Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ocak '12

 
Kategori
Güncel
 

Keser döner, sap döner... Gün gelir, hesap döner...

Keser döner, sap döner... Gün gelir, hesap döner...
 

Sakın küsme! Sakın umutsuzluğa kapılma benim güzel halkım!... Çünkü her karanlık gecenin, aydınlık bir sabahı var!...


Ne güzel söylemiş değil mi atalarımız?; "Keser döner, sap döner... Gün gelir, hesap döner... "

Son günlerde dilime adeta yapıştı bu sözler... Ülkemin halini gördükçe... Zavallı dilim!, döner döner bu sözü söyler!

Özellikle 3 Kasım 2002'den sonra, sıra sıra dizilmiş, uzun uzun kuyruklar oluşturmuş, tek derdi devleti aşağılamak, tek amacı devlete sövüp saymak olan, ettikleri onca kötü söz ve hakarete rağmen, hala bir türlü rahatlayamayan, o hadsiz, o hesapsız güruh var ya hani... Gün onların günü!... Devran onların devranı!... Sen üzme sakın o tatlı canını! ...

Gün... Devlete saldırma günü nasıl olsa!... Gün... Bütün ezikliğinin yükünü devlete yükleme günü; arkadaşım!... Sakın haaa korkma!...

Gün... Dün itilaf devletleriyle işbirliği yapanların; bu gün yerini alan, postmodern torunlarının; nasıl olsa!...

Onlar... "Yaşasın tam bağımsız Türkiye! " diye çocukça! bir hevesin peşinde koşmaktansa!... Kendinden başka herkese bağımlı olan Türkiye modeline alıştı!... Sen sıkma tatlı canını!...

Gün... Terör hükümlüsü olup, parti başkanlığı yapanların!...

Gün... Eşi dağlarda eşkiyalık yaparken; kendisi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde keyif çatanların!...

Gün... Hapishaneden çıkartılıp, milletvekili yapılanların!...

Gün... " Ezilmiş halkıma özgürlük! Halkların kardeşliği! " diye diye nutuklar atıp!, sonra da, plaj plaj, havuz havuz dolaşanların!... Sen daha bunu da mı anlamadın?!!

Gün... Teröristin evini, mezarını ziyaret edip: " Bu da bizim şehidimiz! " diyebilme cüretini, cesaretini gösterebilenlerin!...

Sen daha uyanamadın mı kardeşim?... Tüh! Tüüüüh! Ki tüh! Aman!... Yazık sana!

Gün " Nasıl bölünebiliriz? " diye soranlara; akademik çözümler arayan profesörlerle, siyasi yol haritası çizen, bi de hiç utanmadan bu ülkeden 40 yıl ekmek yemiş, emekli diplomatlarla, eski bakan ve milletvekillerinin günü; nasıl olsa!...

Gün... Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bardak kırıp, bir de kırdığı o bardağı milletvekillerine fırlatanların günü!...

Bunlar senin daha iyi günlerin!... Sen daha bu filmin sonunu görmedin!...

Gün... " Gün gelecek... Bu halkın önünde diz çökeceksiniz! Halkımdan özür dileyeceksiniz! " diyenlerin günü!...

Gün... Dağa çıkan terörist adayının cebine, 300 Euro harçlık koyan belediye başkanlarının günü!...

Gün... Atatürk Devrimleri şehidi Asteğmen Kubilay'ın canına kıyanlardan, Derviş Mehmet'in torunlarının günüdür!...

Gün... " 1937 ve 1938'de devlet Dersim'de katliam yapmıştır!" diyebilenlerin günüdür!...

Gün... İstiklal Mahkemeleri'ne de sövenlerin günüdür!...

Gün... " Evet kardeşim! Biz 28 Şubat'ın rövanşını almaya geldik! " diyerek efelenenlerin günüdür!...

Gün... " Bu millet isterse... Hilafeti bile getirir! " diyebilen siyasi bir anlayışı; yüzleri kızaracak yerde; çok matah bir şey yaparlarmış gibi, boynuna madalya yapanların günü!...

Gün... Devleti bizzat yönetenlerin bile, devlete garez beslediği gündür!...

Gün... Bütün direktiflerini, Okyanus ötesinden alanların günüdür!...

GİBİ GÖZÜKSE DE... ÇOK UZUN BİR SÜREDİR...

Kökleri insanlık tarihi kadar eski...

Daha çok yakın bir zamana kadar, dört kıtada dört nala at koşturmuş, ölümüne özgür ve ölümüne savaşçı ruhlu...

Tarih çağlarını açıp, kapatabilecek kadar, İnsanlık Tarihi'ni yerinden oynatabilmiş...

Her yok olduğu sanıldığında, Zümrüt-ü Anka kuşu gibi küllerinden yeniden doğan...

Bazen efsane olup, dağları delen... Bazen 270 kiloluk bir mermiyi tek başına kaldırabilen...

Adını... Sakarya'ya, Dumlupınar'a, Çanakkale Boğazı'na, Beşparmak Dağları'na kanıyla, canıyla yazdırmış olanlar, o kadar da kolay teslim olmaz! Bu günkü halimize bakıp da... Sakın ağlama!...

Evet... Bazen bu büyük millet, yeryüzünden sonsuza kadar silinemeyecek bu büyük devlet; yenilir, yıkılır gibi olmuştur; Evet...

Evet... Ben de biliyorum bütün bunları evet, evet; ama...

Bu gün alay ettiğiniz, dalga geçtiğiniz, yerle yeksan etmeye çabaladığınız bu büyük ruh; bir gün uyuduğu uykusundan öyle bir uyanır kiii!...

O ruhun nefesi ensenizde biter.Soluğunuz kesilir. Dermansız kalırsınız. O ruh bir gün gelir... Aklınızı başınızdan alır!... Bak sonra bana gelip de: " Ama; sen bana söylemedin ki! " deme sakın haaa!; Olur mu? cancağazım! Ey! Gafillik uykularında, Hülya'lı rüyalar gören! Gözü bağlı adam!...

Eyyy! Gaflet, delalet ve hatta hıyanet içinde olanlar!...Size sesleniyorum!... Duyun sesimi!...

Gün dönümü yakındır!... Evet... Bu gün bayramını yaptığınız gün; sizindir evet!...

Evet... Evet; ama...

Keser döner, sap döner... Gün gelir, hesap döner... Yarınlar da, bu vatan da, bu topraklar da bizimdir!...

Hazır gün sizinken!... Siz... Yiyip, içip, eğlenmeye bakın!... Gündönümü yakındır!... Hem de çok yakın; ağalar, beyler!...

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..