Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ağustos '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kesmece karpuz

Yaz günlerinin en güzel meyvelerinden biridir karpuz... Her mevsimin kendine has özelliklerini taşıyan farklı lezzette meyveleri var. Tanrım ne güzel yaratmış...

Meyvelerin çok ilginç ambalajlarının olduğunu bilmem hiç farkettiniz mi? Kimisi sanki şeffaf... içi dışı bir gibi. Üzüm, kiraz meselâ...

Kimi çift ambalajlı... Önce kalın koruyucu bir karton kutu sanki... Sonra da iç bölmeler. Portakalı. mandalinayı düşünün...

Kimi sürpriz paketli. Hiç bilmeseniz nar kutusundan yüzlerce tanecik çıkacağını tahmin edebilir misiniz?

Karpuzun da çok değişik bir ambalajı var. Renk olarak, tad olarak içiyle dışı çok farklı. Dışı ne kadar yeşilse içi o kadar kırmızı inadına...

Adana karpuzu benim favorim. Ayrıca büyük karpuzların tadının da daha iyi olduğunu düşünüyorum.

Karpuz seçmek ayrı bir uzmanlık alanıdır. Gerçi bilen bilmeyen herkes, karpuz alırken şöyle bir kaç tanesine şaplak atmadan durmaz ama, aslında neye baktığının kendisi de farkında değildir.

Yapılan iş doğrudur. Yani karpuz seçmenin püf noktalarından biri, vurduğunuz zaman aldığınız sestir. Fakat bu sesin nasıl olması gerektiğini bilmezseniz, sadece davul çalar gibi karpuzları tokatlamak bir işe yaramaz.

Karpuzun sesi sanki dokunsan patlayacakmış gibi olmalı. Bunun ne anlama geldiği ancak tecrübeyle kavranabilir, herhalde. Başka türlü nasıl anlatılır... Böyle bir karpuz, kesmeye başladığınız an, kendine has sesiyle patır kütür çatlar. İşte iyi bir karpuz seçtiniz demektir.

Tatsız, hele "kabak" dediğimiz cinsten rengi, kokusu, lezzeti, tadı oturmamış bir karpuzu atmaktan başka yapacak bir şey yoktur. Bu yüzden çoğu insan, bari fazla zarar etmeyeyim diye küçük karpuz alır. Oysa küçük karpuzların kötü çıkma ihtimali daha fazladır.

Kötü karpuz ne demek? Elbette kendisini "karpuz" yapacak özellikleri bir biçimde alıp bünyesinde toplayamamış demek. Küçük karpuz -cinsini hesaba katmazsanız- bir anlamda gelişememiş olduğuna göre, büyüyen karpuzun daha sağlıklı olduğunu söyleyebiliriz. Gerçi son zamanlarda karpuzun kötü çıktığını söyleyen kimseye pek rastlamadım.

1976 yılında Silvan'da kısa dönem askerliğimi yaparken, yaz sıcağında çoğu akşamlar öğünümüzü benim seçtiğim karpuzları yiyerek geçiştirirdik. Biliyorsunuz Diyarbakır'ın karpuzu da meşhurdur.

Tertipler arasında Amerika'dan gelen bir arkadaş vardı. O derdi ki, Amerika'da karpuz seçmek diye bir şey yoktur. Çünkü kötü karpuz yoktur. Sen sadece ihtiyacına göre karpuzun büyüklüğünü seçersin. Aldığın karpuz mutlaka iyi çıkar.

Biz inanmaz gözlerle bakmıştık o zaman o arkadaşa ama, şu anda Türkiye'de de durum bu hale geldi sanırım. En azından İstanbul'da böyle... Hatta çekirdeksiz karpuz bile üretildi biliyorsunuz. Ayrıca Japonlar teneke kutu gibi dikdörtgen prizması şeklinde karpuzlar da yetiştirdiler.

Yine de alışkanlıkla insanlar karpuz saçmeye büyük özen gösteriyorlar. Akşam kestiklerinde iyi çıktıklarını görünce de, "ne güzel seçmişim" diye belki kendilerine pay çıkarıyorlar.

Eskiden seyyar satıcılar "kesmece bunlar kesmece" diye satılırdı karpuzu. Satıcı kendiği saçtiği bir tanesini alarak elindeki bıçakla şöyle bir üçgen delik açar, eğer tadının güzel olduğuna eminse, o küçük parçayı size yedirip tadına baktırmak için ısrar eder.

Değilse, iki eliyle karpuzu kavrayıp sıkar gibi yapar ve açılan o küçük delikten karpuzun ne kadar kırmızı olduğunu göstermek üzere içine bakmanızı isterdi. Aslında çok kırmızı olmasa da, küçük ve konik bir delik, sanki yeterli kırmızılık varmış gibi göz aldatıcı bir his verir insana.

Eve götürüp kestiğinizde, hiç de tadı olmayan, hatta pembemsi rengiyle kötü olduğu her halinden belli olan bir karpuzun sofraya konduğunu görürsünüz. "Adam üstelik, kesmişti de, orada iyi de görünüyordu" filan gibi bir sürü muhabbet sonra...

Hayatta her şeyin tadının yerinde olması gerekir. Hiçbir şeyin tadı başka bir ögenin yerini tutmaz. Şöyle kan renginde, yerken şığıl şığıl ses çıkaran, tatlı mı tatlı, soğuk bir karpuzun yerini ne tutabilir ki...

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..