Key ödemeleri ve reklam

Bugün gazetelerden birinin ekonomi sayfasını okurken ne görsem iyidir? Yarım sayfa reklam ve Internet adresi ve telefon numarası var. Reklamları ciddiye alırım.

Niçin bu ilanı daha ciddiye aldım ve üzerine birde telefon açtım? Gündemle ilgili reklamdı da onun içindi. Reklam key ödemeleriyle ilgiliydi, cevapta ne umuyordum? Ne buldum?.

Şimdi telefonu açtım. Bayan sesiyle Internet adresi veriliyordu. Zaten telefon numarasının yanına Internet adresini de vermişlerdi.

Telefonda bir dakikaya yakın vakit geçtikten, sonra bilgiye ulaştım sandım. 28 temmuz da ödemeler başlayacak, miktarlarla ilgili bilgi veremiyoruz, dedi bayan.

Sordum, dedim ki, elimde gazete var. Yarım sayfa reklam vermişsiniz yazık dedim, bağırmadım, kibarca.

Bayan dedi ki, efendim ben burada yönlendirmeyle yetkiliyim dedi. Bayanın suçu yok. Şimdi bu kadar ciddi konuda, böyle reklam okursanız, siz de karşılığında muhatabınızdan böyle cevap alırsanız, ne dersiniz?

Konut edindirme hesaplarıyla yatan kalkan insanları, telefon başına yığmanın, Internet sitesine yönlendirmenin manası ne ki?

Adam akıllı resmi kaynaktan şöyle söylense idi: Daha isabetli olurdu. Tüm basın ve medyanın önüne çıkarak, konut edindirme ödemelerinin 28 temmuz tarihinden önce hiçbir sitede yayınlanmasının mümkün olmadığını, bilgi verilmeyeceğini söylemek zor mudur?

İki: İmtihan sonuçlarının açıklandığı gibi, açıklanacağını belirterek, milletimizin bilgilere ulaşma saatinin verilerek, böylece bazı kirlenmelerin önüne geçerdik.

Kabak tadı verdi bu konu dediklerine vardı bu iş.

Şimdi böyle reklamın gayesi bilgi vermek maksadıyla da olsa, çok etik değil. Ben sitelere bakıyorum.

Key ödemelerinin açıklanacağına dair haber ve bilgiler konusu yazmış olan siteler, çok hoş olmayan yorumlara muhatap olduklarını deklare ediyorlar.

İnsanları öfkelendirmenin, çatlatmaya kimsenin hakkı yoktur. Reklam verilirken çok dikkatli olmamız gerekiyor.

Maddi konuda zaten milletimiz kıt kanaat geçiniyor.

Boşa para harcattırılıyor. Boşa vakit kaybettiriyorlar.

Zamanın kıymetini bilenler için saniyelerin bile çok önemi var. Zamanın önemini canlı olarak, yaşayarak öğrendim.

Değerli ilim adamlarımızdan birisini Antalya havaalanına/ limanına sabah saat 05.30 da kalkacak olan uçağa yetiştirmem gerekiyordu.

Bir gün öncesi yorgunluktan dolayı, her ikimiz de uyuyarak kalmışız. Sağ olsun hocamız kaldırdı beni. Mesafe uzundu.

Neyse saati bilmiyorum. Antalya ya havalanına ulaşınca, bankoya uzandık, hocamız bileti uzattı. Maalesefti bayanın verdiği cevap. Niçin hocam dedim?

Uçağa binmediğin belli. Uçaklar saatinden önce kapılarını kapatırlar. Bizden 5 dakika önce uçak kapılarını kapatmış.

1 dakikayla 5 dakikayı yan yana getirirken, küçük diye dünya da mesele yoktur. Basit gördüğümüz, önemsizdir dediğimiz konular başımıza iş açabilir.

Küçüktür ne olacak dediğimiz konu, olmamalı hayatımızda. Çok önemli varlıklarımızın kıymetini takdir etmemenin cezası büyük oluyor.

Reklam da olsa doğru bilgi verilmelidir. Zamanımızı ve paramızı boşa harcatmayın.