Kesinlikle Galatasaray suçlu Fenerbahçe kadar!

Fenerbahçe-Galatasaray basketbol maçını izlerken televizyondan salona akan şiddet görüntülerinden irkildim.

O akşam, gözümün önüne ertesi günün gazetelerinin spor sayfaları geldi.

Benzetmek gibi olmasın ama şeker hastasının, hastalığa neden olana düşkünlüğü gibi, bakmamaya karar vermeme karşın maçla ilgili, haber, haber-yorum ve yorumların tümünü sindirircesine okudum. Yazılar yetmedi, uzman gözüyle görüntüleri incelemeye çalıştım.

Suçlamalar, karşı demeçler, susanlar, konuşanlar; gazetelerde en çok da kışkırtma fiilinin çekimleri yer alıyordu. Kışkırtıldım.

Doldum.

Gözüm karardı.

Takımım adına suçlu aramaya başladım.

Yıllar önce Ankara’da kızımla birlikte Türk Milli Futbol takımının maçını izlemeye gitmiştik.

Doğrusu izlemeye çalışmıştık.

Geçmiş zaman, belki özellikle taraftar tek yönlü olduğu için bu maçı seçmiştim.

Belki de kızıma milli maç coşkusuyla spor sevgisini aşılamaya çalışıyordum.

Ya da sadece anı olarak saklayacaklarımıza yeni bir katkıda bulunmak istiyordum.

Doğrusu, ne için yaptığımı hatırlamıyorum ama daha sonra düşündüğümde tam anlamıyla halt ettiğimi anlamıştım. Küfür bataklığında devinen tribünlerdeki insanımsıların kendi aralarında başlattığı nedeni bilinemez kavgaların arasında kalan bir çocuğa, sporun aslında dostluk, kardeşlik ve dayanışma duygularını geliştirdiğini nasıl açıklayabilirsiniz?

O gün açıklayamamıştım. Bugün de ne ona, ne de kendime halen açıklayamıyorum.

Ancak o kötü deneyim kızımı çok iyi bir müzisyen ve iyi bir okur yaptı.

O maçtaki seyircilerin bugünkü durumları nedir, bilemiyorum, ama düşünmeden de edemiyorum. Çünkü tetikleyen ya da reytingleyenlerin işlerinde bir değişiklik olduğunu düşünmüyorum.

Şunu söylemeye çalışıyorum: Tek suçlu olarak ilan edilen tribünleri bir silah olarak düşünürsek tetiği; basındaki demeç, gazetelerdeki yazı ve televizyonlardaki görüntüler yoluyla çekenlere de mutlaka <ı>suçludan çok daha manidar anlamları içerecek bir sıfat yüklememiz gerekiyor. Ülkenin içinde bulunduğu siyasi, sosyal ve ekonomik durum, konu üzerinde kafa yoranlara, bu sıfatın niteliğinin ne olması gerektiği hususunda mutlaka yardımcı olacaktır.