Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ocak '11

 
Kategori
Güncel
 

Kerim Korkut’la yeni ufuklara doğru- Özgürlüğün sınırları

Kerim Korkut’la yeni ufuklara doğru- Özgürlüğün sınırları
 

Hem özgür olacaksın hem de bunun sınırları olacak bababababa! Ya de ki beni özgürlük ilgilendirmiyor de. Saygı duyarım. Diktatörüm de. Yine saygı duyarım. Ama ben özgürüm diyeceksin ve lakin bunun dahi sınırları vardır diyeceksin. Tarla mı bu be? Ne sınırıymış? Kardeşim seçilmiş davranışlar var. Müziği seçer dansı seçmezsin. Dansı seçip de bir iki döneyim ama kıvırtmam diyemezsin. Çünkü dansın içinde kıvırtma vardır. 

Türkan Şoray kanunlarıymış! Filmlerde kerhane karısını oynuyor; öpüşme yasakmış! Kerhane karısı için öpüşmek yaptığı işlerin en masumudur ama Türk sinemasının sultanı öpüşmezmiş. Hanımefendinin en iyi filminin konusu bu(Vesikalı Yârim) ve bu filmle ödül alıyor. Sana ödül verenin… Sen filmlerimde öpüşmem diye kanunlar koyarsan umum ev kadınını oynayamazsın. Sen oynamışsan ve bizler de seyretmişsek sinemanın s’sini bilmediğimiz içindir. Bir Amerikalı böyle bir filmi seyretmez çünkü böyle bir film olmaz. 

Bu, bal gibi aldatmadır; insanları aptal yerine koymadır. Umum ev karısı, öpüşme yasak. Hadi be! Elbiseyle denize giriyor. Hiç girme. Giremezsin kardeşim. Denize girmenin bir şekli vardır. İnancın, tören her neyse bu şekli götürmüyorsa sen de denize girmeyeceksin. Filmlerde soyunmam. Film gerektiriyor ve sen de soyunmam diyorsan senaryoyu mu değiştireceğiz? TV dizilerinde oyuncular öpüşüyormuş. Onun için mi Türk dizileri Arap ülkelerinde kapalı gişe oynuyor? Danimarka’da değil, Arap ülkelerinde. 

Ben, niye böyle, demiyorum; ikiyüzlülüğe sinir oluyorum. Düşünün, umum ev kadınını anlatan bir filmde filmin erkek ve kadın oyuncusu birbirlerinin elini bile tutmuyorlar. Galiba Türkiye gibi ülkelerde umum evlerde başka şey yapılıyor. Kadınlar pirinç falan mı ayıklıyorlar acaba hahahahahaha! 

İkiyüzlülük yapmayacaksın. Özgürlüğü hazmedemiyorsan ben özgürüm demeyeceksin. Geri kalmış bir Ortadoğu ülkesiyim diyeceksin. 

Özgürlüğün sınırı yoktur. Adam kalkmış şu bana uymaz, bu beni aşar, ilkelerim var, sınırlarım var ama özgürlüğe de inanıyorum diyorsa bu kimse su katılmamış sahtekârdır. Özgürlük sonsuz evren gibidir. Aklının ve duygularının ulaşamayacağı sonsuzluklara gidebilir. Onun gittiği yere kadar gitmen gerekmez ama bu gerçeği kabul edeceksin. 

Ben özgürüm demekle özgür olamazsınız. Bunun için yaşadığınız yerlerde var olan özgürlükleri imkânınız da varsa yaşıyor olmalısınız. Denize elbiseyle giren birisinin ben özgürüm demesi kargaları bile güldürür. Hem özgür olmak zorunda değilsiniz. Bazı şeyler özgür yaşamayı imkânsız kılar. Örneğin paranız veya imkânınız yoksa özgür olamazsınız. Bir inanca bağlıysanız da sizin için özgürlük söz konusu değildir çünkü özgürlük iyilik ve kötülüğün son noktaları arasında serbestçe hareket eder. Oysa inançlı kişi ancak iyiliğin bittiği noktaya kadar gidebilir. İnancı böyle emretmiştir çünkü. Özgürlük kavramı içine sadece inandığınız veya kendi bildiğiniz doğruları koyarsanız bu özgürlük olmaz; tercihlerinize göre size ait bir yaşam şekli olur. Özgürlüğün içinde iyi-kötü, güzel-çirkin ve doğru-yanlış her şey vardır. 

Sadece iyilikler dünyasında yaşayan insan yarım insandır; beş kuruş etmez. Eğer yaratan sizin böyle bir dünyada yaşamanızı isteseydi kötülükleri yaratmazdı. Cami kapısında oturursan elbette günah işlemezsin. Bu marifet değil ki. 

Özgürlük sadece serbest olmak değildir. Aslında yaşamayı bilmeyenler için özgürlüğün anlamı yoktur. Paran yoksa özgürlük neye yarar? Yani özgür olmak için paran olacak; artı imkânın ve bilgin kültürün olacak. 

Özgürlük istediğini yapmaktır ama sizin istediğiniz başkasının istediği olmayabilir. Demokrasi korkakları böyle durumlarda çatışmayı önlemek için “Bir kişinin özgürlüğü başka bir kişinin özgürlüğünün başladığı yerde biter” şeklinde aptalca bir söz icat etmişlerdir. Yani yanınızdaki sessizlik istiyorsa müziği kısmanız gerekir. Sağlık açısından müziğin sesi rahatsız edecek düzeydeyse zaten kısarsınız. Ama yanınızdaki rahatsız olacak diye kısık sesle müzik dinlemek saygı değildir. Haklı olmayan bir gerekçeyle sizi baskı altına almış ve müzik zevkinizin içine etmiştir. Bu durumda siz ise kibarlık adına haklarından feragat eden korkak tavuk oluyorsunuz. 

Hayatın zevkleri kısıtlı yaşanamaz. Bazı angutlar rahatsız olacak diye ben yaşamaktan vaz mı geçeyim? Ben ıslık çalarım kardeşim; şarkı mırıldanırım. Bağırırım avaz avaz. Köpek gibi havlarım, manita tavlarım. Tekke mi ulen burası? Sessiz olacakmışım yoksa insanlar rahatsız olurmuş. Bu ülkenin insanları zaten her şeyden rahatsız oluyorlar. Ben onlara göre yaşayamam. Şimdi başımızda bir de Tayibüttün hazretleri var. Allahın Arapları devrim yapıyor, bizimkiler türban bağlayıp içki yasaklıyor. Babayı girersin bu şekilde AB’ye. Ahana buraya yazıyorum; Mısır, Tunus AB’ye bizden önce girecekler. 

Halkta var sorun kardeşim, halkta. Hükümet bugünkü icraatıyla 24 yaşına kadar gençlerin özgürlüklerini elinden alıyor. Namaz kılma dışında her şeyin kontrol altında olacak. Sevgilinle parkta bile dolaşamayacaksın. Tuvalette bile şeyine bakacaklar. Yakında ahlak polisi kanunu geliyor, göreceğiz sayın gençlik! AKP’ye vereceğiniz oylar hazır mı? İnşallah ahlak polisleri hepinizi yerlerde sürükler! 

Devletin başı söylüyor; protesto hakmış. Kimi rahat bıraktınız? Kimin konuşmasına izin verdiniz? Sen adamı konuşturmazsan onlar da seni konuşturmaz. Senin yöneticin “Başbakanı protesto edersen okuldan atarım” diyor. Kim lan bu adam? İşte Kerim Korkut açıklıyor. Bu ne yaptığını bilmeyen halkın değil %50’si, tamamı sana oy verse bile gençlik yanında olmadığı sürece gerçek anlamda iktidar olamazsın. İki tane burma bıyıklıyla toplantı yapmak sorunu çözmez. Bahçeli’ye “ Fırat’ın doğusuna geçemiyorsun” diyorsun ama sen de üniversitelere giremiyorsun. İstemem dilemem ama tek başına iktidarken, ülkenin yarısı sana oy vermiş olsa bile, böyle Kızıl Sultan edasıyla davranmaya devam edersen sonun Çavuşesko gibi olabilir. 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..