Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mayıs '07

 
Kategori
Güncel
 

Keramet bunun neresinde?

"Washington Times’in köşe yazarı Tülin Daloğlu imzasını taşıyan "Seçim Kaygısı" başlıklı yorumda:

"İktidardaki parti, ciddi bir kaygı ve korku ortamını yaratmış bulunuyor. Nüfusun bir kısmı 'ya bizimle ya bize karşı' zihniyeti ile (kendini) tehdit edilmiş hissediyor, " görüşü dile getirildi. (Milliyet.22.05.2007)

Milliyet'te, "AKP'ye Ağır Eleştiri" başlığı ile verilen haberdeki değerlendirmeyi yapan, sanıyorum bizden biridir. (Lütfen cehaletimi mazur görün) Çünkü adı Tülin Daloğlu. Büyük ihtimalle de bir Türk vatandaşıdır. O zaman bu değerlendirmenin bizim için özel olan yanı ne? Bizden birisi, ülkemde gelişen olaylara, aynen bizim gibi bir bakış yapmış ve yorum getirmiştir. Yani hariçten gelen bir gözlemci değildir.

Peki biz, kendi eğilimlerimizi birer gerçeklik olarak algılamaktan ve dünyaya bu biçimde sunmaktan ne zaman vazgeçeceğiz? Washington Times köşe yazarı, her nasılsa, nüfusun bir kısmının AKP tarafından, "ya bizimlesiniz, ya bize karşınız" zihniyetiyle tehdit edildiği kanaatine varmıştır. Benzer bir akıl yürütmeyle, bunun tam aksi bir yargıya varmak da mümkündür. Mesela bu yolla, "AKP, bir kesim tarafından, "ya bizimlesin, ya bize karşısın" diye tehdit edilmiştir. Önüne, hukukun bile çarpıtıldığı, (ama hukuki sayılan) engeller çıkartılarak meclisteki cumhurbaşkanı seçimleri dahi engellenmiştir, " sonucuna da ulaşılabilir.

Nereden geldiği belli olmayan bir heyecan kasırgası, bir iki aydır her yanı sardı. Dört buçuk yıldan beri uyuyanlar birden uyandı. Ülkeyi, bir partiden kurtarmak için ayağa kalktılar. Arada bir yaptıkları gibi... AKP giderse, sanki makus talihimiz değişecek, yurdumuz cennete dönüşecektir!

Elli beş yaşını aşmış olmasam belki, bu zokayı yutardım. Ama artık bunlar, boğazımdan geçmiyor. Çok bayat ve tatsız geliyor. İsteyen devam edebilir.
Acaba insanlar, belli bir zaman sonra, daha yansız olmayı başarabilecekler midir? Gözlemlerim bunun mümkün olmadığını söylüyor.

Doğrusu, bütün insanlardan objektif olmalarını beklemek gibi bir lüksümüz yok. Herkesin aynı kanaati seslendirmesini isteyemeyiz. Kimse dostuyla düşmanına, sevdiğiyle nefret ettiğine aynı gözle bakamaz. Bu tolore edilebilir bir durumdur. Ama dostunun hatasını düşmanına yüklemek, bile bile belden aşağı vurmak en azından etik değildir... Üzülerek söylemem gerekirse, akademik çevreler dahil, elit takımın önemli bir kısmı bunu yapmaktadır. Hali pür melalimizin en başat sebebi işte budur. Bilimin, hukukun ve makamların sağladığı yetkileri malesef, kendi tasavvurlarımızı hakim kılmak amacıyla kullanmak gibi bir eğilime sahibiz. Ben, sadece biraz insaf diyorum.

 
Toplam blog
: 462
: 707
Kayıt tarihi
: 28.04.07
 
 

Emekliyim. Herkes gibi benim de bir dünya görüşüm var. İnsanların farklı fikir ve inançlara sahip..