Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Haziran '09

 
Kategori
Dostluk
 

Kepimi en yükseğe fırlattım…

Kepimi en yükseğe fırlattım…
 

...


4 yılımı şarkılarla, şiirlerle, gözyaşıyla uğurladım.

Tören…

Önce Atamızı, şehitlerimizi, eğitime gönül verenleri, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla andık. Arkasından Vali yardımcımız ve Okul Müdürümüz konuşma yaptılar. Daha sonra Arif Nihat Asya’nın bayrak şiiri okundu ardından bayrak töreni yapıldı…

Buraya kadar pek fazla gözyaşı olmadı ama “Öğrencilerimizin arkalarında bıraktıkları anıları” denilince tüyler ürperdi. Dev ekrana yansıtılan fotoğraflarımız ve fonda çalan Melih KİBAR’IN şarkısı hepimizin makyajlarını akıttı…

Tam toparlandık derken bir darbe daha yedik. Ümit Yaşar OĞUZCAN’IN Beni Unutma şiiri bütün kızların makyajlarının cübbelere geçtiği an oldu…

BENİ UNUTMA
Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
Çünkü ben her gece o saatlerde
Seni yaşar ve seni düşünürüm
Hayal içinde perişan yürürüm
Sen de karanlığın sustuğu yerde
Beni unutma
O saatlerde serpilir gülüşün
Bir avuç su gibi içime, ey yar
Senin de başında o çılgın rüzgar
Deli deli esiverirse bir gün
Beni unutma
Ben ayağımda çarık, elimde asa
Senin için şu yollara düşmüşüm
Senelerce sonra sana dönüşüm
Bir mahşer gününe de rastlasa
Beni unutma
Hala duruyorsa yeşil elbisen
Onu bir gün benim için giy
Saksıdaki pembe karanfilde çiğ
Ve bahçende yorgun bir kuş görürsen
Beni unutma
Büyük acılara tutuştuğum gün
Çok uzaklarda da olsan yine gel
Bu ölürcesine sevdiğine gel
Ne olur Tanrıya kavuştuğum gün
Beni unutma…

Gözyaşlarımız kurudu ve sıra okulumuz öğrencilerinden oluşan müzik grubuna geldi. Açıkçası pek etkilenmediğimi itiraf edeyim. Çünkü çok yorulmuştum ayakta beklemekten o çalan 4 şarkı bana 4 saat gibi geldi. Yinede gözümü açtım kapadım sınıf sınıf diplomalarımız dağıtılıyor… Tabii burada da ağlamasam olmazdı. Biz aldık diplomamızı ve okul birincimizde haklı sevinciyle donuk bir konuşma yaptı. Konuşmanın sonunda “ Hazır mıyız?” dedi. Oysa ben o konuşmaya başlarken kafamda 18 tane tokayı çıkarmaya başlamıştım. Hep bir ağızdan verilen “Hazırız” sesiyle kepler gökyüzüne ulaştı ve Onuncu Yıl Marşı’mız çalmaya başladı. Veliler, öğretmenler, öğrenciler, görevliler hepimiz karıştık birbirimize kim kimin velisi, kim kimin öğretmeni ayırt etmeden zıpladık hopladık…

İşte böylece bitti… Ve geride arkadaşlarımın telefon numaraları kaldı bende. Garip bir duygu derlerdi inanmazdım… Ama bundan sonra daha yeni başlıyor diyorlar. Bakalım daha neler göreceğim.

 
Toplam blog
: 58
: 1647
Kayıt tarihi
: 13.05.09
 
 

Marmara Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümü öğrencisiyim. Okumak, yazmak ve hayata dair yorumlar ya..