Kerim’ce güzellemeler -31–

Vakti zamanı tamam oldu mu, her şey olacağına varır. Sabırsızlıkla beklenen kar, nihayet yağmaya başladı/başlıyor. Toprağa rahmet düştü. Her yağan kar tanesi, yeryüzüyle buluşmasında belki dışım soğudu; ama içim sımsıcak bir duyguyla, güzellikle doldu.  Görünür, görünmez birçok şeyin üzerini kapattı, siyahları beyaz, kirlileri temiz yapmaya başladı. Dünyaya farklı bembeyaz bir elbise giydirdi. Yağan, her şeyin üzerini kapattığı gibi, bir takım kötülüklerin müsebbibi olan kötü insanların da üzerini kapatsa, temizlese, aklasa ne güzel oluru. Belki o zaman dünya barışa, huzura, mutluluğa gark olurdu.

***

Maşallah herkes, her konuda her şeyi biliyor. Kimse de uydu mu, uymadı mı demeden, her konuda “en iyisini ben bilirim” teranalarından kendisini soyutlayamıyor. Girdikleri her ortamda yaptıkları sohbetlerin ana temasında memleket meseleli kritikler yaparak ülkeyi kurtarırlar ve milleti geleceğini kurtarma hesabını yaparlar. İnsan bilgisinin ve yeteneklerinin sınırlarını bilmeden, bazı problemlerinin çözümünü davranışları ve söylemleriyle biçimlendirmeye çalışırlar. Maşallah herkes doğuştan general, mühendis, hukukçu, doktor, şehir planlayıcı, dört dörtlük yönetici ve 1. sınıf siyasetçi, politikacı... Yani herkes, her konuda ne iyi düşünen, bilen ve uygulayandır.

***

Belki herkes, her konuda bir şeyler söyleyebilir, ama herkesin en iyi bildiği konuda söyledikleri daha etkili,  kalıcı ve değerli olabilmektedir. Maalesef çoğu insan, en çok kendisinin bildiğini düşünerek, sürekli kendisine danışılsın, kendisinin fikirleri alınsın, kendisi dinlenilsin ister, başka şeyler söyleyen hiç kimsenin söyledikleri doğru değildir ukalalığına kalkışırlar. Kendisinden başkasını beğenmezler, başkasını küçük görürler ve bu yüzdendir ki sürekli yalnız ve kendisine biat eden bir kaç kişinin dışında başka kimse yoktur yanında ve çevresinde. Kendilerini soğan başı gibi, hep bir baş olduklarını düşünürler. Ancak unuttukları bir şey var. Kendini baş olarak görebilirsiniz, ama bir gün o baş çürümeye başladığında, ayaklar çirkefin, necasetin içinde battıkça batarlar. 

***

Son günlerde akıllı cep telefonlarıyla ilgili haberleri sıklıkla duyar olduk. Akıllı telefonlarını insanlar mı akıllı yapmaya başladı, yoksa akıllı telefonlar mı insanları akılsız etmeye başladı acaba? Kullanıcılar, konuşurken, ya bir direğe, ya bir arabaya, ya bir duvara, ya bir insana, ya bir dereye, ya yüksekten bir yerlere… illa ki düşüyorlar. Nereye kadar peki?

***

Bir TV’nin gündeme aldığı çok güzel bir uygulama başlatılmış. Gerçekten övgüye değer. Zihinsel engellilere yönelik kola döv(ğ)me yapılması. Kişisel bilgilerin işleneceği döv(ğ)menin kola yapılacak olması engelli kardeşlerimizin kaybolduklarında bulunması açısından çok güzel bir uygulama olacağı kanısındayım.

***

Hafta sonu bir ressam arkadaşımız olan Mehmet Kaplan'ın bürosunda otururken, bir bayan engelli çocuğuyla beraber gelip, henüz bilgi sahibi olduğumuz döğmeyi yapıp yapmadığını sordu. Bilmediğimizden cevap veremedik. Meğer güzel bir uygulamayla kola kalıcı döğme yapılıyormuş. Harika bir uygulama!

***

Bukalemun gibi renkten renge giren çok insan var. Her dönemim adamı olmaktan gurur mu duyarlar, yoksa kendilerini rezil mi ederler, kara vermek hayli zor. Acaba kendileri de bilirler mi ne halde ve ahvalde olduklarını… Bir gün birine denk gelindiğinde, sorabilse insan! Sanırım ilginç cevaplar vereceklerdir

***

Düne kadar sığ sularda kayıklara binenler ve aleni olarak görüntü verenler, bugün derin deryalarda denizaltı yüzdürüyorlar, renk vermiyorlar

.***

Yoksa özünde adalet ve doğruluk, bir altın bile bozar seni!

Varsa özünde hak ve hakkaniyet, bin altın bile bozmaz seni!

***

Şu kar yağışı altında, bir şehir merkezinde gezen temiz, şık ve kalın giyinmiş Suriyelilere bakıyorum, bir de cami önlerinde, köşe başlarında, trafikte kırmızı ışıkta duranlara bakıyorum, karar vermekte zorlanıyorum. Bir bıçağın iki sırtı gibi!.. Bir tarafı keskin, biri tarafı kesmez! Çoğunluk zengin mi, kesinlikle hayır!

***

Her yerde beyaz kar, yüreğimde har,

Millette ne şeref kalmış ne ar,

Geniş meydan da, der yerim çok dar,

Diyebilir misin insanlık var.

***

Bir kardeşimiz der ki; “Kardan adamlar, aslında şimdi ki adamlardan daha adam gibi adam Kerim abi, en azından ne zaman çekip gideceğini biliyorsun...” Bence de çok haklı. O cihetle bakacak olursak, şimdi ki bazı insanlardan daha temiz, daha dürüst ve daha.... oldukları kesin. Ağzı, dili, kulağı, burnu var; ama yok! Kardeşim çok haklısınız!

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com