- Kategori
- Siyaset
Keskin Bıçak
Merhaba;
Düşündüm ki, (halbuki düşünmememizin beklendiği bir süreçten geçiyoruz) bu gidişata ait bir iki satır da ben yazmazsam içim rahat etmeyecek. Diyeceksiniz ki” kime ne senin kelimelerinden.” İlk önce bana, sonra da düşünmekten vazgeçmeyecek olan herkese.
Biliyorsunuzdur dinler tarihinin en önemli benzerliği inananlardan düşünme ve sorgulamayı kaldırıp BİAT-anlayışını yerleştirmektir.
Şimdiki nesil Türkçe konuşuyoruz diye belki biatı bilmez.onu da yazalım.Biat: Osmanlıca-Türkçe sözlük-Mustafa Nihat Özön-sayfa87: A.a.Birinin hâkimliğini, hükümdarlığını kabul etme… Başka anlamları da var fakat konumuzla ilgili olan bu.
Bunları neden yazıyorum.
Düşünüyorsanız sorgularsınız. Sorgularsanız araştırırsınız. Araştırma sizi çeşitliliğe götürür. Ve o çeşitlilik içinden doğruyu bulmak için ilme ve okumaya başlarsınız. Yani küçük ölçekli bir bilgi kitapçığı olursunuz. İşte o zaman da sizi kafaya almak, ben istedim oldu, ben dedim doğru anlayışıyla tutmak zor hatta imkansız olur.
Ama gene yılmazsanız ;
Yazarsanız önce kaleminizi satın almaya kalkarlar, olmadı işinizden ederler daha da olmadı mı kimbilir belki bir gün başınıza tuğla bile düşebilir. Ben Allahtan korkarım. Kimsenin günahını almak istemem.Demem o ki yani olur mu olur. Tuğla altında dolaşmıyorsanız yok yere dama koyarlar, akla dur kendini.
İşverenseniz, iş yerinizle ilgili benzer pürüzler çıkıverir karşınıza.
Kısacası, Biat iki tarafı da keskin bir bıçak gibidir.Bıçağı tutanın insafına kalırsınız. Ekmeği de kesebilir düşünen kafanızı da.
Yazım, doğruyu söyleyip dokuz köyden kovulup, ama yılmadan 10. köyü arayan herkese.
Sevgiyle kalın.