Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '09

 
Kategori
Anılar
 

Kese kağıdı.

Kese kağıdı.
 

Oturduğun yerden para kazanırsın demişti semt pazarındaki bazlama satan yaşlı teyze.
Gecesi yok gündüzü yok, işinin adı ne?
Manavlara pazarcılara satarsın, kapış kapış gidiyor valla!
Arkadaşlarına da öğretirsin hem, okul harçlıklarını çıkartsınlar yavrucuklar .
Sıfır maliyetli bir işmiş, hepi topu un ve gazete kağıdından ibaret!
Aşağı mahalledeki apartmanları tek tek dolaşmaya çoktan başlamıştık bile!
Okunmuş gazeteleri atmamalarını tembihlemiştik yalvaran gözlerle.

Kömürlükte yapacaktık bu işi!

Nasıl olsa un benden demişti bazlamacı teyze!

Hem de kese kağıdı yapanların sayısı fazla değilmiş.

Oysa biz, gazete kağıtlarından sadece yassı yada uzun şapkalar yapıldığını bilirdik!!
Bir de plastik çamaşır leğeninde yüzdürmeye çalıştığımız boy boy kayıklar!!

Çok sevinmiştim..

İlk birkaç haftamız gazeteleri biriktirmekle geçti!

Üst üste sıraladığımız gazeteler tavana değene kadar hiç durmadık.

Hatta daha çok biriktirmek için üzerine oturarak kabarıklığını giderirdik.

Ancak hepsini değil pek tabii ki.

Arkadaşım hep karşı çıksada, o çok sevdiğim bulmaca sayfalarını ayırırdım bir kenara!

Bütün iş, gazete kağıtlarını katlayıp un ve su karışımından elde ettiğimiz hamurla yapıştırmaktan ibaretti.

Kuruttuklarımızı taşımak için kocaman çarşaflara tepeleme doldurur köşelerinden sıkıca bağlardık..

Taşıyabileceğimiz ağırlığa ulaştıklarında dağıtım faslı başlardı.

Bir süre sonra talepleri karşılayamaz hale gelmiştik, manavlar ve pazarcılar memnundu dürüstlüğümüzden!

Her geçen gün daha fazlasını istiyorlardı..

Çünkü tartı da ağır gelsin diye gazete kağıtlarının arasına kalın kartonlar sıkıştırırmış bazı uyanıklar!!

Hatta her birisine birer avuç kum tanelerini serperlermiş!!!


 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..