- Kategori
- Siyaset
Ketçap sorunu çözülmüş
Gündüzün İşaret Ettiği Aydınlığın (ilmin) Temsilcisi
Hürriyet gazetesi yazarı, Fatih Çekirge, pazartesi günü yayımlanan makalesine; “Atatürk’ün 90 yıl önceki öngörüsü yine sınırlarımızda” diye başlık atmış.
Yazıda iki komşumuz Irak, Suriye ve Arap baharından nasiplenen, Mısır’ın, Libya’nın, Yemen’in, Fas’ın içine düştüğü durumu analiz ederken, M. Kemal Atatürk’ün Kurduğu Türkiye Cumhuriyeti için de “Model olarak parlamaya devam ediyor “ diye, sitayişle övmeye layık görmüş.
Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in ISRA SURESİ 12. Ayetinde; Alemlerin Rabbi Yüce Allah, mealen; (Geceyi ve gündüzü iki işaret olarak meydana getirdik... Gecenin işaret ettiği karanlığı (cehli)kaldırıp, gündüzün işareti aydınlığı (ilmi)geçerli kıldık...) buyuruyor.
Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal, gündüzün işaret ettiği aydınlığın temsilcisi, Arap baharı yaşayan Ülkeleri yönetenleri de, gecenin temsilcileri olarak görmek yanılgı olmaz diye değerlendirmek gerekir..
Atatürk, Cumhuriyetten önceki geceyi(cehli) yaşayan, karanlık gecenin koca imparatorluğu nereye sürüklediğini gören ve karanlığın üstüne güneş gibi doğan bir lider.
O Güneş’in Ulus Devlet kimliği ile kurduğu Türkiye Cumhuriyetini, el birliği ile kimliksiz bir devlet yapmanın hazırlıkları sürüyor başkent Ankara’da.
Güneş balçıkla sıvanır mı?
Elbette hayır.
Atatürk’ün Ulus Devlet kimliği, aklın, ilmin, Anadolu coğrafyasında yaşayan milletin ışığa bakan ortak yüzüdür.
Anayasayı değiştirmek istiysen irade, gündüz ( ilim) yerine, karanlığı (cehli) tercih ediyor. Vatanın birlik ve bütünlüğünün kimliksiz devlet modelinden göçmediğini göremiyor ya da görmek istemiyor.
Türkiye’yi Orta Doğu Devletlerine model ülke yapan, Mustafa Kemal’in inanılmaz dehası ve kehanet öngörüsü değil mi?
Bunu görmek istemeyip, Osmanlı ruhu peşinde koşanlar, cehlin içinde kaybolmaya mahkum olacaklar.
Orta doğuda kan gövdeyi götürürken; bilim dünyası; Ketçabın şişede sıkışması sorununa çare arıyor.
Ketçapın şişesine yapışmadan akması için, Amerikalı bilim adamları, bu ‘ciddi’ sorunu, Nepentes (suibriği) adlı bitkiden esinlenerek elde ettikleri süper-kaygan materyalle çözmüşler…
”Harvard Üniversitesi’nde yapılan incelemelerde, Nepentes’in, yapraklarının süper kaygan yapısıyla, böceklerin tutunmalarını engellediği, flüte benzer ağzıyla da yutabildiğini tespit etmişler…
Görüyorsunuz değil mi? Gece karanlığında el yordamı ile yürüyenler nelerle uğraşıyor, gün ışığında yol alanlar nelerle uğraşıyor?
Rabbinizden bir lütuf olarak bizi cehle değil ilme taşıyacak, aydınlığa yelken açan bir gemi ve pusulasını doğru kullanan kaptan isteyelim ve dua edelim.