Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '12

 
Kategori
Okullar
 

KESK ve Eğitim-Sen

KESK ve Eğitim-Sen
 

Şimdi yaklaşık bir kaç gündür KESK eylemi nedeniyle çok gerginim. Öğretmen camiasına büyük ayıp edildi.. İster istemez çalıştığım alan yüzünden KESK'e bağlı bir sendikadayım. İster istemez çünkü benim gibilerin kendini rahatça ifade edebileceği sendika türünü temsil ediyorlar. Örgütlü olamamak gibi bir özrümden dolayı kendisine yeterince layık olamadığım sendikama saygım çoğunlukla sonsuz.

Bir kere yapı itibarıyla çoğunluğun fikrine saygı duyamıyorum. Her nedense hep kendi fikrim azınlıkta kalıyor. Azala azala kalakalıyorum. Ama son eylemlerde gerçekten arada kaldım yahu. Ben zorunlu eğitime karşı sorumlu eğitim yanlısı bir kişiyim. O yüzden şu 4+4+4 e ne kadar karşıysam 8+3 de o kadar karşıyım. Mevcut düzenin de savunulacak bir yanı yok ki istemeyen birine neden zorla okuma yazma hatta başka şeyler öğretmek bu kadar önemli olsun çözemedim. İsteniyorsa başım gözüm üstüne gece yarılarına kadar çalışma sözüm söz.

Çocuk gelinlerin önü bu yolla kapanacağına da inanmıyorum. Nitekim benim yurdum insanı aklına koyduğunu yapar, olmadı kayıt dışı evlendirir, en kötüsü okula gitse de başkasına para karşılığı satar. Yani eğitim şart şurt kabul etmez arkadaş en güzel eğitim  zorunluluğa bağlı değil isteğe bağlı eğitimdir. Gerçi nacizane fikrimin kabul görmesini beklemiyorum ama yıllardır işin içindeyim istemeyen birine bir şey öğretmek ne kadar zor bilirim. Yurt dışına gittimde beni en çok şaşırtan olayların başında öğrencilerin istekle okula gitmeleriydi. Resmen hayrete düşüyorsunuz. Gerçi okulun kapısında sizi bekleyen asık suratlı müdür yardımcıları olmayınca, ya da okulda sizi taciz etmeyen öğretmenlerle karşılaşınca insan daha isteki gidebilir. Bakınız elimde bir sihirli değnek olsada ilk  istediğim şey okullara gülen öğretmenler (gerçi onlarda haklı geçim derdi insanı çok gerdi) ve istekli öğrencilerin geldiği sınıflar yapardım.

Bu yöndeki her türlü çaba ve eylemlerde varım. Kendi okul hayatımı düşünüyorum bir tek gün bile okula gitmek istemedi canım. Kalabalık sınıflarda benim sesim hiç çıkmadı hala kalabalıkta konuşamam. Asık suratlı gergin öğretmenler gördüm (matematik öğretmenim Reyhan sizi tenzih ederim), her türlü akran tacizine maruz kaldım, saçım çekildi, okul benim için bir an evvel bitmesi gereken cezaevi gibiydi. Bitti de kurtuldum mu hayır aynı işkence hala devam ediyor. Çocuğumu aynı koşullarda okutuyorum içim kan ağlıyor. Yapacak bir şey yok çünkü alternatifim yok. Yıllarca özgür eğitim konusunu derinlemesine araştırıyorum. İvan İllich 'okulsuz toplum' da benim fikirlerime yakın duran önermeler getirmiş olsa da toplumda yer bulamamıştır. Nedense insanlar gençlerin rahat bırakılırsa öğrenmeyecekleri kaygısını taşıyor. Nedense diyorum çünkü böyle bir yaşanmışlık ya da eğitim sistemi uygulanmış ve başarısızlığa uğramış değil.

İstesek de istemesek de insanoğlu meraklı bir yaratık öğrenmeye heves edecek hatta öğrenecektir. Dijital dünyada öğrenme isteğe bağlı olacak. Elinin altında onca imkan varken neden okula gidesin ki? İlgi ve yeteneğin doğrultusunda öğrenmenin tarihsel geçmişi bile olduğunu düşünüyorum. Mesela insan ateşi bulmak için zorla okula gönderilmemiştir. Tekerleğin icadında zorunlu eğitimin bir katkısı  olmamıştır. İcat ve buluşların çoğunu okulu sevmeyen zeki insanlar yapmıştır.

Sevgili KESK'li cefakar ve de bir o kadar fedakar arkadaşlarım. Eyleminizi daha içten desteklerdim eğerki zorunlu her türlü eğitime bu kadar sert tepkileriniz olsaydı. Şimdi de desteğim yanınızda bir yanım kırık olsada. Çünkü yeni sistemin mevcut olandan daha kötü olacağını sanmıyorum.  Polisin müdahalesini hiç doğru bulmuyorum. Zorbalık bana derslerdeki zorbalığı hatırlattı çünkü, yapmanızı istemediğimiz şeyleri zorla yaptırmaya çalışmak, polisin öğretmene yaptığını okulda öğrencilere yapmak istemiyorum. İstenmediğim bir şeye zorlanmak ne kadar kötüdür bilirim. Dikkatinizi buna çekmek istiyorum. Sınıfta konuşan öğrenciye müdahale, öğrenmeyi zorlaştırıyor. Daha demokratik daha verimli eğitim için öğretmenlik mesleğinin koşullarının iyileştirlmesi kadar öğrenciler içinde koşulların iyileştirilmesini ve güzelleştirilmesini dilerim.,

Öğrenci ve öğretmenler için bedava taşımacılık, internet, yemek v.s. Daha olmadı öğretmenlere bol kazanç güvenli gelecek vadetmek, eğitim için soğuk binalara insan yığmaktan daha verimli koşullar sağlayacaktır.

Gelelim kadınlar açısından mevcut sisteme evet kız çocuklarının okula gönderilmesi yönünde zihniyete çalışmak yerine eğitime zorunluluk kolaycılık olacak. Yıllarca kadına yönelik şiddette bir arpa boyu yol gidemezken, kadına pozitif ayrımcılığı  kimselere anlatamamışken fırsat eşitliğinden söz etmek boğazıma tıkanan yumruk. Kendimizi eşit sanıyorduk değilmişiz diyen kadınlar için minicik bir hatırlatmam olacak o küçücük kızları okula yollayarak eşitlenebilseydik keşke. Okulda kızların etek boyuyla uğraşan zihniyetler için de eylemlere varım. (Ah Femen kulakların çınlasın)

Sonuç olarak zorunlu eğitimin cengaver evlatları yüzümü kara çıkarın beni şaşırtın zorla öğrendiğiniz bilgileri kadın cinayetlerinde değil ilim irfan yolunda kullanın. 'Atı suya götürebilirsin ama zorla su içiremezssin' (Bir kızılderili atasözü)

 
Toplam blog
: 54
: 533
Kayıt tarihi
: 18.02.12
 
 

Tasarımcıyım grafik çalışırım. ..