Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '13

 
Kategori
Blog
 

Khalkedon'da toplandık!

 Mehmet Sinan Gür'ün doğum gününü vesile ederek Kalamış Khalkedon cafede toplandık!

Her toplantıda olduğu gibi toplantı mahaline tam bir saat önce gittim! Etrafı iyiden iyiye gözden geçirdim! Cafe sakinlerinin gömlek düğmelerine göz gezdirdim! Gizli kamera olup olmadıklarını kontrol ettim! 

Yoktu!

Sinan Bey'i aradım! Uykulu bir sesle cevap verince, uykumda çalan telefonun ardından salladığım küfürler aklıma geldi! Fakat Sinan Bey'in benim bildiğim küfürleri bilmediği inancıyla ferahladım!

"Abi Kalamış Khalkedon'dayım! Ne zaman gelirsin?"

"Hemen çıkayım!"

"İyi!"

Sinan Bey gelene kadar bir bardak bira götüreyim diye düşündüm! 

"Abi yanında çerez ister misin?"

"İyi hatırlattın! Getir tabi!"

Bira bitti Sinan Bey girişte göründü!

Ayağa kalktım, el salladım kendimi gösterdim!

Resmiyle tıpa tıp aynıydı! 

"Abi resminizle tıpa tıp aynısınız! Hemen tanıdım!"

"Ben resimlerimi çektirirken tıp der nefes almadan durur öyle çektiririm!"

Buna benzer bir sözü askerde duymuştum ama tüfekle ateş ederkendi!

"Ahmeet! Ulan nereye ateş ettin? Hedefe nişan alacaktın!"

"Komutanım ben solağım! Sağ taraftan nişan alamıyorum!"

"Sola al tüfeğini , nefesini tut öyle ateş et bakalım!"

Gene karavanaydı!

"Gene vuramadın ulan!"

"Komutanım bu tüfek bozuk galiba!"

Neyse, uzatmayayım Nildün Akad hanımefendi ile Ayfer Beksaç hanımefendi de kapıda göründüler! Tam yedi dakika gecikmişlerdi! 

Asıl gecikme Gülname Gümüş hanımefendiden geldi! Tam bir saat! İDO'ya buldu suçu!

Hanımların geç kalma öykülerine alışık olduğum için üzerinde durmadım!

Sohbetimiz süresince Milliyet Blog dedikoduları yaptık!  

Hanımları bilirsiniz; kimse kimsenin ya saçını beğenmez, ya kilosunu, ya elbisesini!

Sinan Bey'le ben ilgiyle dinledik bu dedikoduları!

Sonuçta, Milliyet Blogdaki hanım yazarların biraz daha kendilerine bakmaları gerektiği üzerinde mutabık kaldık!

Deniz kenarına yakın çimenler üzerinde hatıra olsun diye fotoğraflar da çektirdik ama özellikle hanımlar facebook üzerinden yayılır endişesiyle paylaşıma karşı olduklarını söylediler!

"Paylaşalım da Facebook güzel görsün! " sözümü şaka gördüler! Ben de ısrar etmedim!

Saraçoğlu stadını yedi kez tavaf ettik dönüşte!

Saraçoğlu hacısı olduk!

Sinan Bey Galatasaraylı olduğu halde bana teşekkür etti!

"Ahmet Bey, ne iyi oldu da geldik buraya; kuşlar gibi hafifledim!" Dedi!

"Kanarya gibi!" Dedim!

Cumartesi gününü unutmayacağım!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1640
: 466
Kayıt tarihi
: 27.01.07
 
 

Doğum tarihim değişmedi ama çok şey değişti bu güne kadar. En başta, dede oluyorum! Evet; şaşırdı..