Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '16

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kerim’ce güzellemeler -45–

Kerim’ce güzellemeler -45–
 

Şu taziyelerimizde, yemek işini de kaldırabilsek ne güzel olurdu. Taziye sahibi, her yemekte bir düğün yapmış gibi oluyor. Hem herkesin maddi durumu yeterli olmuyor. Hal böyle olunca, taziye sahibi manen çöktüğü yetmiyor gibi bir de madden yıkılıyor. Çok şükür sigara kaldırıldı, bazı yerlerde yeme içme kaldırıldı. Bir de Adıyaman merkezde kaldırılabilse, ne kadar güzel olurdu.

***

Koca okyanusta olsan da ve kısmetinse eğer, içeceğin bir damla sudur.

Kim olduğun, ne olduğun, nasıl olduğun, fakirliğin, zenginliğin pek de bir Kıymet-i Harbiye’si yoktur.

***

Beşeri sistemler içerisinde yer alan kişi ve bazı tüzel kişilikler, fıtratlarına aykırı şekillerde kendilerini koruma ve süreklilik sağlama adına, insanî olmayan edep, adap ve etik kurallarına hiçe sayarak, haksız rekabetle daha da zengin olma yollarına başvuruyorlar. Bunun en bariz örneği, yalan-yanlış bir takım ritüellerle,  gerek beyinleri, gerek vicdanları ve gerekse cüzdanları yaralayarak, toplumda çeşitli tahribatlara sebep olmaktadırlar. Meşrulaşmış bir ideoloji şeklinde, rahat davranarak, sistematik bir şekilde, yalanlar üzerinde takiyeler yapılan bir zeminde hareket ediyorlar. İşte, kimi siyasi partiler, kimi sözde dini cemaatler, kimi firmalar… yaygın görüntülü medya araçlarında satılan bir takım mallar, örnek olarak gösterilebilir.

***

Satılan, alınan ve beklenilen mal arasında çokça farklılıklar mevcut olunca, yalan-dolan üzerine kurulmuş bir düzenin yaptıkları, insanlar üzerinde büyük bir tahribata sebep olmaktadır. Güven ve itimat duyguları zedelenmekte, yalan üzerinde vicdansız bir dünya ideolojisi tesis edilmektedir. İnsanın fıtratına ters olan çıkarlar çatışması, çeşitli entrikalarla ufalanan hatta yok olan insan ve insanlık, insani değerler, aklın ve mantığın süzgecinden geçemeyerek, sürekli bir çatışmaya dönüşmektedir.

***

Her insanın zaman zaman beynine, kalbine, yüreğine bile söz dinletemediği anlar vardır. Söz dinletemiyor duygularına, düşüncelerine. Böyle durumlarda, ya saçma sapan işler yapıyor, ya da, başını alıp dağlara, ovalara, görmediği, bilmediği yerlere, mekânlara… gitmek istiyor. Yola, yolculuğa çıkmak istiyor, ama nereye? Hem gittiği, gideceği yerlerde, yine insanlar olmayacak mı? Hani, o sahtekâr, üçkağıtçı, bin bir yüzlü, fırıldaklıkta ün yapmış fırıldak insanlar!!!

***

Aile, insanın gelişmesinde büyük bir rol merkezidir. Bugün bu merkezin işlediğinden ve işlevinden kimse bahsedemez. Her geçen gün altına bir bomba yerleştirilmiş, yavaş yavaş, denetimli, planlı olarak patlatılmaktadır. Bugünün mevcut aile yapısına bir projektör tutmak ya da bir analiz yapmak gerekirse; baba ayrı bir âlemde, anne ayrı bir âlemde,  çocuklar internet gençliği olup, daha da ayrı bir âlemde olunca, ailenin varlığından ve ailenin insana vereceği bir etkileşim alanı/merkezi olduğundan bahsetmek mümkün değildir.

 Zaten sağ olmasınlar, ortada aile diye bir müessese de bırakmadılar ya, dağıttılar, yerle yeksan ettiler.

 Ailenin var olduğu, ailenin aile olduğu zamanlarda, ailemize dışarıdan kimse etki etmiyordu ki. Yani kapımızı örtüp içeri girdikten sonra, aile bireyleri baş başa kalıyorduk. Peki, ya şimdi?..

***

Bazı insanların derin nefretleri ve ön yargıları vardır. Çoğu zaman kinlerini ve öfkelerini sevdiklerinden nefret ederek ya da nefret ettiklerini severek ortaya koymaktan zevk ve haz alırlar.

***.

Hummalı hummalar, hummaca hummalayanların, hummalı hummalarından ne anlarlar, o hummalı humanistler. Anlayanlara iyi hummalamalar!

***

Kimin iktidar olacağına,

Kimin lider olacağına,

Kimin hangi ülkeyi istila edeceğine,

Kimin yarınlarda ne/neler/nasıl yapacağına,

Kimin öleceğine,

Kimin yaşayacağına,

Kimin ağlayacağına,

Kimin güleceğine,

Kimin sürgüne gönderileceğine,

Kimin başına, kimin bela olacağına,

Kimin…. Hâsılı kimler karar alıyor, veriyor dersiniz?

Elbette zalimler, vicdansızlar, merhametsizler, sözde medeni olan medeniyetsizler, utanmazlar, yüzsüzler, Allah ’sızlar, Allah tanımayanlar…

Ancak, her şeyin üstesinden gelecek, güçlerin üstünde de bir güç vardır, bilsinler. Yaptıklarının hesabının sorulacağı bir gün vardır, cezalarının çekileceği cehennem vardır.

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..