ve ayakkabınızı boyatmak istediniz ve boyattınız?

2- Hangi köye gittiniz ve arabanızı yıkkatınız?

3- Hangi köye gittiniz ve tarikat üyeleri gördünüz?

4- Hangi köye gittiniz, size önyargılı ve asık suratla yaklaştılar?

5- Hangi köye gittiniz, köylüler sizin kadar siyasetle ilgililer?

6- Hangi köye gittiniz, köylülerden "bu memeleket şöyle kurtulur" lafını duydunuz?

7- Hangi köyde bir bardak su istediniz de köylüler vermediler?

8- Mezarlarında al bayrak varsa şehittler vardır o köyde. Hem evlerde hem mezarlarında bayrağımızı bol bol görürsünüz.

Anadolu'da bir köy kahvesine girin ve şöyle söyleyin; "size beş lira vereceğim şu ayakkamı boyayın". Aç kalırlar yapmazlar. Emir verip arabanızı da yıkatamazsınız. Tarikatçılar da gezinmez oralarda, çünkü güç ve para yoktur. Anadolu'da hangi köye gittiniz de size bir bardak su vermediler ayrıca?

Peki herşeyin sorumlusu görülen bu köylüler kimler peki? Veya onun sınıfını tanımlayan "köylülük" nedir?

Arabesk dinleyen, kavga edip kendini göstermeyi doğal sayan, sevmediğiniz partilere oy veren, yola çöpünü atan, tecavvüz eden, ehlileşmeyen, güvenilmeyen, öğrenmeye kapalı, dogmatik, lafanlamazlâfkir olan, düzenbilmezkentbilmez insanlara eğer köylü diyorsanız azıcık durun derim.

Hergün TV'lerde gördüğünüz sanatçı geçinenler de köylü değildir örneğin. Hiçbir köylü onların diliyle konuşmaz. Hiçbir köylünün ne uçağı vardır ne de lüks villaları.

Bu tür tanım hatası yapan aydınlarımız "köylü" olmayı, sürekli yüzeyel ilişki halinde olduğu kente angaje olmuş, köylülükten çoktan çıkmış açıkgözlerle karıştırıyorlar. Öncenlike kente giden ve orada yerleşen insanların kimler olduğuyla ilgili ilk yazımda bişeyler söylemiştim:

http://blog.milliyet.com.tr/Blogum.aspx?BlogNo=33928

Yazımı okuduktan sonra şunu söylediğinizi duyar gibiyim, "o zaman kim bu adamlar-kadınlar?"

Onların kim olduğuna genel bir tanım bulmadan önce kesinlikle köylülükle en küçük bir ilgilerinin -yazın gelip doğayı kirletip, içine etmek dışında- olmadığını, kalmadığını yeniden söyleyebilirim.

Genel tanım mı?

"Şeherliler" desek, kaba mı olurdu; şeherliler!

not: elinde nasırlar olmayan ve köyde yaşamayana "köylü" denemez.
not: seçkim: izleme şansınız olursa müzik'e dikkat lütfen.
http://www.youtube.com/watch?v=4rkMQCvFH_0

 
Toplam blog
: 470
: 551
Kayıt tarihi
: 28.08.06
 
 

Ateşten denizleri mumdan gemilerle geçmeye" benzer hayatımız. Mutlaka mavi gökyüzü görünecektir. Gid..