Kıbrıs'ın "Toros"u Rauf Denktaş

KIBRISIN “TOROS’U” RAUF DENKTAŞ

Kıbrıslı Türklerle birlikte adı efsaneleşen bir liderdi o.

Kıbrıslı Türklerin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin yılmaz lideri ve sembolü olmuş, bütün yaşamını Kıbrıs Türklerinin mücadelesine vermiş, bu mücadeleden de asla geri adım atmamış gerçek bir lider.

Sayın Denktaş verdiği mücadele ile Kıbrıs Türk’ünün “Atatürk’ü” olmuştur. Son nefesine kadar “Milli davayı, bağımsız cumhuriyeti, istiklali ve egemenliği” savunmuştur.

Denktaş Türk Mukavemet Teşkilatını (TMT) kurduğu zaman yaptığı yemine son nefesine kadar bağlı kalmış bir lider.

TMT teşkilatının ambleminde Türk milletinin Ergenekon’dan çıkışını sembolize eden “Bozkurt’u” koymuştur. Denktaş, yemininde “kendimi Türk Milletine adadım,” demektedir. Atatürk nasıl “benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ancak; Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” dediyse, Denktaş’ta son nefesinde “ben bir gün öleceğim ancak; KKTC vardır ve ilelebet var olacaktır” mesajını başta Kıbrıs Türklerine ve tüm dünyaya vermiştir.

Denktaş büyük bir mücahit, büyük bir mukavemetçi ve büyük bir Türk milliyetçisiydi. Kıbrıs Türkünün bağımsızlık mücadelesini yarım asrı aşkın bir süre yılmadan ve korkmadan yürütmüş, önce Kıbrıslı Türklerin “Toplumsal Lideri olmuş, daha sonra Federe Devletin başına geçmiş, son olarak ta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini kurarak “Kurucu Cumhurbaşkanı” olmuş, tüm dünyanın baskılarına rağmen bağımsızlıktan asla vaz geçmemiştir.

Rauf Denktaş’ın mücadele yıllarına gelince;

Genç bir avukat olan Denktaş, adada Rumlar tarafından Türklere baskılar ve katliamlar başlayınca direnişin ilk adımı olarak kurulacak olan TMT’nin “Toros” kod adıyla kurucu üyesi olur. TMT’nin başkanı ise Rıza Vuruşkan’dı. Vuruşkan’ında kod adı “Bozkurt”’du. Banka müfettişi olan başkanın gerçek kimliğini ise üç kişi biliyordu. Banka müdürü Dündar Bey, Türk Toplumu lideri Dr. Fazıl Küçük ve “Toros” kod adlı Rauf Denktaş.

1959 yapılan Zürich ve Londra Anlaşmalarıyla birlikte Kıbrıs Cumhuriyeti Anlaşmalarında Anayasanın hazırlanmasında görev alan Denktaş, Fazıl Küçük’ün ölümünden sonra Kıbrıs Türkünün lideri olmuş, yıllar süren mücadele sonrası 1974 Yılında adaya yapılan barış harekatı ile Kıbrıs Türkleri bir nebze olsun nefes alabiliştir.

“Ayşe tatile çıktı” koduyla başlayan “Barış harekâtı” sonrası Kıbrıs Türklerinin “Torosu” Denktaş asla tatile çıkmamış, son nefesini verene ta ki 13 Ocak 2012 de son nefesini verene kadar mücadelesine devam etmiştir.

Bütün hayatını Kıbrıslı Türklerin ve Türk dünyasının haklı mücadelelerine ayıran “Toros” son dönemlerinde AB yolunda bir engel olarak görüldü, “barışın önündeki engel” ilan edildi.

“Toros” u “yes be annemciler” tarafından özellikle de Türk hükümeti tarafından “statükocu, dinozor” ilan edilmesi asla yıldırmamış, Kıbrıslı Türklerin var oluşlarının tek dayanağının Cumhuriyete sahip çıkmakla olacağını, aksi takdirde Kıbrıs Rumlarının boyunduruğu altında küçük bir toplum olarak yaşamaya mahkûm olacaklarını bıkmadan haykırmıştır.

88 yıllık hayatı boyunca hiç tatile çıkmayan, hayatı boyunca Kıbrıslı Türklerin haklı mücadelesini savunan Anavatana sonuna kadar bağlı olan bu Türk Dünyasının büyük lideri 13 Ocak itibariyle ebedi tatiline çıkmış, ebedi istirahatına çekilmiştir.

Eğer başta Kıbrıs Türkleri, Anavatan ve Türk Dünyası “Toros” kod adlı Denktaş’ın huzur içinde yatmasını istiyorsa, her şeyden önce O’nun kurduğu Cumhuriyete ve Kıbrıs Türkünün özgürlük mücadelesine sahip çıkmak zorundadır. Ancak o zaman bu büyük lider rahat uyuyacaktır.

Bu büyük lidere, Mücahit Denktaş’a Allahtan rahmet dilerken, Türk Dünyasının başı sağ olsun,

Sonsuzluk ( Osman Özeker )15.01.2012.