Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '11

 
Kategori
Haber
 

Kıbrıs bizim canımız

Kıbrıs bizim canımız
 

 

1964 yıllarda ve sonraları , Kıbrıs’da bugünkü Türkiye gibi idi. Rumlar her gün bir iki Türkü şehit eder. Bizler de Anayurtta ,”Kıbrıs bizim canımız, feda olsun kanımız…” diye ayağa kalkar, yürürdük… Nice canlar feda oldu… Ta ki  Temmuz-1974 “Kıbrıs Türk Barış Harekatı”na kadar. Ondan sonra her şey yoluna girdi…

Şimdi derler ki, Güney Kıbrıs Bölümü’nde bulunan yaşlı Rumlar Girne’ye gelirler; ve müthiş değişimden etkilenerek ağlaşırlarmış.. “Biz hata yaptık..”diye…

KKTC o yıllaradn beri , elindeki kısıtlı olanaklara karşın müthiş gelişmiştir. Geniş caddeler açılmış; çok güzel turistik oteller açılmış, dolayısıyla turizm gelişmiş ; gazinolar ve  iyi işleyen üniversiteleri sayesinde KKTC köşeyi dönmüştür. Bütün bunlar, Güney Kıbrıs’ın her türlü engelleme çabalarına karşı başarılmıştır.

Geçen yazımda , KKTC’nin dar boğazları olarak, elektrik enerjisinin istenen düzeyde olmadığını ; Kıbrıs’ta insanlar kısa kış mevsiminde soba yakmazlar, her yerde klima kullanmayı tercih ederler… Bu durumda özellikle kışın elektrik enerjisinde ihtiyacın büyüdüğünü belirtmiştik. Fakat Güney Kıbrıs’ın elektrik ihtiyacı Kuzey’den çok daha fazla imiş ki, kendi elektrik santrallarını ; bombaları, silahları saklayacağız diye uçurunca, yine elektrik yardımı yapan, kısıtlı olanaklarına karşın Kuzey-Türk kesimi oldu.

Ama her şeye karşın, Kuzey’in enerji ihtiyacı, su ihtiyacı ve sanayi fabrikalarına ihtiyacı giderek büyümüştür. KKTC bunlar için kendi planlarını geliştirmekle birlikte , yine de yüzünü Türkiye’ye çevirmiş, yardım beklemektedir.

Türkiye KKTC’ye yardım etmekte kararlıdır. Bütün bu eksikliklerin giderilmesi için, kısa ve uzun dönemler için planları vardır ve çabalamaktadır.

Fakat anlaşılıyor ki , KKTC’de bazı hesaplar yanlış yapılmış; veya bazı hesapların yapılmasında Rumlar Türk kesiminden daha önce ve akıllıca davranmışlardır. Türkiye , gözünü Kuzey’ye çevirmiş; Karadeniz’den Petrol ve Doğal gaz umut ederken ; bunun için bir çok araştırmalar ve sondajlar yaparken; atı alan Üsküdar’ı geçmiş (her zamanki gibi…) Rumlar, yaptıkları araştırmalarla, Kıbrıs’ın güney bölümünde Akdeniz’de çok önemli , doğal gaz yataklarının olduğunu keşfetmiş; İsrail’le birlikte bu doğal gaz yataklarını işletmek için; sondaj yapmakta hiç beis görmemişlerdir… Türkiye ve KKTC bu konuda fena halde atlamıştır; fena halde geç kalmıştır… Rumlar , Yahudilerle al takke ver külah malı götürmek üzeredirler… biz İsrail’le hemen hemen savaş haline geçerken, İsrail burnumuzun dibindeki Doğal Gazı İsraile borularla taşımak üzeredir. Bu aymazlık değil midir? Tren kaçmak üzeredir…

Bu arada adada  (KKTC) vuku bulan bazı eksikliklerin daha altını çizmek isterim… 

Kıbrıs’ta  çok güzel 7 tane üniversite yerleşkesi kurulmuştur… Bunlar harıl harıl çalışmakta, ve durmadan çok yararlı işler yapmakta; iyi öğrenci yetiştirmekte birbirleriyle yarış yapmaktadırlar… Bu övünülecek , güzel bir olaydır (49 tane kumarhanenin bulunması övünülecek bir durum değil…) Fakat bu üniversitelerin bir bölümü, özellikle dar bir alanda yerleşmişler;ve genişlemekte zorluk çekmektedirler…

Özellikle Girne Amerikan Üniversitesi Kıbrıs’ın en eski üniversitesi olmasına karşın, Girne Anayolunun alt kısmına sıkışmış , sağında ve solunda gelişme yeri bulunmayan , sadece Güney’in de kocaman askeri alanlarla çevrili bir  Kampus halinde kalmıştır. Yeni binalar, fakülteler açmak istemekte , fakat gelişme imkanı olmadığı için gelişememektedir. Oysa Güneyde , asfaltın ötesinde Türk birliklerinin sonsuz büyük arazileri vardır. Artık bu barış çağında , Türk birliklerinin de makul sınırlara çekilmesi arzu edilir.

Üniversiteler, mutlaka gelişmesi gereken, Kıbrıs ekonomisine ve eğitimine önemli katkılar yapan kurumlardır. Bir kısmı vakıf, bir bölümü özel olmakla birlikte onlara yardımda bulunmak her kamu kurumunun görevidir. Girne Amerikan Üniversitesi (Adına bakmayın, orası aslında bir Türk üniversitesidir) Güneye doğru genişleyebilir , asfaltın altında yeni fakülteleri için hayat sahası bulabilir. Benim bu üniversiteden hiçbir gelirim, katkım yoktur. Sadece bir gözlemimi söylüyorum… makul olmak gerekir.

Buna karşılık, inşaat ve emlak şirketleri Kıbrıs’ta çok güzel  havuzlu, yeşil alanlı malikaneler yapıp bunları Sterlin hesabıyla, İngilizlere, Almanlara pazarlamaktadır. Devlet, bu gibi genişlemelerin  ve satışların önüne geçmelidir… Bu şekilde ne kadar arazinin, dış pasaportlu insanların eline geçtiğinin hesabı yapılmamaktadır… Ama yapılsa iyi olur… KKTC’nin sonsuz toprakları yok…

Güzel Kıbrıs bir barış adası olabilir. Hemen hemen hiç kışın hüküm sürmediği cennet gibi bir ülkedir. Onun için özellikle İngiltere’nin emekli çiftleri bu adadan vazgeçememektedirler…

Kanımca KKTC, İsrail; Lübnan; Mısır’la çok daha iyi ilişkiler kurabilir ve oralara feribot çalıştırabilir… Düşmanlıktan bir şey çıkmaz… şimdi herkes çıkarını düşünüyor… Akıllı olmak gerekir…

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..