Kervankıran

Anadolu'da anlatılan mana dolu bir efsanedir Kervankıran efsanesi. Venüs yıldızının halk arasındaki adı olan Kervankıran yıldızı üzerine çeşitli söylenceler, efsaneler anlatılır, ağıtlar söylenegelir.

'Evler yıkan,

Beller büken

Kanım döken Kervankıran

Dön, yare doğru dön...'

Günün birinde yollarda uzunca zaman geçirdiği halde menziline ulaşamayan bir kervan, yorgunluğun ve yetişememenin tasasının verdiği sıkıntıyla yoluna devam eder, ancak mevsimlerden yaz değil zemheri soğuğudur. Kara kışın iyice bastırdığı bir akşam Kervanbaşı için tek çare bir harabede olsa sığınacak yer bulmaktır. (Söylencede coğrafyanın Sivas Banaz Yaylası olduğu rivayet edilir.) Bir harabe bulunup kervan bağlanır, oturulur, ateş yakılır, sohbetler edilir, türküler söylenir. Menziline erken varmak isteyen kervanbaşı kafileyi bir gece yola çıkarır, ancak Venüs yldızı'nı Kutup yıldızı sanarak yönünü buna göre tayin eder. Kervandakiler bunun kutup yıldızı olmadığını söyleselerde Kervanbaşı onları dinlemez, tek amacı menzile varmaktır. Zaman geçer kervan yol alır, ancak gecenin karanlığında büyük bir fırtına esmeye önüne gelen herşeyi savurmaya başlar. Kervandakiler ne rahat bir nefes alabilir nede önünü görebilir. Derken tüm kervan fırtınanın merhametsizliğiyle yok olurlar, kervancıbaşı da ölür, menziline varamaz.

Onları bekleyenler umutlarını kaybetmeselerde bu kahredici kış günlerinde gelemeyeceklerini içlerinde ağır bir taş gibi hisseder. Bahar ayları gelince Sivas Banaz yaylaları yollarına dökülürler ancak hiçbirini bulamazlar. Bu olaydan sonra kervan aldatıp ölümlerine sebep olan Venüs yıldızına Kervankıran adını veririler. Ağıtlara türkülere konu oluş biçimi böyle anlatılır.

İşte böyle herbirimizin hayatının yönünü değiştiren bir kervankıran yıldızı var mıdır diye düşünürüm.

Acaba önemli bir karar arefesinde iken yanlış ve geri dönülmesi zor kararlar ile kendimizi mutsuzluk girdabına mı sürükleriz? Bazen elimizden gelenin en İyisini yapmaya çalışsakta hayatında bir planı olduğunu unutur ve istemediğimiz şeylerle yüzyüze geliriz.

Modern hayat telaşeleri ve sahtelikleri ile yüreğimizdeki pusulayı şaşırtırız, kendi içimize yüzümüzü dönemediğimizden yanlış kararlara kervankıran oluruz.

Aslında bizi eksikliklerimiz değil fazlalıklarımız yanıltır.

Hayat, hayatlarımız kervankıranlarla ve sonuçlarıyla şekillenir ve mücadelenin adı olur sabrımız...