Keramet başörtüsünde değil akıldadır !

Ülkede bir başörtüsü tartışmasıdır gidiyor. Televizyonda haberleri izlerken bir kadın inanlardan olduğu için başörtüsü taktığını söylediği. Yani bu kadının gözünde başörtüsü takmayanlar Allah'a inanmıyor. Kendisinin böyle bir ön yargıya sahip olduğu kurduğu cümleden anlaşılıyor.

Bu durum beni çok sinirlendirdi. Tabi ki genelleme yapmak istemiyorum ama bu kadın gibi düşünen çok insan var ülkede. Oysaki resmi kurumlarda başörtüsü yasağının kalkmasına ben de çok sevinmiştim. Yasaklanan şeyler daima psikolojik açıdan insanoğluna cazip gelir. Çünkü bazıları da sırf yasak diye başörtüsü takıyordu.

Başörtüsü Kuranı Kerim'de edep yerlerinin örtünmesi olarak geçmektedir. Aslında başörtüsü yorumunu getirenler Kuranı Kerimi yorumlayan kişilerdir. Oysaki Arapçadan Türkçeye tam olarak çevirdiğimizde ziynetlerinizi örtün kelimeleri geçmektedir.

Kuranı Kerimin indiği devir cahiliye devriydi ve o devirde kadınlara çok kötü davranılıyordu. Kız çocukları diri diri toprağa gömülüyor ve aşiret halinde yaşayan araplar kadınların ırzına geçebiliyorlardı. Ortada ne bir devlet vardı ne de kadınların haklarını koruyacak yasalar.

Günümüzde Allah'a şükür ülkemizin polisi, jandarması ve yasaları mevcut. O devirler geride kaldı ve kadınların artık erkeklerden korunmak için başörtüsü takmasına, başörtüsünün yada çarşafının arkasına gizlenmesine gerek kalmadı.

Ama her nedense bazı insanlar bu geleneği sürdürmek istiyor ve adına da inanç diyor. Bence Allah'a inanmak birine yalan söylememek, iftira atmamak, hırsızlık yapmamak, başkasının arkasından konuşmamak ve en önemlisi başka canlılara zarar vermemektir. İnanmak bence budur. Yani keramet başörtüsünde değil başörtüsünün altındaki akıldadır. İnsanların düşünce yapısı değişmedikçe bu tür basit konular her zaman büyük davalara yol açar.

Belki binlerce yıl sonra insanlar tarihe gülümseyerek bakıp ne kadar küçük şeyler yüzünden birbirlerini kırdıklarını anlayacaklar.