Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '09

 
Kategori
İzmir
 

Keşkek için uzağa gitmeye ne gerek!

Keşkek için uzağa gitmeye ne gerek!
 

Kaynak:meleginmarifetleri


Efendim, İzmirli, Egeli olanlar keşkeği pek iyi bilirler, bilmeyenler için ufacık bir not: Buğday ve etin iyice pişerek helmelenmesi sonucu tahta tokmakla dövülerek özlerinin birbirlerine karıştırılıp, üzerine de zeytinyağında kızartılmış halis köy domates salçasının dökülerek yendiği görüntüsü pek iç açıcı olmayıp, lezzeti ise asla unutulmayacak bir yemektir.

Bir İzmirli olarak, itiraf ediyorum ki, on yedi yaşıma kadar keşkeği tatmamıştım!

Görüntüsü itmişti hep beni…

Evlerde sıklıkla yapılan bir yemek değildi, düğün derneklerde kazanlarla pişirilirdi, zahmetli ve de masraflı bir yemekti yani…

Tire’nin Gökçen köyünde yaşayan babaannemlere gittiğimde düğün sahiplerince gönderilirdi, hiçbir ısrar tatmama sebep olamamıştı da, kala kala üç kaşık kalmış keşkekten tadımlık da olsa getirildiğinde babaanne evine, tadasım gelmişti, niyeyse…

Sonrasında halama yalvarmıştım, n’olur, gidelim bakalım, varsa birkaç kaşık daha isteyelim diye!

Düğün sahipleri pek üzüldü halime, lakin kalmamıştı bir kaşık bile!

……

Ahhh, bileydim, zamanında onca keşkeği yemez miydim!

……

Civar yerleşim birimlerine keşkek yemek için gidenler var, yapıyor bazı lokanta ya da restoranlar, lakin tam da dibimdeymiş köy tadında keşkek, ah nerden bilebilirdim!

Daha önceden de yazmıştım, “Mezeci” adında minik bir dükkan var, tüm mezelerini elleri ile hazırlayan bir de sahibi Nilgün Hanım!

Hani, yaprak ve lahana sarma seviyorsanız, oradan aldıktan sonra, inanın, ne evde yapmaya ne de bir başka yerden almaya kalkışıyorsunuz!

Neyse… Eski deneyimlerimi yazmıştım zaten, (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=101671) keşkek ile de can evimden vurdu ayrıca beni!

Yeni başlamışlar, tam da gününe rast gelmişim, Allah’ım o ne keşkek tadıdır, buram buram köy kokusu burnumda, düğün dernek neşesi, “Odalarında kuru da meşe yanıyor efem” türküsünü çığırasım, “Cemile’min gezdiği dağlar meşeli” türküsüyle de oynayasım geldi!

……

Midye dolmayı da on sekiz yaşıma kadar yememiştim, öyle sanırım bu işler bende, bir yerim pir yerim!

……

Nilgün Hanım, midye dolmasına ne zaman başlayacaksınız diye sordum, midyeli pilavımdan yediniz mi ki diye sordu, hiç denk gelemedim ki dedim, sipariş olarak yapıyoruz zaten dedi…

……

Hala aklım keşkeğin damağımda bıraktığı tatta kaldı, nasip olur da bir gün midyeli pilav siparişi de veririm, aklıma o da takılı kaldı!

……

Köye, civar beldelere gidemesek de, hani ya vakit yokluğundan, ya da malum para darlığından, bir nebze de olsa o tadı yaşattığınızdan dolayı teşekkür ederim “Mezeci”!

……

Gülgün Karaoğlu

Kasım,09/09

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..