Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Aralık '15

 
Kategori
Güncel
 

Kerim’ce güzellemeler -20–

Kerim’ce güzellemeler -20–
 

İnsanlar arasında yaşayıp da, kendisini yalnız hisseden ve çıldırma noktasına gelen sayısız insanımız vardır. Birçok insanın mutsuzluğunu temelinde, bu yalnızlık hissi var ve her geçen gün daha da belirgin bir hal almaktadır. İnsanın bir an önce bu soyut alanlardan çıkarak, kendini soyutlayarak, varlığını görünür kılması gerekir. Toplumda insanı olduğu gibi kabullenen, hata ve kusurlarına rağmen; yaşama hakkını elinden almayan, hangi yer, şart ve zeminde olursa olsun, tutarlı, sorumlu insanlara ihtiyacımız var. Çünkü bazen aleni, bazen de farkında olmadığımız kadar içimiz donuyor, sarp kayalıklara tırmanıyoruz ve nefes nefese kalıyoruz. Buz-ayaz soğuklarda, içimiz, dışımız donuyor, uykularımız kaçıyor, her an uçurumlardan düşecek gibiyiz, sıktıkça sıkıyoruz dişlerimizi, çenemizi parçalarcasına…

*

Bu gün mübarek günlerden bir cuma,

Herkes başını gömmüş sanki kuma,

Erenler bir gün, dünyaya göz yuma,

O gün kıyamet yakındır biline.

 

Güller içinde bir gül çay içiyor,

Bakışlarla kime zaman biçiyor,

Hele içini dinle bak ne diyor,

Bak dünyada herkes birini yiyor.(KB)

*

Günümüzde selamlaşmalar da çok tuhaf olmaya başladı. Selamlaşmak yerine “merhaba” deniliyor. Hem kimin kime, ne için selam verildiğiyle, kimin nasıl selam vermesi gerektiğiyle ilgili tuhaf bir anlayış var. Bir kere gururlanmamak ve böbürlenmemek adına;  öncelikle, mevki, makam sahiplerinin, zenginlerin selam vermesi gerekir.

Hem kitaplarda, kimlerin öncelikli olarak birbirlerine selam vermesi gerektiğiyle ilgili olmak üzere, sünnete uygun olması gerekenler anlatılmaktadır.

Şöyle ki:

“Önce büyük küçüğe,

Şehirli köylüye,

Devedeki ata binmiş olana,

Attaki merkepte olana,

Merkep üstündeki yaya yürüyene,

Ayakta olan oturana,

Az olan çok olana,

Efendi hizmetçisine,

Baba oğluna,

Ana kızına verir.

Rütbe ve nimeti çok olan önce verir.

Nitekim Miraç gecesi önce Allah’ü Teâlâ selâm verdi.”

Şimdilerde öyle mi?

Tam tersi bir durum söz konusu! Özellikle zenginler, mevki, makam sahibi olanlar karşısında hem eğilerek, saygı, hürmet ve tazimle gülümseyerek selamlar veriliyor. Bezen siz veriyorsunuz, o "merhaba" ya da "ne haber" diyorlar ya da görmezden geliyorlar, ellerini uzatıyorlar ama yüzünüze bile bakmıyorlar.

*

Kendisini ıslah etme adına, kendini bir şey sanan zavallı fırıldaklar; kendi günahlarıyla ilgilenmedikçe ve başkalarına lâf yetiştirmeye çalıştıkça, hem insanlık adına, hem kendileri adına, hem de gelişim, değişim ve ilerleme adına bir adım dahi ilerleyemezler. Öyle ki çoğu zaman aç yatar, aç gezer ve aç bir yaşam sürerler.

*

Çok şükür ki bazı şeyler (içine çok şey girer) ilelebet devam etmiyor. Bir şeyin ardından başka bir şey geliyor. Bazı olanlar şükür ve hamd etme vesilesi olmaktadır, bilenler için.

*

Akdeniz suları çok sıcak oldu. Gemiler doluştu. Hasbelkader bir patlama olsa, Ortadoğu'nun ve dünyanın felaketi olabilecek bir savaşın fitili ateşlenecek.

*

Adam kalkmış Suriye'de Ruslar için; "biz orada Müslümanlar için savaşamayız." diyor. Biz onlar için savaşırken, başkaları bizim için savaşmazken, İslam coğrafyasında ki Müslümanlar birbiriyle savaşıyorlar. Bu nasıl bir iştir?

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..