Kesin o parmağı kesin... (Fenerbahçeye iki yıl men cezası)

KESİN ATIN O PARMAĞI…

Federasyon oturmuş aralarında konuşmuşlar.

Tartışmışlar aşağı tükürmüşler sakal yukarı tükürmüşler bıyık, olmamış ve

Karar vermişler…

Polis ister Fethullahçı deyin ister Atatürkçü fark etmez görevini yapmış,

Savcılar önlerine bir bir konulan dosyaları belgeleri incelemişler yüzlerce tanıkla görüşüp dinlemişler,

Bir karara varmışlar…

Hâkimler savcıların iddialarına bakmışlar delilleri incelemişler…

Konu UEFA ya gitmiş, onlar da öyle veya böyle incelemişler, hukuka adalete inanıyoruz demişsiniz,

Onlarda karar vermişler…

CAS’ a gitmiş dosyanız onlarda günlerce incelemişler “Alman” bir avukata vermişsiniz davayı ve sonuç hiç değişmemiş…

Şimdi belki de “üst mahkeme” aynı kararı verecek ki aksi bugüne kadar görülmemiş…

Fenerbahçe kulübüne verilen 2 yıl müsabakalardan men cezası “kesinleşmiş…”

***

Birileri çıkıyor hala bazılarını savunuyorlar…

Kimsenin bu ağır travmanın yaşandığı güne kadar yapılanlara asla söyleyecek lafı yoktu,

Olmadı da birkaç “vefasızlığın” dışında hiç kimse kırılmadı alınmadı üzülmedi…

Elbette yanan bizim yüreğimiz elbette düşen baş bizlerin yani Fenerbahçelilerin başı…

Defalarca savunduk, haksızlık dedik kızdık sövdük,

Dedik ki maçların hiç birinde en ufacık bir şike yok göremedik, hatta şaibe diyebileceğimiz bir tek emare de yok…

Olsa olsa bu işin ucunda futbolcular değil “yöneticiler-yönetenler” vardır dedik…

Yapmayın etmeyin “futbolcularımızın” alın terlerine leke sürüyorsunuz, onların bunların birinden en ufacık haberleri bile yok, yazıktır günahtır…

Çıkın aslanlar gibi varsa ortalıkta bir pislik delikanlı gibi söyleyin…

Şeriatın kestiği parmak acımazmış, dedik…

***

Diyeceksiniz ki sen inanıyor musunuz?

Hayır, eski bir futbolcu olarak defalarca söyledim. İzlediğim tüm maçlarda ne rakip takımlarda ne Fenerbahçe takımında en ufak bir şike yoktu, diye kaç kez yazı yazdığımı bile hatırlamıyorum.

Hala da inanmıyorum ama bu hiçbir şeyi değiştirmeye yetmiyor ki…

Oynan oyunları, varılmak istenilen noktaları da çok iyi biliyorum, çok yakından tanığım ve gördüm ama

Şimdi koskoca Fenerbahçe camiası zan altında;

Bilerek veya bilmeyerek şikeci ve yediden yetmişine kadar çamura batan bir ekip hüviyetine sokuldu…

Ne hakkınız vardı?

Her sabah Fenerbahçe için atan kalbime tekme atmağa, her maçta gençleşen bedenime onlarca yumruk vurmaya, ellerimi titretmeye ne hakkınız var…

Artık oldu ya da olmadı delilleri, bizi can kulağı ile dinlemeden karar verdiler diye ağlaşmanın,

Bundan sonra halimiz ne olacak diye dövünmenin ne âlemi var?

Ceza kesildi mi kesildi. Fenerbahçe Kulübü ve oyuncular kesinlikle suçsuz ama ya yönetenler diyorlar.

Et ve tırnak misali, nasıl ayırt edeceksiniz…

Haklıydık veya haklı değildik olanlar oldu, dikilmiş yamanın tartışması mı olur?

Üstelik her tarafa yaralı köpek gibi saldırmanın kime ne yararı var…

Çare mi istiyorsunuz? Alın size çare; “Kesin atın o parmağı” kesin atın…

Yoksa daha çok ağlar, kalp krizi mide krampları geçirir en can yakanı ise boyunlarımız bir daha kalkmamak üzere bükülür kalır…

Ya da “parmak” ve “parmaklar” çeker giderler adam gibi; her beraber kurtuluruz…

Son söz;

“Düşenin dostu olmaz” der atalarımız, tekmeler öyle yerlerden gelir ki şaşar kalırsınız…

Geçmiş olsun…

Erdoğan ÖZGENÇ