Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '09

 
Kategori
Güncel
 

Keplerin havaya fırlatıldığı an...

Mezitli teknik ve endüstri meslek lisesinde geleneksel kavurma günü ile son sınıfların kep giyme töreni vardı cumartesi günü.

Burada okuyan oğlumla birlikte katıldık.

Kermes standını gezme, öğretmenlerle konuşma derken, birden şu renkli meşaleler var ya, işte onların eşliğinde mezun olan öğrenciler üzerlerinde cüppe başlarında kep okula girdiler.

İnanın çok güzel bir duygu onları görmek.

İşte Atatürk gençliği…

Öğrencilere eşlik eden öğretmenlerin gözlerindeki mutluluğu yakalamanızı isterdim.

Bu hani;

Oh!

Mezun oldular kurtulduk (şaka-şaka) manası değil, gururlu mutluluk manası.

İstiklal Marşı'na eşlik eden küçücük bir çocuk, son sesiyle nasılda heyecanlı söylüyordu. Görmeliydiniz.

İşte Atatürk çocukları…

Ve o an…

Kepler havada, çığlıklar, rengârenk ortam, tanımasak ta birçoğunu hepimiz gözleri yaşlı seyrettik manzarayı.

Bir yandan da içimizdeki endişe ve ümit ortak, yeni mezunların geleceği.

Onları; iyisiyle kötüsüyle( bazen bir tanesi beni deli etmeye yetiyor, düşünün siz bir sınıfı oooo) dört sene eğitip mezun eden öğretmenlerinin gururu, umarım daha iyi yerlerde görme fırsatı verilirde bu gençlere, bir kat daha artar.

Umarım…

Allah yolunuzu ve bahtınızı açık etsin gençler…

Başka ne denenir ki?

Evet, törenin devamında cidden hoş bir tango gösterisi vardı.

Ardından müzik ziyafeti…

Sonuna kadar kalamadım ama orda bulunduğum süre içinde zevkle izledim töreni.

Öğretmenlerinden öğrencilerine kadar bir emek harcanmış.

Çok hoştu.

Gurur vericiydi…

Törenden aklımda kalanlar arasında; çelenk vardı. Mezitli belediye başkanındandır diye düşündüm yakına gelince (Ah! Halkla ilişkiler ah! Özel kalem ah!) gelememiş çiçek göndermiş, hayır; Toroslar belediye başkanımız Hamit Tuna’nın jesti çelenk olduğunu gördüm.

Ayni günün akşamı belgesel hastası bendeniz Yeni Zelanda’yı tanıtan bir program izliyordum. İnsanlar turist çekmek için dört takla atıyorlar, tabiri caizse.

Gelen turist yeni işkolları demek, işkolu da para…

Dönüp birde bizim ülkemize, ülkemizi de geçtim ilimize baktım.

Yani…

Maydanoz olma Nefise…

Olurum kardeşim.

Olurum işte.

Elalem aya biz yaya.

Yakışıyor mu?

Bereketli tarım arazimiz var, kan ağlıyoruz.

Turizm için ne gerekirse Allah vermiş fazlasıyla,

İşleyemiyoruz.

İşlenmedikten sonra…

Kalifiye eleman açığımız var…

Ama…

Kalifiye eleman açığını kapayacak elemanlar yetiştiren; imkân verip için destek olmadığımız halde ellerinden gelenin çok daha fazlasını yapan ve mezun veren okullarımız var

Eeee….

Ondan sonra…

Sebepler, maşallah dünyayı iki kere dolaşacak yol kadar çok, çözüm yok.

Var da yok.

Mersin yaşayanları önce kente sahip çıkmalı.

Hepimiz.

Tarım niye bize maddi dönüş yapmıyor.

Turizm için ne yapılabilir ki, iş imkânıdır bu.

Dünyada örneği çok.

Adamlar turistin gününü doldurmak için neler yapıyorlar ve ne işler üretmişler, para getiriyor kendilerine.

Kadın, erkek, çocuk para kazanacak işler üretiyor bu sayede…

Mersin sınırındaki mesleki eğitim veren liselerin standardının yükseltilmesi için il yaşayanları ne yapabilir?

Yani açıkçası her şeyi devletten beklemenin ötesi yapmak bir şeyleri.

Yahut tırnağınız varsa kendi kafanızı kendiniz kaşımak misali…

 
Toplam blog
: 334
: 456
Kayıt tarihi
: 26.07.07
 
 

Yaşama değer veren bakış açısıyla biraz antika sayılabilecek düşüncelere sahip bir insanım. Geçmişte..