Keşke

Keşke diye başlayan cümlelerin evveline gidip de, keşke sözünü ortadan kaldırmayı çok isterdim. Eğer keşke varsa, yapılan bir hata vardır. Yapılan hata tamir edilebilecek nitelikteyse keşke artık komiktir. Ancak, tamiri mümkün olmayan hatalarda, keşkenin bize verdiği ızdırap, iğneli fıçıya girmekten de beterdir.

Keşke, küçük de olsa, başka anlamlarda içerir. Keşke loto bana çıksa gibi. Bu sizin bahtınızla orantılı da olsa, olamayan bir şey için ızdırap çekmekten ileri gidemez. 'Keşke genç olsam' nitelikli bir yakarışta, keşkenin hiç anlamı yoktur. Doğasal olarak mümkün olamayacağından keşkenin burada ki manası sırf eziyet çekmektir.

Ama genel olarak keşke, bize ızdırap verir. Keşke ile başlayan cümlelerde, konuşmanın adabı da kaçar. Konuşanın yüz şekilleri ve mimikleri değişir, yaptığının yapmaması konusunda diğerini iknaya çalışır ortada yapılası bir şey olmasa da.

Günümüzdeki ortak keşke ise, ülkenin sorununu taşıyan sosyo-ekonomik ve politik keşkelerdir. Bu bireysel acıdan çok toplumsaldır, ama yaralanan bireydir. Keşke oy vermeseydim gibi.

Acaba oy alanın keşkesi nasıldır, keşke oy almasaydım diyebiliyor mudur? Yoksa keşkenin zıttı olan 'iyi ki'yi mi kullanıyordur. 'İyi ki'yi kullanıyorsa, keşkesi nerdedir acaba? Eğer keşkesi yoksa, biz niye keşkeyi kullanıyoruz? Keşkede aranan ızdırap, acaba oy alanın keşkesi ile ne kadar orantılı?

Keşke müdür olsaydım veya iyiki müdür oldum yerinmesinin keşkesi nerde gizli? Var mıdır keşke kurtuluş savaşı olmasaydı diyebilen, ki bunun 'iyi ki'si nerde kalırdı?

Acaba Başbakan olup da keşke Cumhurbaşkanı olsam diyebilen? Keşke deyip geçmemek gerekir. Keşkeyi, iyi ki'ye çevirebilmenin yolu yapılan hatalardan ders almamız ve mümkün olduğunca keşkeyi kullanmamamızdır.

Ortada bir ızdırap varsa ve bundan hoşnutsuzsak, çare bizdedir. Keşke, keşkeyi hiç kullanmasak...