Keşfetmek - paylaşmak

Temel, gemi ile dünya turuna çıkar ancak okyanusun ortasındayken gemi batar. Bizimki bir şekilde kurtulur ve tropik bir adaya çıkar. Kurtulan sadece Temel ve ünlü aktris Pamela Anderson’dur. Kurtarılmayı beklerken uzun zaman geçer ve birbirlerine epeyce yakınlaşırlar. Günün birinde Temel, hiç konuşmamaya başlar. Pamela, bir hatamı ettim diye sorar. Temel oralı bile olmaz. Pamela’nın ısrarları üzerine Temel, madem öyle deyip;
Önce ceketini sonra kasketini Pamela’ya giydirir,
Sonra muz püskülünden bıyık yapar.
Sonra kolunu Pamela’nın omzuna atar ve şöyle der:
“Ula Tursun uşağum, piliy misun, ben Pamela Anderson’la çikiyurum”.

Bu fıkradan da anlaşılacağı üzere, insanın ilk olarak yaptığı, yaşadığı çevreyi keşfetmek, sonra da keşiflerini de bir şekilde paylaşmak oluyor. Paylaşamadıktan sonra keşfetmenin anlamı olmuyor.
Keşifler yeni keşifleri, paylaşımlar yeni paylaşımları getiriyor.
Sanırım fakir ailelerin daha mutlu görünmesinin sebebi de bu.
Peki, mutlu olmak için fakir ve hakir mi olmak lazım?
Hayır.
Acılar, paylaşıldıkça azalır. Sevinçler, paylaşıldıkça çoğalır.
Her şeyi keşfet ve paylaş ama doğru zamanda ve doğru yerde.
Keşfetmekten ve paylaşmaktan vazgeçmeyiniz, mutluluğunuz daim olsun.