Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '16

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Keşanlı Ali Destanı ile anladım ki Antalya'da tiyatro varmış, oynanıyormuş

Keşanlı Ali Destanı ile anladım ki Antalya'da tiyatro varmış, oynanıyormuş
 

Oyuna Haldun Dormen'in yazdığı bir müzikal oyunun Antalya'da Kepez Belediyesi oyuncularınca nasıl oynanabileceğini merakıyla gittim aslında... Semagül hanım dostumu da sahnede görmeyi çok istiyordum ayrıca...
 
Açıkça söylemek gerekirse oyun doğrudan sistemi hedef alan bir oyundu... Gerçi yazıldığı dönemde CHP'nin tek partili dönemini eleştiriyordu... Fakat güncelliğini yitirmeyen oyun hala muhalif olanların ve ötekilerin sesi olmaya devam ederdi... Kısacası kuşa çevrilme ihtimali çok yüksekti yani... Üstelik anlatılan yaşam  ve konuşma tarzları da muhafazakar insanları rahatsız edebilirdi...
 
Antalya'da bir tiyatro sever kitle var, bunu biliyorum... Bu kitle hem iyi oyunlar seyretmek istiyor hemde tiyatro oyuncusu olmak istiyor... Ancak bu kitleyi doyuracak özel tiyatrolar ne yazık ki yok... İşte bu yüzden bu iş yerel yönetimlere kalıyor... Ve hepsi bu konuda başarılı çalışmalar yapıyor... Tiyatroyu Antalya'da hiç ayrım yapmadan yerel yönetimler ayakta tutuyor...
 
Sanatın, özellikle tiyatronun özü özgürlüktür... Siyasal borazanlık görevi verilirse kabak tadı verir... Ne oyuncu ne de izleyici zevk alır... Neyse oyunu seyretmeye başlayınca endişelerim ortadan kalktı... Dedim ya tiyatro özgür olunca tadı oluyor... Emeği geçenleri kutluyorum...  Büyük oranda ruhuna sadık kalınmış oyunun... 
 
 Erdem Bayazıt kültür merkezi çok güzel bir mekandı...  Dilerim tüm yerel yönetimler böyle mekanlara kavuşur...
 
Gelelim oyuna... Hiç bir oyuncu sırıtmıyor... Bunu en baştaki endişelerim için söyledim... Aksine bir çoğu normal sayılanın üstünde performans gösterdiler... Aklımda kalanlar:
Semagül hanım ezik ama çıkarını da bilen kadının hakkını verdi...
 
Özge hanım hem polisin, hem şarkıcı kadının hakkını verdi... Ama ben siyasetçi kadına bayıldım....
Tuvaletçi kadın (adlarını bilmiyorum, özür dilerim) ile ortada gezinip tesbih çeken medrese öğrencisi beni büyüledi...
 
Haaa birde aşka gelip ''Allahhhh!'' repliği atan bir oyncu aklımda kaldı... Gerçi o replik bir diziden alıntıydı ama olsun, güzeldi...
 
Eleştirmek istediklerim de var tabiki... Keşanlı Ali'yi oynayan baş rol oyuncusu sahneyi uzun kullanmamalı... Dar alanlarda kalmalı... Engelli olmak bıçak sırtıdır... Saygı, korku bir anda acımaya dönüşebilir... 
 
Epik tiyatronun bir özelliği olan arada bir seyirciyi oyundan yabancılaştırma olayına çok sık başvurulmamalı... Bu teknik çok çok başarılı oyuncu olmayınca ve yaşamında ilk kez tiyatroya gelenler olunca çok iğreti durabiliyor...
 
Birde şu silah meselesi var... Kuru sıkı mermiler insanları çok rahatsız ediyor... Bunu çözmeliler...
 
Anlayacağınız Antalya'da tiyatro var... İyi de oynanıyor...
 
 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..